Kutlu Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, TiVi 6 kanalında Mustafa Yavuz ve Aysu Demirel'in hazırlayıp sunduğu "Liderler Özel" programına konuk oldu. Programda Türkiye'nin iç ve dış politikasından ekonomiye, eğitimden sağlığa, hukuk sisteminden Kıbrıs meselesine, merkez sağdan cumhurbaşkanlığı adaylığına kadar pek çok önemli başlıkta çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Programda moderatörlerin "Türkiye ekonomisi ne zaman düzelir?" sorusuna yanıt veren Halaçoğlu, iktidarların istihdama önem verip artırması, tüketim toplumundan çıkılarak üretimin desteklenip artırılması gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin dış politikasını da değerlendiren Halaçoğlu, uzun süredir izlenen dış politikanın güven vermediğini, bu güvensizliğin hem dış ilişkileri hem de ekonomiyi olumsuz etkilediğini belirtti. Halaçoğlu, tüm bu politikaların bir saat mekanizmasının dişlileri gibi uyum içinde çalışması gerektiğini ifade ederek, "Devlet politikası dediğiniz şey tutarlılık ister; dün ne diyorsan bugün de aynısını söylemelisin," dedi. Son yaşanan Kıbrıs meselesine değinen Halaçoğlu, Türk Cumhuriyetlerinin tavrını eleştirerek, "Onların tepkisini konuşmadan anlamaya çalışmadan karar alırsanız, onlar da sizi dikkate almaz. Önce sen nerede eksik yaptığını düşünmelisin. Siyasette güven eksikliği varsa bunun temelinde tutarsız politikalar vardır," ifadelerini kullandı.
Programda Kutlu Parti'nin neden kurulduğu ve merkez sağdaki boşluğu doldurmak için mi kurulduğu yönündeki soruları da yanıtlayan Halaçoğlu, Türkiye'de mevcut partilerin halkta güven kaybına yol açtığını söyledi. "Bugün birbirlerine en ağır sözleri söyleyenler, geçmişi unutarak birlikte hareket ediyor. Bu, halkta ciddi bir güvensizlik yaratıyor. Siyasette sokak ağzını terk etmeliyiz. Toplum artık kutuplaşmadan bıktı," dedi. Kutlu Parti'nin hedef kitlesinin Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan her vatandaş olduğunu vurgulayan Halaçoğlu, "Bu partiyi, Atatürk'ün Milli Mücadele döneminde Anadolu topraklarında birlikte hareket ettiği anlayışla kurduk. Bugün ülkemizin içinde bulunduğu durumu düzeltmenin yolu, top tüfekle değil; eğitim, sağlık, hukuk ve adalet sistemini düzelterek yürütülen bir Milli Mücadeledir," şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili yöneltilen "Aday mısınız?" sorusuna Halaçoğlu net bir yanıt vererek, "Hayır, elbette değilim. Bu iş makam, mevki meselesi değildir. Önemli olan biz değiliz; ülkemizin istikbali önemlidir. Kamuoyu kimi istiyorsa biz onu destekleriz. Yeter ki bölücü, hırsız, vatan haini olmasın," dedi. Mansur Yavaş'ın adaylığına dair görüşlerini de açıklayan Halaçoğlu, "Toplum nezdinde büyük itibar kazanmıştır. Eğer geçmişte Kemal Kılıçdaroğlu yerine Mansur Yavaş ismiyle seçimlere girilseydi, bugün ülkede başka bir cumhurbaşkanlığı tartışması yaşanmazdı. Toplum ne diyorsa, biz onu dikkate alırız. Biz düzgün çalışan, bizim şartlarımıza uyan herkesle diyalog kurarız," dedi.
Programın en dikkat çekici bölümlerinden biri ise Halaçoğlu'nun eğitim, sağlık, adalet ve hukuk sistemi üzerine yaptığı değerlendirmeler oldu. Önceliklerinin adil bir hukuk sistemi ve güçlü bir eğitim altyapısı olduğunu vurgulayan Halaçoğlu, beyin göçünün durdurulmasının hayati önemde olduğunu söyledi. Türkiye'de hukuka olan güvenin kaybolduğuna işaret eden Halaçoğlu, "Eğitim, adalet ve hukuk sistemi sil baştan yenilenmelidir. Parlamenter sisteme geçilmeli, yeniden bir senato kurulmalı ve bu yapı partili ya da bağımsız liyakat sahibi kişilerden oluşmalıdır. Ancak bu şekilde Cumhuriyet değerleri güvence altına alınabilir," ifadelerini kullandı.
Programın son bölümünde Türkiye'deki siyasi ortamı değerlendiren Halaçoğlu, siyasetin adeta yangın yerine döndüğünü belirterek, cumhurbaşkanı adayının seçimlere daha uzun bir süre varken açıklanmasının doğru olmadığını söyledi. "Bu, adayın yıpratılıp harcanmasına neden olur. Adaylık açıklamalarında acele edilmemelidir," dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ümit Özdağ'a yönelik yargı süreçleri hakkında da konuşan Halaçoğlu, hukukun partizanlıkla değil, adaletle işlemesi gerektiğini belirtti. "Hukuk 'senin partin', 'benim partim' anlayışıyla işlememeli. Hata yapan kimseye eşit şekilde yaklaşılmalı. Geçmişte 'metal yorgunluğu' diyerek istifa ettirilenlere işlem yapılmadıysa, bugün olanları da sorgulamak gerekir. Türkiye'de hukuka güven kalmadıysa, bu adil bir sistemin olmadığını gösterir," dedi.
Halaçoğlu ayrıca devlet kurumlarının siyasetten arındırılması ve tüm atamaların liyakat esasına göre yapılması gerektiğini vurguladı. "Bugün içinde bulunduğumuz bozuk düzen, liyakatsizlikten kaynaklanıyor. Rüşvet, yolsuzluk gibi meselelerde halk artık şaşırmaz hale geldi. Toplumda aldatmayan insanların bir araya gelmesi gerekiyor," dedi.
"Sağ-sol gibi kavramlar Batı'dan ithal edilmiş ayrıştırıcı tanımlamalardır" diyen Halaçoğlu, "Bizim meselemiz sağ ya da sol olmak değil, ülke çıkarları için birlikte çalışmak olmalı. Devleti yönetenler ülke ve millet adına kendilerine çeki düzen vermek zorundalar. Biz ülkenin içinde bulunduğu bu sıkıntılı düzende, zincirleri kırmak için yola çıktık," diyerek sözlerini tamamladı.
Haber-Muharrem Değirmen
3. Göz HRA