HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 01 MAYIS 2025, PERŞEMBE

Şehitlerimizi Unutmak İhanettir, Anmak ise Vefa Borcudur!

16.04.2025 00:00
14-20 Nisan tarihleri arasında kutlanan Şehitler Haftası, milletimizin bağımsızlığı ve vatanı uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi anmak, onların hatıralarını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak adına büyük bir öneme sahiptir. Bu hafta boyunca Türkiye'nin dört bir yanında düzenlenen etkinliklerle, şehitlerimizin kahramanlıkları ve fedakârlıkları bir kez daha hatırlanır.​

Orhangazi'nin tarihine baktığımızda, birçok evladının vatan uğruna canını feda ettiğini görmekteyiz.

Bu haftanın anlamını daha da derinden hissedebilmek için yalnızca Çanakkale'yi ya da Sakarya'yı değil, yaşadığımız yerin tarihine bakmak gerekiyor. Çünkü Orhangazi, bu vatan için şehit vermekten bir an bile çekinmemiş kadim bir yerdir. Her karışı ayrı bir hikâye, her mezarı ayrı bir destandır.

İşte bu noktada, büyük bir vefa örneği göstererek, "Önce Vatan Dediler" kitabını kaleme alan kıymetli büyüğüm, ağabeyim, Tarihçi-Gazeteci-Yazar Muharrem Değirmen'i anmak ve alkışlamak istiyorum.

Sayın Değirmen, bu kıymetli eserinde sadece kuru isimler ve tarihler sunmakla kalmamış; şehitlerin ailelerinden bire bir dinlediği anılarla, resmi belgelerle, unutulmuş hatıralarla adeta bir Orhangazi şehitler ansiklopedisi oluşturmuştur.

Kendisi bu eseri için şöyle diyor:

"Uzun bir emeğin uğraşını sizlere, şehitlerimize vefa adına sunmaya çalıştık. Şehitlerimizi, ailelerinin yaşadıklarını ve unutulan anıları gelecek nesillere aktarma adına bu kitapta topladık."

Ve ne büyük bir çaba! Resmi belgeler ışığında ulaşılan sayı tam 614 Orhangazili şehit!

Bunların 522'si, Orhangazi'nin 25 Ağustos 1920 tarihinde Yunan işgali sırasında çoğu işkencelerle şehit edilen sivil vatandaşlar. Bir köy düşünün; uyanıyor ama düşmanın postalı altında. Bir anne düşünün; çocuğu önünde kurşuna diziliyor... Bunları hatırlamak, unutmamak ve unutturmamak, hepimizin boynunun borcudur.

Muharrem Değirmen'in kitabında yer alan bir diğer dikkat çekici bilgi, Dünya Savaşı cephelerinde şehit düşen 71 Orhangazilidir. Bu sayı bile tek başına, bu küçük ilçenin nasıl büyük bedeller ödediğini göstermektedir.

Sarıkamış'ta donarak can veren 5 Orhangazili, Çanakkale'de siperlerde toprağa düşen 35 kahraman... Bunlar öyle sıradan rakamlar değil. Her biri bir annenin duası, bir babanın hayali, bir eşin gözyaşıdır.

Kitapta ilk kez açıklanan bir başka bilgi ise Kore'de bir şehidimizin, Ertuğrul Fırkateyni'nin Japonya açıklarında batışı sırasında kaybettiğimiz bir başka şehidimizin ve ayrıca 2 hava şehidimizin ve 1 deprem şehidimizin olduğudur.

İşte bir tarihçi bunu yapar. Bilinmeyeni ortaya koyar, unutanı utandırır, vefayı hayata geçirir. Muharrem Değirmen, yalnızca gazetecilik kimliğiyle değil, aynı zamanda bir tarihçi olarak da bu topraklara en güzel hizmetlerden birini yapmıştır.

"Önce Vatan Dediler" kitabı yalnızca şehitlikleri değil; bir ilçenin hafızasını da yeniden uyandırmıştır. Bu yönüyle Orhangazi'nin çocuklarına bırakılacak en değerli miraslardan biridir.

Köy köy, mezar mezar, arşiv arşiv dolaşan Muharrem Değirmen, Orhangazi'nin dört bir yanına dağılmış şehitleri tek tek kayıt altına alırken, aslında bir milletin ruhunu da diri tutmuştur.

Orhangazi Belediyesi'nin geçmiş yıllarda bazı parklara şehit isimleri vermesi gibi sembolik adımlar atılmış olsa da bu tür çalışmaların kapsamı genişletilmelidir. Şehitlerin ismi sadece tabelalarda değil, çocukların hafızalarında da yaşamalıdır.

Bu anlamda okullarda "Şehitler Dersi" niteliğinde seminerlerin düzenlenmesi, öğrencilerin şehitlik ziyaretlerine götürülmesi, kitapların okutulması gerekir. Örneğin, "Önce Vatan Dediler" kitabı, Orhangazi'deki tüm okullarda başucu eseri olmalıdır.

Şehitlik sadece mezar taşıyla değil, yaşatılan değerle anlam kazanır. Eğer o değeri gelecek kuşaklara aktaramazsak, tarih bizi affetmez.

Bugün Orhangazi'de yaşayan her birey, bu topraklar için can vermiş 614 insanın varisi konumundadır. Şehitlerimize layık birer vatandaş olmak için geçmişimizi bilmek, hatırlamak ve hatırlatmak zorundayız.

Şehitlik, yalnızca ölümle gelen bir mertebe değildir. O, bir duruştur, bir inançtır. "Önce vatan" diyenlerin bıraktığı emaneti taşımaktır.

İşte bu yüzden, Şehitler Haftası sadece ağlamak ya da dua etmekle sınırlı kalmamalı. Şehitlerimizi anlamak, onları çocuklarımıza anlatmak ve onların taşıdığı o büyük ruhu nesilden nesile aktarmak asli görevimizdir.

Bugün her evde bir mevlit, her okulda bir anma, her gönülde bir dua varsa, bu milletin hâlâ umut taşıdığını gösterir.

Kapanırken bir kez daha, bu eşsiz çalışmayı ortaya koyan Muharrem Değirmen'e sonsuz şükranlarımı sunuyorum. O sadece bir kitap yazmadı; ilçemizin, hatta ülkemizin unuttuğu hafızasını yeniden hayata döndürdü.

Unutmayalım: Vatan, şehitlerin gölgesinde büyüyen bir çınardır. O çınarın köklerine vefa göstermeyenler, yarın gölgede oturacak bir dal bile bulamazlar.

Başta Halaskargazi Ulu Önder Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve bu topraklar için canını düşünmeden feda eden tüm Mehmetçiklerimizi saygıyla anıyorum ruhları şad olsun.

Enbiya BAKIR / 16 Nisan 2025

 
Enbiya Bakır / 'ZAFER' e Doğru / diğer yazıları
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.