Fener Rum Patrikhanesi'nin Etkinlik Girişimine Zafer Partisi'nden Sert Tepki
08.05.2025 10:30
Fener Rum Patrikhanesi'nin 1700. yıl dönümünü gerekçe göstererek İznik'te "ekümenik" sıfatıyla düzenlemeyi planladığı etkinlik, Türkiye genelinde olduğu gibi milli ve siyasi çevrelerde de ciddi rahatsızlık yarattı. Zafer Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Mahmut Kara, bu girişimin sadece bir dini anma etkinliği olmadığını, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenliğini hedef alan açık bir siyasi hamle olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
"Egemenliğimize Yönelik Her Girişimin Karşısındayız"
Mahmut Kara'ya göre Türk milleti, tarih boyunca egemenliğine yönelen her tehdide karşı dimdik durmuş, benzer provokasyonlara geçit vermemiştir. Kara, Fener Rum Patrikhanesi'nin bu girişimini açık bir meydan okuma olarak yorumlarken, bunun Lozan Antlaşması'nın ihlali anlamına geldiğini vurguladı. "Egemenlik haklarımıza ve devletimizin üniter yapısına yönelik hiçbir adıma sessiz kalmayız" mesajı öne çıktı.
Tarihten Örnek: 1925'te Atatürk'ün Tavrıyla Geri Adım Attılar
Kara, geçmişte de benzer bir durumun yaşandığını hatırlatarak 1925 yılında yapılan teşebbüsün, dönemin lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kararlı duruşuyla engellendiğini belirtti. Atatürk'ün bu konuda net ve kesin bir tavır koyduğunu, bugünün şartlarında da aynı milli şuurla hareket edilmesi gerektiğini dile getirdi. Kara'ya göre bu tutum, Türk milletinin karakterinde yer alan bağımsızlık iradesinin yansımasıdır.
İznik Türk Milletinin Öz Yurdudur
Fener Rum Patrikhanesi'nin İznik'i uluslararası düzeyde "ekümenik" bir merkez haline getirme girişimi, Mahmut Kara tarafından tarihi ve coğrafi gerçeklere aykırı bir emrivaki olarak görülüyor. Kara, bu toprakların Türk milletinin öz yurdu olduğunu ve hiçbir dış odağın dini ya da tarihi gerekçelerle burada siyasi bir meşruiyet iddiası geliştiremeyeceğini ifade etti.
"Ekümeniklik İddiası Lozan'a Aykırıdır"
Açıklamada, Fener Rum Patrikhanesi'nin "ekümeniklik" iddiası açıkça reddediliyor. Kara, bu iddianın yalnızca bir dini liderlik talebi olmadığını, aynı zamanda uluslararası siyasete dönük bir dayatma anlamı taşıdığını ve Lozan Antlaşması'nın açık hükümleriyle çeliştiğini vurguladı. Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter yapısını hedef alan bu tür girişimlerin kabul edilmesi mümkün görülmüyor.
"Bu Yalnızca İznik Meselesi Değil, Tüm Vatanı İlgilendirir"
Kara'ya göre bu mesele sadece İznik'e indirgenemez. Bu girişim, Türkiye'nin bütünlüğüne ve bağımsızlık haklarına yönelik bir tehdit olarak görülmeli. Bu nedenle, Türk milletinin her ferdine sorumluluk düştüğü vurgulanıyor. Kara, "Bu artık bir milli meseledir" diyerek, konunun kapsamını vurguladı.
Demokratik ve Hukuki Tepki Çağrısı: 10 Mayıs'ta İznik'teyiz
Zafer Partisi, Fener Rum Patrikhanesi'nin bu etkinliğine karşı demokratik ve hukuki sınırlar çerçevesinde tepkilerini göstereceklerini ifade etti. Kara, 10 Mayıs Cumartesi günü saat 14:00'te İznik'te yapılacak olan kitlesel tepki etkinliği için tüm hemşerileri davet etti. Bu etkinlik, "emperyal hayallere" karşı Türk milletinin egemenliğine sahip çıktığını göstermek adına sembolik bir önem taşıyor.
"Milletimizin Onuru ve Devletimizin Bağımsızlığı Söz Konusudur"
Mahmut Kara, bu meselede sessiz kalmanın tarihi bir sorumluluktan kaçmak anlamına geleceğini ifade etti. Ona göre, milletin onurunun ve devletin bağımsızlığının söz konusu olduğu her durumda kararlı bir duruş sergilemek, bir vatandaşlık görevidir. "Sessiz kalmak ihanettir" vurgusu, açıklamanın en güçlü mesajlarından biri olarak öne çıkıyor.
"Atatürk'ün İzinde, Kuvay-i Milliye Ruhuyla Mücadele Edeceğiz"
Açıklamanın sonunda Kara, mücadelelerinin Atatürk'ün izinde, Kuvay-i Milliye ruhuyla süreceğini belirtti. Türk milletinin iradesinin üzerinde hiçbir gücü tanımadıklarını vurgulayarak, "İznik Türk'tür, Türk kalacaktır" ifadeleriyle açıklamayı noktaladı.
Fener Rum Patrikhanesi'nin ekümeniklik iddiasıyla İznik'te düzenlemeyi planladığı etkinlik, sadece bir dini program olarak değil, Türkiye'nin egemenliğine yönelik tarihi ve siyasi bir meydan okuma olarak değerlendiriliyor. Zafer Partisi ve Mahmut Kara'nın çağrısı, sadece siyasi bir tepki değil; aynı zamanda milli birlik, egemenlik ve bağımsızlık hassasiyeti taşıyan geniş bir kamuoyu tepkisinin örgütlenmesi yönünde güçlü bir adım olarak karşımıza çıkıyor.
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.