HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 18 HAZİRAN 2025, ÇARŞAMBA

İran, bu savaşı Kasım Süleymani’yi sattığında kaybetti

18.06.2025 00:00
Bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde, 1980'li yıllarda İran-Irak savaşında olduğu gibi İran ile İsrail arasındaki trajikomik tiyatronun kanlı sahneleri devam ediyordu. Gören der ki, Üçüncü Dünya Savaşı çıkıyor.

Fakat sakin olun; amaç sadece İran'daki rejimin, İsrail desteğiyle değiştirilmesidir. İran ile İsrail işbirliği, İsrail-ABD işbirliğinden çok daha sağlamdır. Kasım Süleymani'nin şehit edilmesiyle başlayan süreç, aynen planlandığı gibi ilerliyor. İran ile İsrail arasındaki kirli ve gizli kadim anlaşmanın gereği yerine getiriliyor. Her iki rejim de, karanlık tarihten aldıkları emir gereği üstlendikleri rolleri iyi oynuyorlar.

Öncelikle şunu net bir şekilde vurgulamak isterim ki, BU KAVGA OĞUZ SOYU İLE DÖNME SOYU'NUN KAVGASIDIR. BU, MEHDİ YARENLERİ İLE DECCAL'İN ASKERLERİNİN KAVGASIDIR. Kimsenin dış kimliği sizleri yanıltmasın. İsrail güçleri ne kadar Deccal'in emrindeyse, İran'ı işgal eden rejim anlayışı da o kadar Deccal'in emirlerindedir. Elbette ki mümin İran halkının bu işbirliğinde payı yoktur. Onlar, sergilenen Acem kurnazlığının kurbanlarıdır. İran'ın molla rejimi bir yandan Şii İslam anlayışının önderleri olduklarını iddia ederken, diğer yandan Ehlibeyt yolunun önündeki en büyük engellerden biri olmaktan da geri durmuyorlar.

Maalesef, gerçek manada okumaktan uzak kalan anlayış nedeniyle İslam dünyası, ona dikta edileni zannetmeye başladı. Oysa ki hakikat gün gibi meydandadır. İndirilen din yerine uydurulan dinin dogmalarına tabi olan İslam dünyası, maalesef Deccal ile Ahir Zaman Peygamberi'nin sıfatlarını karıştırmakta ve Kur'an'ın "dinlerini az bir pahaya sattılar" ilahi ikazına uğrayan Yahudi din adamlarının peşinden gitmektedir. Dün Deccal ile Son Peygamber'in sıfatlarını karıştıranlar, bugün de İmam Mehdi ile Deccal'in sıfatlarını karıştırır olmuşlardır.

İran'ın molla rejimi de bu oyunun büyük bir parçası olarak Deccal'e hizmet etmektedir. Bu makaleyi siyasi ve dini bağnaz bir anlayışla okuyanların alacağı hiçbir şey yoktur. Lakin işaret ettiğimiz tarihi ve dini derinlikler ışığında bu yazıyı okuyanların hem kendilerine hem de bizlere katacağı çok şey olacaktır.

Öncelikle İran İslam Cumhuriyeti molla rejiminin, Ehlibeyt İslam anlayışıyla ne kadar bağdaştığına bakmak gerekmektedir. Şii siyasi anlayışın önderi oldukları iddiasıyla Batı Emperyalizmi'nin kendilerine biçtiği rolün hakkını veren İran rejiminin, İsrail'i büyütme konusunda gösterdiği başarıyı küçümsememek gerekir. Şii Hilali olarak şekillendirilen bu proje kapsamında, bölgesel Şii-Sünni ayrımını derinleştirip İslam dünyasını yalnızlaştırmak isteyen Batı-İsrail ittifakı amacına büyük oranda yaklaşmış durumdadır.

Sünni bağnazlığıyla fikri inkişafa kapatılan Arap İslam dünyasını, bir de Şii Acem rejimiyle korkutan Batı ve Siyonist anlayış, Arap dünyasını parmakları arasında kukla gibi oynatmaktadır. Ehlibeyt anlayışını hayata hâkim kılmak isteyen topluluklar da ya İran'ın baskıcı anlayışıyla ya da bağnaz-Sünni dünya içinde oluşturulan terörize ekiplerle etkisiz hale getirilmek istenmektedir.

Netice itibariyle bağnaz-Sünni anlayış ile Acem-Şii anlayış arasındaki fark sadece görünüştedir. Her iki anlayışın da birleştiği ana merkez, deccaliyete hizmet anlayışıdır. İslam dünyası acilen bu sarmaldan çıkıp hakikatle yüzleşmelidir. Hümeyni liderliğinde gerçekleştirilen İran İslam Devrimi sonrası İran'da şeriat kanunlarına geçilmiş; ülkenin en önemli ihracat kalemi de rejim olmuştur.

Suudi Arabistan ne kadar Sünni anlayışta bir şeri devletse, İran da o kadar Şii anlayışta bir şeri devlet yönetimidir. Bugün dünya üzerinde, ister Sünni isterse de Şii anlayış üzere şeri bir yönetimle yönetildiğini iddia eden devletler varsa, hiçbirinde İslam anlayışı üzerine bina edilmiş bir ekonomi modeli yoktur. Kimi sosyalizm etkisinde, kimi de İran gibi direkt liberal ekonomi modeline tabi yönetim anlayışını hayata geçirmiştir.

"Şeriat istiyoruz" diye sokakları inleten toplulukların da ekonomi konusunda bir görüş ortaya koyamıyor olmaları, bilerek ya da bilmeyerek nereye ve hangi anlayışa hizmet ettiklerini net olarak ortaya koymaktadır. Düşünün ki, 1979 İran Devrimi'nden beri dünyaya Acem-Şii şeriat anlayışını empoze etmeye çalışan İran'ın mali yapılanması, Yahudi kökenli bir papazın uyduruk ekonomi görüşleri üzerine bina edilmiştir.

Kapitalizmin yıkıcı ve toplumları ifsat edici tüm kuralları İran İslam Cumhuriyeti'nde uygulanırken, insanlık tarihiyle örtüşen İslam ekonomi anlayışına sırt dönülmüştür. Hz. Ali'nin yolundan gittiklerini iddia eden İran'ın molla rejimi, Ali'nin adalet devleti anlayışı ve nebevi ölçüye dayanan iktisat anlayışı yerine; Pers kökenli devlet anlayışı ve papaz Maltus'un ekonomi anlayışını hayata geçirerek rejimin ne kadar sakat temeller üzerine bina edildiğini göstermiştir.

İran'ın molla rejimini tanımadan, sırf Şia düşmanlığıyla bu ülke değerlerine karşı bağnazca tavır almak doğru değildir. Televizyon kanallarında "uluslararası strateji uzmanı" diye tanıtılan birçok söz sahibinin, İran'ın molla rejimi hakkında sağlıklı bilgiye sahip olmadığı bir gerçektir.

Şimdi gelelim yazımızın başında işaret ettiğimiz Oğuz soyu ile Dönme soyu meselesinin, İran-İsrail arasındaki trajikomik tiyatroyla olan ilgisine. Ehlibeyt yolu ile Oğuz soyu, Oğuz Ata'da birleşir. Oğuz soyu; töreye ve adalete sımsıkı bağlı olmanın nişanıdır. Töreden ve adaletten ayrılanlara da Dönme soyu denir. Ehlibeyt yolunun temelini adalet oluşturur. Maalesef İran'ın molla rejimi ne töreye ne de adalete bağlıdır. En altından, Siyonist İsrail rejimi ile deccaliyet üzerinde birleşen anlayışın Ehlibeyt yoluyla bir bağlantısı olamaz. Onun içindir ki İran'ın molla rejimi, göstermelik olarak İsrail düşmanlığı yaparken; özde, Siyonist İsrail'in Arz-ı Mev'ud inancına hizmet etmektedir.

Geçtiğimiz yıllarda İran istihbaratının ihaneti sonucu, katil ABD saldırganlığıyla şehit edilen Kasım Süleymani ve Mehdi Ordusu'nun gerçek neferlerinden Hizbullah'ın sözcüsü Şehit Hasan Nasrallah gibi değerler, İran'ın molla rejimi içindeki karanlık yapılar için büyük bir tehdit unsuruydu. Şehit Kasım Süleymani şehit edilmeseydi, bir yıl sonra potansiyel olarak İran İslam Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olması bekleniyordu.

Şehit Hasan Nasrallah'a gelince; zaten söylenecek tek bir söz bile yoktur. Nurlu yüzü ve esaslı duruşuyla Kerbela aslanlarını hatırlatan Şehit Hasan Nasrallah, Siyonist İsrail rejiminin en çok korktuğu liderlerin başında yer alıyordu. Kasım Süleymani'nin, İran destekliğiyle ortadan kaldırılmasıyla birlikte Hizbullah'ın gücü azalmış, Suriye'deki İsrail direnci de kırılmış oldu. Akabinde Hasan Nasrallah'ın şehadetiyle İsrail için bölge oyun alanına dönüştü.

İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin Türkiye aşkı ve Ehlibeyt yarenliğini tehdit olarak gören molla rejimi, ülkenin Cumhurbaşkanı'nı kendi elleriyle Mossad ajanlarına teslim etmiştir. Şehit Ruhani'nin ayakları çamurlu, elleri kelepçeli fakat vakur duruşuyla ruhunu teslim etmediği hali yansıtan kısa videodaki katil Mossad ajanlarının platformları, rahatlıkla servis edilmiştir. Üçüncü Göz Medya'nın dünya kamuoyuna duyurduğu bu görüntülere herhangi bir yalanlama gelmediği gibi, çokbilmiş uzmanlardan da tek bir yorum dahi gelmemiştir.

Netice itibariyle, Kasım Süleymani'ye ihanet eden molla rejimi; peş peşe Hasan Nasrallah ve Hamas liderini Mossad'a teslim etmekle kalmamış, ülkenin Cumhurbaşkanı'nı da rahatlıkla satabilmiştir. Ruhani'nin yerine getirilen Ermeni asıllı Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi yönetimindeki İran İslam Cumhuriyeti, İsrail ile girdiği yüzeysel savaş oyununda ilk olarak Devrim Muhafızları Komutanı'nı, onlarca ilim adamını ve İran'ın itibarını İsrail'e feda etmekten geri durmamıştır.

Bu savaşı yorumlarken birkaç yıl geriye gitmek, doğru tespit için yeterli olacaktır. Süreçle ilgili görüşlerimizi kaleme almaya devam edeceğiz. Şu hakikatin çok iyi kavranması gerekmektedir:

Siyonist İsrail'in tek korkusu Mehdi ve onun kutlu ordusudur. Onlar da çok iyi biliyorlar ki, en nihayet sonun başına gelmişlerdir. Ne yaparlarsa yapsınlar Allah'ın vaadi mutlak surette gerçekleşecektir.

Onların nihai hedefi, Türkiye ve Türk milleti arasından çıkacak olan o kutlu liderdir.

Elbette ki güneşin doğuşu yakındır.

Ne yaparlarsa yapsınlar, güneş doğmak üzeredir.

Geliyor, gelmekte olan kutlu güne selam olsun.

 
İrfan AYDIN / HÜSEYNİ / diğer yazıları
•İran, bu savaşı Kasım Süleymani’yi sattığında kaybetti 18 00:00:00.06.2025
•Terörist başı sözünde dururken Adalet Bakanı sınıfta kaldı 11 00:00:00.06.2025
•Hukuk Siyasetin Fahişesi, Basın da Metresi Olursa ülke felakete sürüklenir 01 00:00:00.06.2025
•Irz Düşmanları Rahatsız oluyorlar diye Gazetecilik yapmayalım mı? 29 00:00:00.05.2025
•Bu Milletin Ölüsü Bile Savaş Meydanında Yerini Alırken Dirilerine Ne Oluyor! 18 00:00:00.05.2025
•Bu topraklarda Bizans'ın değil, Selçuklu'nun çift başlı kartalı hüküm sürer 13 00:00:00.05.2025
•Korkmaz İbrahim Olan Nemrut’un Ateşinden 05 00:00:00.05.2025
•Canı Yananlar Beklesin... 16 00:00:00.04.2025
•Gitti Canımın Cananı… 14 00:00:00.04.2025
•KADİR GECESİNİ BİLİR MİSİNİZ? 26 00:00:00.03.2025
•Orhangazi’yi Kimse Sahipsiz Zannetmesin! 12 00:00:00.03.2025
•Ehl-i Beyt'in kadın modeli Hz. Fâtıma 07 00:00:00.03.2025
•Çocuklara Karşı Suç İşleyenlerden “Suça Sürüklenen Çocuklar” İçin Anlayış Bekliyoruz! 25 00:00:00.02.2025
•Durdurun bu cinayeti 12 00:00:00.02.2025
•Ne yaparsalar yapsınlar vatan evlatlarını yıldıramayacaklar 03 00:00:00.02.2025
•Şehitler Ölmez, ya Vatan?.. 29 00:00:00.01.2025
•Uyuma Orhangazi! Orhangazi’nin Geleceği FETÖ’den sonra şimdi de MENZİL tarikatına PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR!!! 21 00:00:00.11.2024
•Adaletin Bulunmadığı Yerde Herkes Suçludur /Hz. Ali 03 00:00:00.09.2024
•Köpek yavrusuna hazret diyenin selamı İmam Ali'ye erişmez 16 00:00:00.07.2024
•Siyasete Yaranmak İçin Yapılan Tutuklamalar Ülkenin Huzurunu Bozuyor! 07 00:00:00.07.2024
•Devlerin Lokması, Devletin Kamburu HEKTAŞ! 26 00:00:00.06.2024
•Doğu Türkistan’ın da Filistin’in de Kurtuluşu Kerbela’yı Anlamaktan Geçer 15 00:00:00.06.2024
•Gemport’u Kâra Geçiren Sendika Borusan Port İçin Neden Tehlike Olsun! 10 00:00:00.06.2024
•Kerbelanın hesabı görülmeden İslam Âlemi huzur bulmaz...! 31 00:00:00.05.2024
•İşçi Çocukları da İşveren Çocukları Kadar Sevimlidir! 23 00:00:00.05.2024
•Bu Milletin Ölüsü Bile Savaş Meydanında Yerini Alırken Dirilerine Ne Oluyor! 19 00:00:00.05.2024
•Orhangazi Siyasetinin ANNUNNAKİLERİ! 12 00:00:00.05.2024
•HEPİMİZ BİRAZ ÇOCUK OLSAYDIK NE OLURDU!? 23 00:00:00.04.2024
•Millet Kavga Değil Hizmet Bekliyor 18 00:00:00.04.2024
•Şimdi Orhangazi İçin Sözü Olanların Sözünü Dinleme Zamanı 04 00:00:00.04.2024
•Hırsızlara OY Vermeyin! 27 00:00:00.03.2024
•Bir Olursak Destan Yazarız 18 00:00:00.03.2024
•"Meclise Bir Deli! Lazım" dediniz Bağımsız Belediye Meclis üyesi Adayı Olduk 22 00:00:00.02.2024
•İnsanı Ölümden ECELi Korur! 11 00:00:00.02.2024
•Satılmış Basınla Neler Yapılmaz ki! 05 00:00:00.02.2024
•Uyuşturucu Baronlarının Veletleri Keyif Sürecek Diye Ilıca’yı Peşkeş mi Çekmek İstiyorlar! 24 00:00:00.01.2024
•Kapıkulu Olmayı Marifet Zannedenler 10 Ocak Özgürlük Ruhunu Anlayamazlar 16 00:00:00.01.2024
•Katmer Cinayetine SESSİZ KALANLAR Altın İçin Kıyamet Koparıyorlar! 12 00:00:00.01.2024
•Bu Kavga Oğuz Soyu İle Dönme Soyunun Kavgasıdır 03 00:00:00.01.2024
•Vatan Evlatları Siyasiler Şov Yapsınlar Diye Şehit Olmuyorlar! 27 00:00:00.12.2023
•Çaresizseniz Çare Sizsiniz 20 00:00:00.12.2023
•İYİ Parti Havlu mu Attı Göz mü Kırpıyor! 11 00:00:00.12.2023
•Gayrimeşru yaşantısı olanlar yönetime talip olmasınlar! 05 00:00:00.12.2023
•Orhangazi’ye Kıymayın Efendiler! 24 00:00:00.11.2023
•Porno Fotolarıyla Yapamadıklarını Sahte Hesapla Yapmaya Kalktılar! 15 00:00:00.11.2023
•Peygamberin Vasiyetine İhanet Ettiğimiz Gibi Atatürk’ün de Vasiyetine Uymadık! 10 00:00:00.11.2023
•Erzurumlular Dernek Yönetimi Susarak Bu Ayıbı Kapatamazlar! 08 00:00:00.11.2023
•Kendi İşlerinde Başarısız Olanlar Marmarabirlik’e Sarıyor 25 00:00:00.10.2023
•3.Göz Medyaya Yapılan Operasyonların Yüzde Biri Çetelere Yapılsaydı Ülke Güllük Gülistanlık Olurdu 17 00:00:00.10.2023
•Hakkını Aramayan Şereflerini de Kaybeder 12 00:00:00.10.2023
•Gençlerin BAŞ BELASI; Sanal Kumar ve Tefecilik 26 00:00:00.09.2023
•Soylu’nun SOYTARISI da Çocuk Por..cusu Çıkmış! 19 00:00:00.09.2023
•Vefası Olmayanın KURTULUŞu da Olmaz! 09 00:00:00.09.2023
•Şahsıma Yapılan Her Yanlışı Affedebilirim Lakin Değerlerime Yanlışı Kabul Etmem 06 00:00:00.09.2023
•Zafer Bayramında Atatürk’ün Sır Katibi Deli Halit Paşayı Anlamak… 29 00:00:00.08.2023
•Ne Yani Haksızlık Karşısında Dilsiz Şeytan mı Olalım!? 16 00:00:00.08.2023
•Destek Sizden Cesaretle Olayların Üzerine Gitmek Bizden 10 00:00:00.08.2023
•Orhangazi’nin 25 Yıldır Çözülemeyen Sorunu EMNİYET BİNASI 03 00:00:00.08.2023
•3.Göz Medya Neden Çetelerin Hedefinde!? 28 00:00:00.07.2023
•Dağ Zannettiğimiz Meğerse Gölgesinde Koca Bir Şehir Kurulan Gemiymiş! 14 00:00:00.07.2023
•Çeteler Rahatsız Oluyor Diye Gazetecilik Yapmayalım mı! 27 00:00:00.06.2023
•Suçumuz Milletin Namusuna Sahip Çıkmak Mı! 12 00:00:00.06.2023
• “Arlıyı Öldürür Bir Saman Çöpü / Arsıza Süngü de Batmıyor Oğul” 30 00:00:00.05.2023
•Bu Milletin Ölüsü Bile Savaş Meydanında Yerini Alırken Dirilerine Ne Oluyor! 18 00:00:00.05.2023
•Kim Seçilirse Seçilsin Görevimiz Gereği Muhalif Basın Olmaya Devam Edeceğiz! 14 00:00:00.05.2023
•Allah Eşekleri Sırtımızda Taşıyalım diye Yaratmadı! 08 00:00:00.05.2023
• Can Yakanlar Canlarının Yanacağı Günü Beklesinler! 01 00:00:00.05.2023
•Beni Düşmanlarım Diriltirken Sırtımda Taşıdıklarım Hançerliyor! 17 00:00:00.04.2023
•Gitti Canımın Cananı… 14 00:00:00.04.2023
•Bu Seçim Mandacılar Arasında Geçecek Gibi Görünüyor! 10 00:00:00.04.2023
•Adalet İstiyoruz, Suç Mu!? 03 00:00:00.04.2023
•Bu Topraklarda Radikalizme Yer Yoktur! 23 00:00:00.03.2023
•Bir Olursak Destan Yazarız 20 00:00:00.03.2023
•Reis Sedat Peker Ne Zaman Konuşacak! -1- 13 00:00:00.03.2023
•Adalet İstemek ve de Namuslu Olmak Suç mudur!? 10 00:00:00.03.2023
•Siyasiler Aradan Çekilseler Halkın Sorunları Kalmaz 04 00:00:00.03.2023
•Emaneti Ehline Vermek 03 00:00:00.03.2023
•Deprem Değil İhmaller ve Vefasızlıklar Öldürüyor!!! 01 00:00:00.03.2023
•Sinan Ateş Cinayetinde MHP Yönetimi Nihayet Doğru Adım Atmaya Başladı! 28 00:00:00.02.2023
•Üç Kuruş İçin Annesine Kıyan Polis Kaç Paraya Ülkesini SATAR!? 27 00:00:00.02.2023
•Af Etmeyen Af Beklemesin 26 00:00:00.02.2023
•Bu Kavga Oğuz Soyu ile Dönme Soyunun Kavgasıdır 25 00:00:00.02.2023
•Çocuklarımız TORBACILARIN, Basın Mensupları da Siyasallaşmış Adliyelerin İnsafına mı Terk Edildi! 24 00:00:00.02.2023
•Ehl i Beyt sevgisi olmayanın Resule vefası da olmaz 20 00:00:00.01.2023
•Yeni Yılda Yeni Kararlar Hayırlı Olsun 19 00:00:00.01.2023
•Sinan Ateş Suikastının Planlayıcıları MHP İçindeki Kripto FETÖ Ekibidir! 15 00:00:00.01.2023
•Köpek yavrusuna hazret diyenin selamı İmam Ali’ye erişmez 15 00:00:00.01.2023
•Kapıkulu Olmayı Marifet Zannedenler 10 Ocak Özgürlük Ruhunu Anlayamazlar 10 00:00:00.01.2023
•Basın görevini yüzde on yapsa sorunlar yüzde doksan çözülür 09 00:00:00.01.2023
•Silahlar Konuşunca Sorun Yok! Kalemler Konuşursa Kıyamet Kopuyor! 05 00:00:00.01.2023
•Püsküllü bela! 04 00:00:00.01.2023
•Kız Çocuğunun Bir Damla Gözyaşı İçin Dünyayı Yakan R. Sedat Peker Suç örgütü Lideri! 6 Yaşında Kız Çocuğunun Evlenme! Fetvasını veren Diyanet Milli Kahraman! 03 00:00:00.01.2023
•Gazeteci Sayılmak için Kaç Santim Olması Lazım! 02 00:00:00.01.2023
•Yayın Yasağının Amacı Devekuşu Gibi Kafayı Kuma Gömmekse Bunda Yoğuz! 01 00:00:00.01.2023
•YORULDUM… 08 00:00:00.12.2022
•Muaviye’nin Ali Taraftarlarına Yaptığını Erdoğan Muhalif! Gazetecilere Yaptı! 06 00:00:00.12.2022
•Devekuşu kafasını kuma gömer, bunlar da yayın yasağı getirirler! 06 00:00:00.12.2022
•Soylu Ne Kadar Tehlikeli Sularda Yüzüyorsa Kılıçdaroğlu da Aynı Yolda İlerliyor! 04 00:00:00.12.2022
•BTP’nin Millet İttifakına Girmesine FETÖ Artıkları Neden Karşı Çıkıyor! 02 00:00:00.12.2022
•Mafya ve Çeteler Korkudan Beslenir! Korkmuyoruz! 01 00:00:00.12.2022
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.