Sayın milletvekillerimize açık çağrımızdır

20.10.2025 00:00

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ
huseyni1661 @ gmail.com

Lütfen bu yazıyı okumadan geçmeyiniz.
Sayın vekillerimiz unutmayınız ki millet asil sizse vekilsiniz.
Millete rağmen karar almanız ya da milletin kararlarına kayıtsız kalmanız sizlere yakışmaz.
Ceza evlerinde bir yatakta üç mahkum yatarken sizler o koltuklarda huzurla oturamazsınız.
Geciken adalette zulüm vardır.
Bir an önce bir saat bile gecikmeden söz verdiğiniz üzere infaz yasasını çıkarınız.
İnfaz yasasını çıkartmanız ve de cezaevlerinin yaşanmaz halini düzeltmelisiniz.
Devlet erkanı söz verdi mi Mavi gök çökmediği, yağız yer delinmediği sürece o söz tutulmalıdır.
İki yıldır bugün, yarın diyerek en sonunda Ekim ayında meclisin ilk günden maddesi olarak dediğiniz infaz düzenlemesine geciktirmenizin hiçbir haklı gerekçesi olamaz.

Kırk yılı aşkın süreden beri evlatlarımıza musallat olan terör belasını bitirmek istiyor olmanızı takdirle karşılarız. Fakat terörist başının istekleri bitmiyor ya da yargı çetesi engel oluyor diye adli mahkumları perişan etmenizi millet affetmez.
Toplumsal barış istiyorsak sizler de üzerinize düşen görevi layıkıyla yerine getirmelisiniz.
Adli mahkumların insani ve hukuki haklarını vermek için ne bekliyorsunuz? Her gün ceza evlerinde hasta ve yaşlı mahkumlar Azrail aleyhisselam onayıyla özgürlüklerine kavuşuyorlar. Oysa ki çıkardığınız fakat takibini yapmadığınız kanunlara göre altmış beş yaş üstü ve hasta mahkumlara evde infaz hakkı tanınmıyor. Fakat adli tıp kurumları onay vermiyor.
Oysa ki yasama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde olmalı değil miydi? Neden çıkardığınız kanunların uygulanmasını, takibini yapmıyorsunuz?
Bir diğer önemli konuysa toplumsal barış süreci kapsamında milletimizden ve de şehit ailelerinden evlatlarının katillerinin affedilmesine rıza göstermelerini istiyorsunuz. Bizlerden bu kadar büyük fedakarlık bekliyorsanız sizler de elinizi taşın altına koymalısınız.
Başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi olmak üzere kamu görevlisine hakaret içeren tüm davaların ve de kamu davalarının da bir sefere mahsus olmak üzere kaldırılması gerekir. Milletten fedakarlık isteyen siz kıymetli vekil ve idarecilerimize yakışan budur.
Bu konuda başta Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve merhum Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel'i örnek alabilirsiniz. Gazi Paşa'mız gazete kağıdından sigara yapıp içen ve ağzı yanan köylünün kendisine ve İsmet Paşa'ya yönelik küfür etmesi üzerine başlatılan tetkikatı durdurup "Siz hiç hayatınızda gazete kağıdına sarılmış tütün içtiniz mi? Ben içtim. Tadı çok kötüdür. Az bile söylemişler." diyerek vatandaşa dava açılmasına müsaade etmemiştir.
Rahmetli Demirel ise "Vatandaş bize küfür etmişse bir icraatımızdan dolayı canı yanmıştır. Bize hoşgörülü olmak yakışır." diyerek kimseye hakaret davası açmamıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Sayın Demirel kadar merhametli değil mi? Ya da siyasilere ne oluyor ki en ufak bir eleştiriye tahammül gösteremiyorlar da vatandaşa dava açıyorlar?
Bu ne töreye ne de uluslararası hukuka uymaz.
Kamu görevlileri ve siyasiler en ağır eleştiriye katlanmak zorundadırlar. Bu hem törenin hem de uluslararası hukukun gereğidir. Aranızda bu yazıyı kürsüden okuyabilecek yüreklilikte vekilimiz varsa lütfen gereğini yapsınlar.
Bu yazıyı toplumsal duyarlılığı olan, toplum menfaatlerini kendi şahsi çıkarlarının üzerine tutan bir gazeteci olarak yazıyorum. Milletimize hizmet eden ve bu yönde gayret sarf eden herkesten Allah razı olsun. Unutmayınız ki bu asil millet onun için yapılan hiçbir güzelliği karşılıksız bırakmaz.
Lütfen milletin vekili olunuz ve de milletin sesine kulak veriniz. Sizlere yetkiyle birlikte milletin vebalinin de yüklenmiş olduğunu bilmeniz nasihat olarak yeter. Saygı ve hürmetlerimi arz ederim.
Üçüncü Göz Medya Genel Koordinatörü İrfan Aydın.
20 Ekim 2025