HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 29 EKİM 2025, ÇARŞAMBA

Benzersiz eğitim deneyimi! Çocuklar için ideal eğitim fırsatı: Uludağ koleji

23.06.2023 13:00
Benzersiz eğitim deneyimi! Çocuklar için ideal eğitim fırsatı: Uludağ koleji
Benzersiz eğitim deneyimi! Çocuklar için ideal eğitim fırsatı: Uludağ koleji
Enlerin okulu Uludağ Koleji, güçlü yabancı dil öğretmen kadrosu ve çift dilli eğitim programı ile çocukların yabancı dil eğitiminde başarılı olmalarını sağlıyor. Çift diploma programının uygulandığı Uludağ Koleji'nde öğrenciler hem Türkiye hem de ABD'den lise diploması alabiliyor. Uludağ Koleji, kaliteli eğitimi ile öğrencilerine uluslararası kariyer fırsatları sunuyor.



Türk eğitim sistemini evrensel düzeyde eğitim anlayışına taşıma amacıyla Moğolistan Bursa Fahri Konsolosu Çetin Yıldırım ve TUDEM dershaneleriyle eğitimde büyük başarılara imza atan Sentez Yayıncılık ve Sentez Eğitim Kurumları kurucusu Tekin Çanga önderliğinde kurulan Uludağ Koleji, 1970 yılından beri eğitim sektöründeki varlığını başarıyla sürdürüyor. Bursa Uludağ Üniversitesi Bilim Kurulu üyeleri danışmanlığında hareket eden okul, en iyi eğitim kadrosuyla en iyi eğitimin sağlanabileceğine inanıyor. Anaokulu, ilkokul, ortaokul, Anadolu ve Fen lisesi bölümleri bulunan okulda sınıflar butik konsepte uygun olarak 18 kişilik sınıflar şeklinde oluşturuluyor. 10 bin metrekare arsa üzerine kurulu olan kampüs, geniş ve ferah yeşil alanlarıyla öğrencilerin sağlıklı bir ortamda eğitim görmelerine imkan sağlıyor. Okul, STEM+A ve MAKER atölyeleri, yabancı dil sınıfları, dans salonu, drama salonu, satranç sınıfı, müzik sınıfı, futbol sahası, basketbol sahası, açık hava yürüyüş parkurları, yüzme havuzu, kapalı spor salonu, golf sahası ve akıl oyunları sınıfları gibi donanımlı imkanları öğrencilerine sunuyor.

https://www.olay.com.tr/wp-content/uploads/2023/06/unnamed-2.jpg

ÇİFT DİPLOMA İLE DÜNYA ÇAPINDA GELECEK

Bursa'nın önde gelen eğitim kurumlarından Uludağ Koleji, çocukların yabancı dil öğrenimi konusunda en üst düzeyde eğitim almaları için çift dilli eğitim programı sunuyor. Bu program, Bursa'nın en güçlü yabancı dil öğretmen kadrosu tarafından veriliyor ve çocukların yabancı dili daha iyi ve daha hızlı bir şekilde konuşmalarını sağlıyor. Ayrıca Uludağ Koleji, Brigham Young University ile çift diploma programı için işbirliği yaparak öğrencilerine Türkiye'deki diplomalarının haricinde bir de ABD'den lise diploması alma imkanı sunuyor. BYU Lise Diploması ile Uludağ Koleji öğrencileri Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkelerindeki üniversitelere ile başvurabiliyor ve Amerika'daki tüm üniversitelere sınavsız giriş kazanıyor. Bu program, öğrencilerin uluslararası kariyer fırsatlarına sahip olmalarını sağlıyor. Uludağ Koleji'nin benzersiz eğitim programları, çocukların hem ulusal hem de uluslararası arenada başarılı birer birey olmalarını sağlıyor. Eğitim kalitesi, deneyimli öğretmen kadrosu ve modern eğitim yöntemleriyle Uludağ Koleji, Bursa'da eğitim alanında öncü bir konumda yer alıyor.

https://www.olay.com.tr/wp-content/uploads/2023/06/unnamed-1-scaled.jpg

İKİ ÖĞRETMENLE AKICI DİL EĞİTİMİ

Çift dilli eğitim modeli hakkında bilgilendirmelerde bulunan Uludağ Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Yıldırım, çocukların yabancı dili akıcı bir şekilde öğrenmeleri için yalnızca yabancı dil dersi almalarının yeterli olmadığını belirtti. Bu sebeple okul olarak çift dilli eğitim modelini benimsediklerini dile getiren Yıldırım şöyle konuştu: "Bu modelde her sınıfın iki öğretmen bulunuyor; bir İngilizce öğretmeni ve bir sınıf öğretmeni. İngilizce öğretmenleri akademik derslerde sınıf öğretmenlerine eşlik ederken, sanat ve spor gibi uygulamalı derslerde ise branş öğretmenlerine destek oluyor. Haftalık programda yer alan derslerde, sınıf öğretmeni dersin ilk yarısında konuyu anlatırken, İngilizce öğretmeni ikinci yarısında Türkçe anlatılan konuyu tamamen İngilizce olarak öğrencilere pratik ettiriyor. Bu sayede öğrenciler hayatlarının her alanında yabancı dil kullanımına alışıyor ve akıcı bir şekilde konuşuyorlar."

https://www.olay.com.tr/wp-content/uploads/2023/06/resim4.png

HEM TÜRKİYE'DEN HEM DE ABD'DEN LİSE DİPLOMASI İMKANI

Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Yıldırım, Uludağ Koleji'nde uygulanan 'Çift Diploma Programı' ile okullarında yer alan Anadolu ve Fen Lisesi öğrencilerine, hem Türkiye'den hem de ABD'den lise diploması alma imkanı sağladıklarını dile getirdi. Yıldırım, bu programa katılan öğrencilerin, ABD'de geçerli bir lise diplomasına sahip olmanın yanı sıra birçok avantaj elde edeceklerini söyledi. Yıldırım, bu kapsamda 9, 10 ve 11'nci sınıflardaki koordinatör öğretmenlerinin ve ABD Brigham Young University (BYU) rehberliğinde, yenilikçi öğrenme yönetim platformunu kullanarak, hızlı ve çevrimiçi bağlantılı yöntemlerle ders verdiklerini kaydetti. Yıldırım programda yüz yüzde atölye eğitim programının da bulunduğunu söyledi.

https://www.olay.com.tr/wp-content/uploads/2023/06/unnamed-scaled.jpgYönetim Kurulu Başkanı Çetin Yıldırım

ABD'DEKİ ÜNİVERSİTELERE SINAVSIZ GEÇİŞ HAKKI

Çift Diploma Programı'ndan mezun olan öğrencilerin ABD'deki üniversitelere sınavsız geçiş hakkı kazanırken, Avrupa'daki üniversitelere de koşullu erken kabul ve birçok hakkı elde edebildiğini belirten Başkan Çetin Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Programın yararları arasında ABD ve Avrupa ülkelerindeki üniversitelere BYU Lise Diploması ile başvuru yapabilmek, İngilizce dil çalışmalarını akademik olarak yürütebilme, diploma programını tamamlamayan öğrencilerin bile transkript sahibi olabilmesi, öğrencilere global vizyon kazandırılması ve İngilizce dil kullanımın artırılması yer almaktadır." BYU Lisesi'nin Uludağ Koleji'ne sağladığı akreditasyon sayesinde, eğitim içeriklerinin online olarak iletildiğini ve programın 'bireysel öğrenme' şeklinde yürütüldüğünü bildiren Yıldırım, "BYU Lisesi tarafından gönderilen online ölçme-değerlendirme araçları, okulumuzdaki öğretmenlerimiz tarafından uygulanmakta ve değerlendirme sonuçları, BYU Lisesi tarafından kabul edilen formalar aracılığıyla Amerika'ya gönderilmektedir" dedi.

Yıldırım, bu programa katılmak isteyen öğrencilerin en az B1 seviyesinde İngilizce bilgisine sahip olmaları gerektiğini açıklayarak, "Programda, 48 ders yani 24 kredinin tamamlanması zorunludur. Zorunlu derslerin haricinde, öğrenciler tercihleri doğrultusunda kredi tamamlamak için 200 derslik katalogdan seçim yapabilmekte" şeklinde konuştu.



 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.