HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 10 ARALIK 2025, ÇARŞAMBA

ORHANGAZİ’DE BİTMEYEN DENKLEM

10.12.2025 00:00
Tarım mı, Sanayi mi, Turizm mi?

Üçü De Konuşuluyor, Hiçbiri Gerçek Anlamda Yapılmıyor Orhangazi yıllardır aynı sorunun etrafında dönüp duruyor: Tarımı mı güçlendirelim, sanayiyi mi büyütelim, yoksa turizmi mi ayağa kaldıralım?

Sorular büyük, tartışmalar hararetli… Fakat icraat? İşte orada kronik bir sessizlik var. Ne tam bir tarım politikamız var, ne planlı bir sanayi vizyonu, ne de turizm adına masadan kalkıp sahaya inmiş bir irade. Orhangazi artık bu muğlaklığın girdabında zaman kaybediyor, üstelik kaybettiği sadece zaman değil; bereket, potansiyel ve gelecek.

Bu topraklar yüz yıllardır zeytinle, üzümle, meyveyle konuşur. Türkiye'nin en kaliteli sofralık zeytinlerinden birinin üretildiği bir ovaya sahibiz. Ama tarım hâlâ mazot fiyatına, sulama krizine, dolu yağarsa şansa, yağmazsa yine şansa teslim edilmiş durumda.

Planlama yok, sürdürülebilirlik yok, çiftçinin sesine kulak veren bir akıl yok.

Tarım arazileri yıllardır göz göre göre amaç dışı kullanıma açılıyor. Ova davalık, su kaynakları tükeniyor, genç çiftçiler tarlayı terk ediyor. Sormak lazım: Bu mudur tarım vizyonu?

Sanayimiz büyüyor gibi görünüyor ama aslında büyüyen sadece tabelalar.

Gerçek sanayi politikası üretimi, istihdamı, çevreyi ve planlı büyümeyi aynı denklemde çözen bir vizyon ister. Bizde ise sanayi alanı diye açılan yerler üç beş kişi zengin olsun diye parsel parsel dağıtılıyor.

Denetim yok, çevre planlaması yok, uzun vadeli hesap yok.

Sonuç: Ne tam bir sanayi şehri olabiliyoruz ne de ova ve tarım alanlarını koruyabiliyoruz. Arada sıkışmış bir ilçe modeliyle yıllar heba oluyor.

İznik Gölü var, Keramet Ilıcası var, Sölöz'ün kültürel mirası var, tarihi değerler var…

Peki nerede turizm?

Kaç yıldır Orhangazi'nin turizmde söz sahibi olacağı konuşuluyor. Kaç yıldır "ilçeye turist çekeceğiz" deniyor. Ama gelin görün ki turistin geleceği bir alan, vakit geçirebileceği bir düzen, para bırakacağı bir güzergâh bile oluşturulmadı.

Keramet Ilıcası yıllardır kaderine terk.

Göl çevresi plansızlık içinde nefes alamıyor.

Tarihi doku ise tabeladan ibaret.

Orhangazi yıllardır aynı çıkmazı yaşıyor:

Tarım desen yarım, sanayi desen eksik, turizm desen niyet var ama icraat yok.

Bu üç alanın her birinde adım atacak cesaret, irade ve planlama eksik. İlçenin kaderi yıllardır toplantı salonlarında konuşulup masalarda bırakılan dosyaların arasında sıkışmış durumda.

SONUÇ MU?

Orhangazi bugün kendi potansiyeline ihanet eden bir ilçe görüntüsü veriyor.

Bu toprakların bereketi, gölün değeri, kültürün mirası, sanayinin gücü… Hepsi var ama hepsini bir araya getirecek akıl ortada yok.

Bir ilçeyi geriye götüren şey krizler değil, kararsızlıktır.

Orhangazi ise yıllardır tarım mı, sanayi mi, turizm mi sorusuna cevap veremeyenlerin elinde adeta ömrünü tüketiyor.

Sorun belli, çözüm belli:

Artık lafı bırakıp yön vermenin, konuşmayı bırakıp adım atmanın, tabelaları değil vizyonu büyütmenin zamanı geldi de geçiyor.

Orhangazi bugün bir kavşakta değil; bir çıkmazın tam ortasında duruyor. Çünkü tarım mı, sanayi mi, turizm mi sorusuna yıllardır net bir yanıt veremeyenler yüzünden ilçe kendi gücünü, kendi bereketini, kendi geleceğini tüketiyor. Ne yazık ki bu toprakların kaderini belirleyen şey vizyon değil; günü kurtarmaya çalışanların korkaklığı, kararsızlığı ve masada bırakılmış planlar.

Bu ilçe artık yarım akıllarla, eksik projelerle, laf kalabalığıyla yönetilemez. Tarımı korumaya cesaret etmeyenler, sanayiyi planlamaya niyetlenmeyenler, turizmi ayağa kaldırmayı sadece konuşanlar Orhangazi'nin önündeki en büyük engeldir. Bugün geri düşmemizin sebebi dış güçler, ekonomik dalgalar ya da başka bahaneler değil; dümeni tutanların kararsızlığıdır.

Orhangazi'nin geleceği, üç başlıktan birini seçmekle değil; üçünü de akıl ve cesaretle yöneten bir iradeyle kurulabilir.

Ama o irade ortaya çıkmazsa?

O zaman bu ilçe sadece fırsatlarını kaybetmez; çocuklarının yarınlarını da kaybeder.

Gerçek şu:

Orhangazi artık konuşanı değil, yola çıkıp bitireni görmek istiyor.

Beklemekten yoruldu, oyalanmaktan bıktı.

Şimdi söz değil, yön zamanı.

 
Enbiya Bakır / 'ZAFER' e Doğru / diğer yazıları
•ORHANGAZİ’DE BİTMEYEN DENKLEM 10 00:00:00.12.2025
•GÜNCEL MESELELER IŞIĞINDA TÜRKİYE VE PAPA ZİYARETİ 03 00:00:00.12.2025
•ÇOCUKLUĞUN KIRIK DEFTERİ 27 00:00:00.11.2025
•Yerel Yönetimler ve Yönetim Kalitesinde Derin Açık 19 00:00:00.11.2025
•10 Kasım Bir Milletin Hafızasında Ölümsüzleşen Lider 10 00:00:00.11.2025
•TARIMDA AZALAN GENÇ NÜFUS: TOPRAĞIN GELECEĞİ TEHLİKEDE 05 00:00:00.11.2025
•Atatürk’ün Gençliğe Emanet Ettiği Sonsuz Işık 29 00:00:00.10.2025
•Kinin, İhmalin ve Sessizliğin Hikâyesinde Orhangazi 22 00:00:00.10.2025
•ORHANGAZİ’DE UMUT ARAYAN BİR NESİL 14 00:00:00.10.2025
•Yöneten Yok, Sorumlu Yok: Orhangazi Sahipsiz!.. 07 00:00:00.10.2025
•HANGİ TARIM POLİTKALARI? 02 00:00:00.10.2025
•ORHANGAZİ’NİN GELECEĞİ İPOTEK ALTINDA 25 00:00:00.09.2025
•Orhangazi’nin Kurtuluşunda Tarih, Vefa ve Eksiklikler 17 00:00:00.09.2025
•Refik Atay ve Derviş Tarakçıoğlu 10 00:00:00.09.2025
•Gençlik Umudun ve Çıkmazların Kesişiminde 03 00:00:00.09.2025
•Bir Milletin Varoluş Destanı 30 Ağustos 29 00:00:00.08.2025
•Depreme Hazırlıksız Orhangazi 20 00:00:00.08.2025
•Yeniköy Sahası Çürürken Kim Seyirci, Kim Sorumlu? 12 00:00:00.08.2025
•Bursa Mitinginde Milli Duruşun Fotoğrafı 05 00:00:00.08.2025
•Orman Yangınları ve Sınıfta Kalan Orman Bakanı 29 00:00:00.07.2025
•Bekir Aydın! Hani sporcunun dostu idin? 24 00:00:00.07.2025
•GENÇLERİN SESSİZ ÇIĞLIĞI: ORHANGAZİ’DE SOSYAL YAŞAM NEREDE? 15 00:00:00.07.2025
•Kerbela ve Hz. Hüseyin’den Öğrendiğim İlk Hakikat 05 00:00:00.07.2025
•GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE UNUTULAN BİR TARİH ILIPINAR HÖYÜĞÜ 02 00:00:00.07.2025
•Yaşamın Kökü mü, Kârın Dibi mi? 25 00:00:00.06.2025
•Yönetilemeyen İlçe Orhangazi 18 00:00:00.06.2025
•Çocukların Gözlerinde Saklı Bir Milletin Hikayesi 11 00:00:00.06.2025
•Bir Otelin Sessiz İhaneti 29 00:00:00.05.2025
•Bir Milletin Dirilişi ve Gençliğe Emanet Edilen Bir Cumhuriyet 18 00:00:00.05.2025
•Ekümeniklik İddiası ve Lozan Antlaşması 13 00:00:00.05.2025
•Bu Bir Gözdağı mı, Yoksa Sessiz Bir Keşif mi? 05 00:00:00.05.2025
•Milli Egemenlik, Göç Politikaları ve Tehdit Altındaki Türkiye 22 00:00:00.04.2025
•Şehitlerimizi Unutmak İhanettir, Anmak ise Vefa Borcudur! 16 00:00:00.04.2025
•Prof. Dr. Haydar Baş’ı Vefatının 5. Yılında Rahmetle Anıyoruz 14 00:00:00.04.2025
•Adaletin Peşinde: Tarihten Günümüze Adalet Mücadelesi 09 00:00:00.04.2025
•Orhangazi'nin Lojistik ve Depolama Potansiyeli: Değerlendirilmeyi Bekleyen Bir Fırsat 26 00:00:00.03.2025
•Çanakkale’de Kanla Yazılan Destan ve Orhangazi’nin Kahraman Evlatları 16 00:00:00.03.2025
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.