HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 10 EKİM 2025, CUMA

“Hastane Değil, Adeta Çiftlik”

Orhangazi Devlet Hastanesi'nde Ciddiyetsizlik Diz Boyu:
 
08.10.2025 01:19
“Hastane Değil, Adeta Çiftlik”
“Hastane Değil, Adeta Çiftlik”
Orhangazi Devlet Hastanesi'nde son dönemde yaşananlar, bir sağlık kurumundan çok disiplinsizliğin, ciddiyetsizliğin ve başıboşluğun hâkim olduğu bir tabloyu gözler önüne seriyor. Kurumun neredeyse her biriminde ortaya çıkan aksaklıklar, hem vatandaşları hem de sağlık çalışanlarını isyan noktasına getirmiş durumda. Acil servisten laboratuvara, temizlikten yönetim anlayışına kadar her köşede "bana ne" tavrı, lakayıtlık ve denetimsizlik hâkim. Polikliniklerde ilaç mümessilleri hasta muayenesi sırasında içeri girip doktorlarla görüşürken, idare sessizliğini koruyor. Hijyen sıfır, personel saygısız, yöneticiler ise makam odalarına kapanmış durumda. Başhekim sosyal medya fotoğraflarıyla meşgulken, idari kadro arasında adı sıkça anılan Münir Gül'ün hastaneyi adeta kendi çiftliği gibi yönettiği iddia ediliyor. Orhangazi halkı artık tek bir şey istiyor: Denetim, düzen ve sağlık hizmetine yakışır bir disiplin.

ACİL SERVİS: PANAYIR ALANI GİBİ

Orhangazi Devlet Hastanesi'nde son dönemlerde yaşanan disiplinsizlik, ciddiyetsizlik ve denetimsizlik iddiaları vatandaşların sabrını taşırdı. Özellikle acil servis bölümünde yaşanan tablo, bir sağlık kurumundan çok bir panayır alanını andırıyor. Muayene için kayıt almaya giden vatandaşlara, görevli personelin yüzüne bile bakmadan "Neyin var, ne oldu?" diye sorması; ardından adeta azarlarcasına "Sarı alan, yeşil alan" diyerek yönlendirmesi tepkilere neden oluyor.

Elinde çay bardağıyla, sigara içerek nöbet tutan personel; kahkahalar eşliğinde görevini yapıyor, müşahede odasında hastaya serum takılması ya da malzeme istenmesi gerektiğinde "Bekle geliyorum" deyip ortadan kayboluyor. Üstelik aynı nöbette çalışan bir personelle "Platonik aşkına küstün mü bana, dargın mıyız?" diye cilveleşen görevliler, kurumsal ciddiyetin tamamen ortadan kalktığını gözler önüne seriyor.

LABORATUVARDA FACİADAN DÖNÜLDÜ

Laboratuvarda yaşanan bir olay ise işin vahametini bir kez daha ortaya koydu. Tahlil için gelen yaşlı bir kadın, görevliye kimliğini uzattıktan sonra "Kan tahlili mi, idrar mı?" diye sorduğunda görevli personelin şaşkınlığı ortalığı dondurdu. Çünkü sistemde doktorun yalnızca idrar tahlili istediği görülüyordu. Kadının uyarısı olmasa, görevli yanlış işlem yapacaktı. Bu olay, hem denetim eksikliğini hem de personel seçiminin ne kadar özensiz olduğunu ortaya koydu.

TUVALETLER VE KORİDORLAR PİSLİK İÇİNDE

Vatandaşların en çok şikâyet ettiği konulardan biri de hijyen. Tuvaletler, koridorlar ve poliklinik alanları kir içinde. Havalandırma sistemi yetersiz, temizlik personelinin sayısı az, mevcut olanlar da işlerini laçkalaşmış bir şekilde yapıyor. Birçok hasta yakını, "Böyle bir ortamda mikrop kapmamak mucize" diyerek tepki gösteriyor. Hijyenin yok denecek kadar az olduğu, özellikle tuvaletlerin kullanılmaz hale geldiği yönündeki şikâyetler her geçen gün artıyor.

MÜNİR GÜL TARTIŞMASI: "HASTANEYİ KENDİ ÇİFTLİĞİ GİBİ YÖNETİYOR"

İddialara göre hastanede personele sürekli azarlayan, bağıran, hastaneyi "ben yönetiyorum" havasında dolaşan bir isim var: Münir Gül. Hastanede çalışan birçok personel, Gül'ün otoriter tavırlarından ve keyfi uygulamalarından rahatsız. Hastane yönetiminde huzur bırakmadığı, hatta bazı personelleri mobbing ile yıldırdığı iddia ediliyor. "Asıl işini yapmıyor, yetkisini yanlış kullanıyor" diyen vatandaşlar, Münir Gül'ün asli görevine dönmesi gerektiğini savunuyor.

Gazetemize ulaşan kaynaklar, Münir Gül'ün geçmişte yaşanan benzer sorunlardan da sorumlu olduğunu, bazı eski çalışanlarla ilgili konularda da adı geçtiğini belirtiyor.

Hastanenin Gölge Yöneticisi: Münir Gül İddiaları Büyüyor

ORHANGAZİ DEVLET HASTANESİ'NDE GERGİNLİĞİN ADI: MÜNİR GÜL

Orhangazi Devlet Hastanesi'nde son dönemde personel arasında büyüyen huzursuzluğun merkezinde idari kadroda görevli Münir Gül'ün olduğu iddia ediliyor. Hastane içinde "buranın patronu benim" tavrıyla dolaştığı, çalışanlara sert çıkışlar yaptığı ve önüne geleni azarladığı öne sürülen Gül'ün bu tutumu, kurumdaki iş barışını ciddi şekilde zedelemiş durumda.

Personel arasında, Münir Gül'ün yalnızca kendi görev alanıyla sınırlı kalmayıp başhekimin yetki alanına dahi müdahale ettiği konuşuluyor. Hangi personelin nerede çalışacağına, hangi birimde kimin görevlendirileceğine kadar her detaya karıştığı, bu nedenle çalışanların motivasyonunun tamamen düştüğü ifade ediliyor.

Öte yandan, hastane içinde yapılan ani ve gerekçesiz yer değişiklikleri de tepki topluyor. Gül'ün mensubu olduğu sendika dahil pek çok kesim, bu uygulamalardan rahatsız. Sendika temsilcileri "liyakate dayalı görevlendirme" çağrısı yaparken, çalışanlar da artık bu keyfi tutumlara bir sınır getirilmesini istiyor.

Tüm bu iddialar, Orhangazi Devlet Hastanesi'nde yönetim anlayışının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Kurumun, kişisel otoritelerin değil, kurumsal disiplinin işlediği bir yapıya kavuşması artık kaçınılmaz hale geldi.

İLAÇ MÜMESSİLLERİ POLİKLİNİKLERDE

Bir diğer dikkat çeken konu ise ilaç mümessillerinin polikliniklere kadar girmesi. Geçmişte muayene odalarının kapısından dahi geçemeyen mümessillerin, bugün hasta muayenesi sırasında içeriye kadar girdiği, doktorla hasta arasındaki mahremiyeti hiçe saydığı belirtiliyor.

Uyarı yapılınca ise "dayak yemediğiniz kalıyor" diyen vatandaşlar, hastane idaresine sesleniyor: "Poliklinikler dingonun ahırına döndü."

Oysa Sağlık Bakanlığı'nın 01.10.2009 tarihli genelgesi açık: "İlaç firması temsilcilerinin mesai saatlerinde tanıtım yapmaları yasaktır, hizmet sunumunda aksaklığa neden olamazlar." Buna rağmen ne denetim var ne uyarı. Münir Gül'ün ve hastane idaresinin bu konuda tamamen sessiz kalması, kurumsal disiplinin çöküşünü açıkça ortaya koyuyor.

BAŞHEKİMDEN SESSİZ YÖNETİM

Hastanenin başhekimi, genellikle sosyal medyada ziyaret fotoğrafları paylaşmakla meşgul. Oysa birkaç saatini ayırıp hastane koridorlarında dolaşsa, tüm bu sorunları çıplak gözle görebilir. Vatandaşlar, "Fotoğraf çektirmekle değil, hastaneyi denetlemekle meşgul olunmalı" diyerek tepki gösteriyor.

DOKTORLARIN TÜKENMİŞLİĞİ VE GÖÇÜ

Tüm bu düzensizlik içinde en mağdur kesimlerden biri de hekimler. Polikliniklerde görev yapan doktorlar sabah 08.00'den 12.00'ye kadar kesintisiz çalışıyor, öğle tatiline geç çıkıyor, ardından 13.00'te yeniden polikliniğe dönüyor. Bu arada yatan hastaların tedavi ve kontrollerini de yapmaları gerekiyor. Hekimler artık nefes alamaz hale geldi.

Bazı branş doktorlarının hastaneden ayrılması da bu tabloyu doğrular nitelikte. Cildiye, Dahiliye, Anestezi gibi bölümlerde görev yapan hekimlerin neden ayrıldıkları sorgulanıyor. Çocuk doktorunun daha göreve başlamadan izne çıkıp geri dönmemesi ise başka bir alarm zili. Orhangazi'ye zorlukla getirilen hekimlerin, kötü çalışma ortamı nedeniyle hastaneden kaçması büyük bir kayıp olarak görülüyor.

DENETİM ŞART, SABIR TÜKENDİ

Orhangazi Devlet Hastanesi artık sağlık hizmeti veren bir kurum olmaktan çıkmış, adeta bir başıboşluk merkezi haline gelmiştir. Vatandaş, temizlikten tutun hasta ilişkilerine kadar her alanda şikâyetçi. Hekimler yorgun, personel disiplinsiz, yönetim ise tamamen ilgisiz.

Sağlık Bakanlığı'nın acilen bu kuruma müfettiş göndermesi, denetim yapılması, liyakatsiz isimlerin görevden alınması gerekiyor. Aksi halde Orhangazi Devlet Hastanesi, "çiftlik düzeniyle" anılan bir utanç abidesine dönüşecek.

ÖZEL HABER-MUHARREM DEĞİRMEN / 3. GÖZ HRA

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.