Bir Olursak Destan Yazarız

18.03.2024 00:00

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ
huseyni1661 @ gmail.com

Çanakkale Zaferimizin yıl dönümünü kutladığımız bugünlerde ülke ve milletçe büyük bir sınavın da eşiğinde olduğumuzu görmemiz gerekmektedir. Yaklaşan seçimleri ölüm kalım mücadelesine döndürmek isteyen menfaat gruplarının aksine, birlik ve beraberliğimiz için fırsata dönüştürme gayretinde olanlar da var.

Çanakkale Zaferi bize şunu göstermiştir ki biz bir ve bütün olursak düşman topyekün saldırsa bile zafer bizim olur. Lakin ayrılığa düşersek iki yıl önce Çanakkale Boğazını geçemeyen donanmalar tek kurşun karşılık görmeden İstanbul önlerine kadar gelebilirler. Onun içindir ki birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmeli ve de buna sımsıkı sarılmamız gerekmektedir. Allah, her zaman Mustafa Kemal göndermez. Onun için her birimiz birer Mustafa Kemal Atatürk gibi vatan müdafaası yapmamız gerekmektedir. Seçimler ayrılığa değil, birliğe vesile olmalıdır. Siyasilere kalırsa onlar ayrımcı dil kullanarak koltuklarında biraz daha kalmanın derdine düşerler. Oysa ki yaşanan felaketlerden siyasilerden çok vatandaşlar etkilenmektedir.

Milletçe birbirimize kenetlenmeliyiz. Ülkemiz ve de milletimiz üzerinde sayısız oyunlar oynanmaktadır. İşte basit bir maç sonrasında yaşananlar ortadadır. Terörü ve de teröristleri gündem ederek vatan savunması yaptığını zannedenlerle terörize olanlar arasında çok da bir fark yoktur. Terörün her türlüsünü lanetliyoruz. Beyaz Torosları da puşili eşkıyaları da.. Nazi selamı yapanları da kandırılmış çocukları linç etmek isteyenleri de..

Hülasa terörün her türlüsü bu topraklarda barınmamalıdır. Devleti idare edenlerin daha hoş görülü olmaları, şahıslarını ilgilendiren konularda sabırlı ve de anlayışlı olmaları beklenir. Her ne kadar son yıllarda böylesi anlayışlı siyasileri görmekte zorlanıyorsak da bu konuda adım atmak zor değildir. Başta sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere kabine üyelerinin halka açtıkları ya da Onlar adına açılan davaların geri çekilmesi gerekmektedir. Rahmetli Demirel'i örnek alsalar yeter. Kimse kutsal damacana değildir. Zaten siyasallaşmış yargı organları iktidara yaranmak için kendilerini hala daha avukat zannediyorlar. Savcıların bazıları kendini bazı bakanların avukatı gibi gördükleri için sadece bir bakan için halka açılmış dava sayısı yüz binlerle ifade ediliyorsa bir yerlerde sorun var demektir. Bir o kadar da dava sayın Cumhurbaşkanımızın adına açılmış. Böyle idarecilik olmaz. Önce adliyelerdeki bu yanlı ve de talimatlı davalara son verilmelidir. Siyasi iradeye yaranmak için hareket eden savcı ve hakimlerin görevlerine bir an önce son verilip yerlerine hukuktan ayrılmayan ekipler getirilmelidir. Adalet terazisinde sapma olmaması gerekmektedir.

Zulüm kime karşı yapılırsa yapılsın zulümdür. Zulmü yapana da zalim denir. Zalime karşı durmak da Hüseyni olanların asli görevidir. Onun içindir ki İrfan Aydın sonu ölüm olsa da hiçbir zaman hak bildiği yoldan ayrılmaz. Bir değil bin dava açılsa, bin kez idam hükmü verilse de hak bildiğim yoldan ayrılmam. Zalime zalim, mazluma mazlum demekle yükümlüyüm. Bazıları bizi bir yerlere yamamak istiyorlarsa da beyhudedir. Bilhassa sayın Sedat Peker ve Ailesinin uğradığı zulmü dile getiriyor olmamız bizi Pekerci yapmaz. Zamanında sayın Erdoğan zulme uğradığında nasıl Onun için de sesimizi yükseltmişsek, şimdi de haksızlığa uğrayan kim varsa Onlar için de sesimizi yükseltmek bizim asli görevimizdir. Sayın Peker'e uygulanan dijital tecridin kaldırılması için öncelikle sayın Erdoğan'ın devreye girmesi gerekmektedir. O yapamıyorsa Sayın Kılıçdaroğlu bu zulme son verecek adımları atmakla yükümlüdür. Suç varsa gereğini yapmak mahkemelerin görevidir. Siyasilerin baskıyla insanları susturmak istemeleri kabul edilemez. Sayın Peker üzerindeki dijital tecridin kaldırılması için bir süreden beri özel çalışmalar yapmaktayız. Umuyorum ki bu hafta içinde sorun çözülmüş olacaktır. Sonrasında sayın Peker ister konuşur ister konuşmaz. Gerçi konuştuğu konular hakkında gerekli işlemler yapılırsa zaten iyi bir temizlik olur. Bekleyip göreceğiz.

Hülasa birlik, birlik, birlik diyoruz. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu aziz vatanı bizlere bırakan tüm şehit ve Gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.