Çocukların Gözlerinde Saklı Bir Milletin Hikayesi

11.06.2025 00:00

Enbiya Bakır / 'ZAFER' e Doğru
enbiyabakr @ icloud.com

Değerli ağabeyim, 3. Göz Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve tarihçi yazar Muharrem Değirmen ile birlikte çıktığımız Orhangazi yolculuğu, ömrümde unutulmaz bir sayfa olarak hafızama kazındı. Doğu Türkistan sevdasıyla yıllardır kalemini ve sözünü bu davaya adayan Muharrem Ağabey'in anlatımı ve gözlemleriyle, sadece bir etkinliğe değil; kalbin derinliklerine işleyen bir buluşmaya tanıklık ettik.

Bu buluşmanın sadece bir program olmadığını, içindeki anlamın çok daha ağır ve kutsal olduğunu Muharrem Ağabey'in sessiz, derin ifadelerinden hissettim. "Yıllardır Doğu Türkistan için mücadele ediyorum," dediğinde, gözlerindeki hüzün ve inanç aynı anda parlıyordu. Orada, Doğu Türkistanlı çocukların yaşadığı zulmün ve vatan hasretinin izlerini, onunla birlikte birinci elden gördük.

Muharrem Değirmen'in dikkat çektiği üzere, Doğu Türkistanlı çocukların dile getirdikleri sadece basit kelimeler değildi; onların anlattıkları, içinde tarifsiz bir direnç, derin yaralar ve bitmek bilmeyen bir umut taşıyan sessiz çığlıklardı. Henüz küçücük yaşlarda olmalarına rağmen, maruz kaldıkları baskı ve zulmün ağırlığını omuzlarında taşıyorlardı. Kendi dillerinin yasaklandığını, kimliklerinin inkâr edildiğini, çocukluklarının ellerinden alındığını gözlerinden okuyabiliyordunuz. Sadece anadilini değil, aynı zamanda ezanlarını susturulan, sevdiklerinden koparılmış bu çocukların yaşadıkları acılar, kelimelerle tarif edilemeyecek kadar derindi. Her biri, yaşadıkları coğrafyada sömürülmüş, bastırılmış bir halkın geleceğine dair sessiz bir direniş örneğiydi.

Muharrem Ağabey'in ifade ettiği gibi, "Bu dava sadece siyasi bir mesele değil, adeta ilahi bir sorumluluk." Çünkü burada mücadele edenler, sadece özgürlük ve hak talep etmiyor; aynı zamanda insanlık onurunu korumak için sessizce savaş veriyorlar. O çocukların gözlerinde, hem geçmişin ağır yükü hem de gelecek için taşıdıkları sarsılmaz inanç vardı. Onların sessizliği, dışarıdan bakıldığında suskunluk gibi görünse de, aslında en güçlü ve kararlı direniş biçimiydi. Bu çocuklar, yaşadıkları zulme rağmen umutlarını yitirmemiş, dualarını eksik etmemiş, içlerindeki sönmez ışığı koruyarak geleceğe tutunuyorlardı. İşte bu yüzden, Doğu Türkistan davası sadece siyasi bir mesele değil; yüreklerde taşınan, kutsal bir sorumluluk ve mücadele alanıdır.

Bir araya geldiğimizde çocukların yorgun ama dirençli bakışları arasında, Muharrem Ağabey "Biz dua etmeyi hiç bırakmadık" diyen o küçük çocuğun sözlerini tekrar ederek, "İşte umudun en büyük kaynağı burada" dedi. O an, bizler için sadece söz değil, derin bir iman ve kararlılığın ifadesiydi.

Muharrem Değirmen'in yıllardır sürdürdüğü kalem ve gönül mücadelesi, orada hayat buldu. Gözlemleriyle, çocukların yanında olmanın ve onların hikayelerini paylaşmanın ne kadar hayati olduğunu vurguladı. "Sessiz kalanların sesi olmamız lazım. Bu topraklarda yaşanan zulüm sadece bir coğrafyanın sorunu değil; insanlığın vicdan sınavıdır," diye ekledi.

Biz birlikte, okçuluk yaptık, futbol oynadık, tenis kortunda ilk kez raket sallayan çocukların heyecanına tanıklık ettik. İznik Gölü'nün büyüleyici doğası eşliğinde, çocukların yüzlerindeki o anlık mutluluk, acının gölgesinde bile umudun yeşerebildiğinin kanıtıydı.

Programın başarılı gerçekleşmesinde emeği geçen Anadolu Gençlik Derneği Orhangazi temsilciliği ve yöneticileri İbrahim Turan ile Cemal Öner'in yanı sıra, 3. Göz Medya Genel Koordinatörü İrfan Aydın'ın telefonla bağlanarak çocuklara ilettiği moral ve destek de hepimizin yüreğinde ayrı bir yer edindi.

Muharrem Ağabey'le birlikte gördük ki, kardeşlik sadece soy bağı değil; aynı acıyı paylaşmak, aynı umudu taşımak ve birbirinin yükünü hafifletmekmiş. O gün, göl kenarında yürürken, acıyı ve umudu yan yana taşıyan bu çocukların varlığı bize bir kez daha hatırlattı; Doğu Türkistan yalnız değil.

Orhangazi'de yaşadığımız bu anlamlı gün, sadece bir etkinlikten çok daha fazlasıydı. Mücadelemizi, dualarımızı, inancımızı tazeleyen, birlikte güçlendiren bir buluşmaydı. Muharrem Değirmen'in sözleriyle "Bu dava, sadece bizim değil; insanlığın onur meselesi."

Bizler bir arada oldukça, bu sessiz çığlık duyulacak, zulüm gün yüzü göremeyecek. Ve o gün göl kıyısında attığımız her adım, özgürlüğe ve adalete doğru atılmış sağlam bir adım oldu.

Enbiya BAKIR