Bu Bir Gözdağı mı, Yoksa Sessiz Bir Keşif mi?

05.05.2025 00:00

Enbiya Bakır / 'ZAFER' e Doğru
enbiyabakr @ icloud.com

Orhangazi'de geçtiğimiz günlerde yaşanan ve kamuoyuna yansıyan sessiz ama derin etkili bir olay, hepimizin güvenlik algısını yeniden sorgulamasına neden oldu. Bir kişinin, herhangi bir zorlukla karşılaşmadan bir eve girebilmesi, fiziksel bir ihlal olmanın ötesinde; psikolojik, sosyal ve belki de siyasi birçok boyut barındırıyor. Bu olay basit bir asayiş sorunu olarak mı kalacak, yoksa daha büyük bir organizasyonun sessiz keşif çalışması mıydı?

Her şeyden önce şunun altını çizelim: Bir insanın özel yaşam alanına bu denli rahat bir şekilde girilebiliyor olması, Orhangazi gibi görece huzurlu bir ilçede bile, güvenlik ve emniyet sistemlerinin ne denli zayıflayabileceğini göstermesi açısından oldukça çarpıcıdır. Bu sadece bir eve izinsiz giriş değil; aynı zamanda bir tehdit mesajıdır. Sessizce verilmiş, ama yüksek sesle yankılanması gereken bir mesaj…

Biz 3. Göz Medya olarak bu tür olayların üzerinin örtülmesine karşı durduk. Görevimiz sadece olup biteni aktarmak değil, aynı zamanda görünmeyeni görünür kılmak. Bugün yaşanan bu olayın sıradan bir vaka olmadığını söylemek, herhangi bir kesimi zan altında bırakmak değil; tam tersine, soru işaretlerini netleştirmek için kamusal bilinç oluşturmaktır. Çünkü tehlike, sadece görünür olan değil; gizlenmiş olandır.

Söz konusu kişinin evine yapılan bu izinsiz giriş, bize iki temel sorumluluk yüklüyor: Birincisi, bu olayın perde arkasını ciddi ve tarafsız şekilde araştırmak. İkincisi, olayın olası devam senaryolarını da hesaba katmak. Bu tür girişimler, ileride yapılacak daha büyük bir müdahalenin ön hazırlığı olabilir. Kimi zaman bir kapı sessizce yoklanır, çünkü asıl hedef o ev değil, o evin içindeki kişidir.

Bu noktada adını anmadan geçemeyeceğimiz bir isim var: İrfan Aydın. Orhangazi'de kamuoyunda tanınan, fikirleriyle toplumu etkileyen biri. Onun yaşadığı bu olay, sadece kişisel bir tehdit olarak görülemez. Kamuoyunu etkileme gücüne sahip her birey, aynı zamanda hedef olma riski de taşır. Bu nedenle mesele, "birine ne olmuş" meselesi değildir; "yarın kimin başına gelebilir" sorusudur. İşte biz de bu soruyu sormakla yükümlüyüz.

3.Göz Medya olarak bu tür olaylara karşı refleksimiz nettir: Gölgeye ışık tutmak. Gerçeğin üzeri örtüldükçe toplum karanlıkta kalır. Biz o karanlığa bakmaya alışkın değiliz. Işık olmadan hakikatin izine ulaşamayız. Yıllardır olduğu gibi, şimdi de kamunun haber alma hakkını ve güvenlik bilincini savunmaya devam ediyoruz. Güçlünün değil, doğrunun yanında duruyoruz. İşimiz, sansasyon yaratmak değil; gerçekle yüzleştirmektir.

Bu olay vesilesiyle yetkililere açık bir çağrımız var: Bu ihlal detaylı şekilde soruşturulmalı, gerekirse bağımsız denetim mekanizmaları devreye sokulmalıdır. Konu sadece evin kapısının nasıl açıldığı değil; o kapıdan içeri giren zihniyetin neyi hedeflediğidir.

İrfan Aydın'a geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, 3. Göz Medya olarak bu sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna açıkça ilan ediyoruz.

Çünkü biz biliyoruz: Görmediğini zanneden toplum, aslında unuttuğu için karanlıkta kalır. Biz 3. Göz'üz. Görünenin ötesindekini anlatmaya devam edeceğiz.