HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 03 KASIM 2025, PAZARTESİ

Thodex Fatih öldü mü, öldürüldü mü?

03.11.2025 10:25
Thodex Fatih öldü mü, öldürüldü mü?
Thodex Fatih öldü mü, öldürüldü mü?
Thodex Fatih olarak bilinen Faruk Fatih Özer'in cezaevinde şüpheli bir şekilde ölmüştür. Ölümünün intihar olduğu açıklansa da şüpheler devam etmektedir. Darıca'da yaşayan Fatih, çocukluk ve gençlik döneminde saygılı biri olarak tanınmıştır. Thodex vurgunu ortaya çıktığında çevresi buna inanamamış, ancak siyasilerle görüşmeye başlaması hayatını değiştirmiştir. 3. Göz Medya Genel Koordinatörü İrfan Aydın, vurgunun ifşa olduğu gün açıklama yapmıştır. Fatih'in genç yaşta cezaevinde intihar etmesi mantıklı görülmemektedir. Papara operasyonu sonrası Thodex vurgununun tek başına Fatih'in işi olmadığı, konunun kapsamlı araştırılması gerektiği belirtilmiştir.

Kripto para vurgunuyla gündeme gelen ve de Thodex Fatih olarak bilinen Fatih Özer Yüksek güvenlikli Edirne cezaevinde öldüğü servis edildi. Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Fatih Özer'in intihar etmiş olacağı üzerinde durulduğunu söylemesine karşın ölümünün şüpheli olması üzerinde duruluyor. Darıca'da kendi halinde yaşayan bir ailenin çocuğu olan Totex Fatih'i tanıyanlar, çocukluk ve gençlik yıllarında mahallenin en güvenli gençlerinin arasına yer aldığını, kimseye karşı bir saygısızlığını görmediklerine vurgu yaparak "Thodex haberleri çıktığında buna inanamadık. Fatih'i bırakın milyon dolarlık böyle bir sistem kuracak maddi gücünün olmasını bakkal dükkanı açmaya bile güç yettiremezdi. Ne zaman ki Saffet Sancaklı'nın oğluyla birlikte bir takım siyasilerle görüşmeye başladı, bir anda hayatı değişti." ifadelerine yer veriyorlar.

Konuyla ilgili olarak 3. Göz medya Genel Koordinatörü İrfan Aydın'da yaptığı açıklamada, TOTEX vurgununu ifşa olduğu günden beri 3. Göz medya araştırma ekibi olarak Fatih Özer ve çevresindeki ilişki ağını incelemeye aldık. Karşımızda hep aynı sistem ve aynı ekipler çıktı. MHP milletvekili Safet Sancaklı'nın oğlunun da aralarında bulunduğu bu korunan ekibin bir uzantısı da dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya ve onun yakın çevresine kadar gidiyor. Terör mensuplarını bile kapsayacak kadar yasal düzenlemelerin yapılacağı bugünlerde yüksek güvenlikli cezaevinde paşalar gibi yatan ve de henüz 20'li yaşlarında olan Fatih Özer İntihar etmiş olması çok da mantıklı görünmüyor. Papara operasyonu sonrasında ortaya çıkan yeni belgelerde Thodex vurgununun tek başına Darıca sokaklarında büyümüş 20'li yaşlardaki bir delikanlının işi olmadığı aşikardır.

Konunun kapsamlı olarak araştırılması dahası tosuncuk olarak bilinen çiftlik bank reklamcısının da bir an önce korunmaya alınması gerektiği bir hakikattir. Evlattan kıymetli servetin olmadığı bilinciyle, Özer Ailesinin artık hukuka yardımcı olma zamanı gelmiştir. Para bulunur evlat geri gelmez. 3. Göz Medya araştırma ekibi olarak konunun takipçisi olacağız. 3. GÖZ HRA ÖZEL HABER



#Thodex #FarukFatihÖzer #ThodexFatih #ThodexVurgunu #CezaeviŞüphesi #İntiharMıCinayetMi #PaparaOperasyonu #KriptoVurgunu #KriptoParaSkandalı #3GözMedya #İrfanAydın #GerçekOrtayaÇıksın #Adaletİstiyoruz #ThodexGerçeği #KriptoSkandalı #TürkiyeGündemi #FinansSkandalı #DijitalVurgun #KriptoParaDolandırıcılığı #CezaeviOlayı #GizemliÖlüm #ThodexSoruşturması #ThodexDosyası #KriptoGerçeği #AdaletBekleniyor #GizemPerdesi #SiyasiBağlantılar #EkonomiVurgunu #KriptoPara #FinansDüzeni #BüyükVurgun #ThodexOlayı #FarukÖzer #KriptoDüzeni #KriptoYolsuzluğu #GerçekleriAçığaÇıkarın

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.