HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 25 HAZİRAN 2025, ÇARŞAMBA

BÜYÜK ORTADOĞU PAYLAŞIMI…!

25.06.2025 00:00
I.II. paylaşım savaşları, tarihsel analizleri bakımından, yeni jeopolitik coğrafyaları yaratırken, bir yanı ilede  siyasi devrimlerin başlangıcınıda yarattı.I . paylaşım savaşı 1917 ekim devriminin ortaya koyduğu SOSYALİST yönetimlerim çağını da açtı.II. paylaşım savaşı bu eksende avrupadaki Nazi ve Faşist parti ikdidarlarını sağlıyarak, özellikle Avrupa ve asyada gelişen Sol düşünce eksenlerinin hem önüne geçmek , hemde mevcut Sol iktidarları ortadan kaldırmak adına güçlendirildi.1945 sonrası NATO kurulurken, soğuk savaş döneminin kıvılcımlarıda atıldı.Sonrası 1949 da Çin devrimi ile pekiştirilen devrimler çağı , tek kutuplu dünya olmaktan çıkıp iki kutuplu bir blok oluşturulmuş ve güçler dengesinin insanlık adına bir kazanımı sağlanmıştır.

Bugünün yaşanılan sürece dayalı olarak,  dünyanın yeniden paylaşımı için bir emperyalist paylaşım savaşımının sürdüğünü, herhâlde, kabul etmeyen yoktur. Ve bu emperyalist paylaşım savaşımının 1990'larda, SSCB'nin 1989'daki çözülmesinin ardından, açık bir hâl almaya başladığını söylemek doğru bir tahlil olduğunu söyleyebiliriz.Bunun  bize göre tanımı tek kutuplu bir dünya proğramının A.B.D eliyle  yürütülmesidir.

ABD, hazır askerî üstünlük onda iken ve ufukta ekonomik üstünlüğü kaybedeceğine dair emareler çoğalmış iken, hamle yapmaya karar verdi. 

Önceliğin Irak ile  başlaması ve bunun kodlarının Türkiye olması gerçeklikten uzak değildir.2001 yılında Irak işgaline karşı Ecevit hükümeti ile veto edilip, arkasından Ecevit hükümetinin hızla ortadan kaldırılması, yerine  konulan AKP iktidarı 2003 ırak tezkeresinde , Suriye iç savaşında ,Libya da,  Filistin de ve İran ve müttefiklerine yönelik saldırganlıkta oynadığı rolü ne yazık ki bilinmektedir.

Afganistan ve Irak işgalleri, "demokrasi ihraç etmek" denilen sürecin sürdürülemez olduğunu kısa sürede ortaya koydu. Ve hemen, bir tehdit algısı geliştirmeye ve böylece Avrupa'yı kendine bağlı tutmaya yöneldi. Bunun için bulduğu tehditlerden biri, soğuk savaş döneminin içinden geldi. Rusya ve Çin, daha çok da Rusya, Avrupa için tehdit olarak ortaya kondu.  Öte yandan ise, hemen soğuk savaş döneminde "komünizme karşı savaş" için hazırlanmış İslamcı güçlerin yeniden organizasyonu ele alındı.

Yazımın başında ki güçler dengesi formatı, bu gezegen için matematiksel bir sağlama yapma değerini taşımakta idi.Burda bu dengenin en önemli ik aktörü Çin ve  Rusya bu süreçte ktirik tehditlerle saf dışı edilmek istenmesi bu paylaşımın sadece ABD elişyle olmasının taktikleridir. Rusya ve Çin devletlerinin tutumları daha çok kendilerini, kendi çıkarlarını korumak olarak ele alınabilir. Bunun devrimcilik olarak adlandırılmasından söz etmiyoruz, ama bu emperyalist olmak da demek değildir. Elbette Putin, güçlü bir Rusya istediğini söylemektedir. 

Tekrar bir emperyalist paylaşım savaşına dönecek olursak..!

Bugün, hâlâ bu savaş, bölgesel savaşlar şeklinde sürmektedir. Radikal İslamcı grupları örgütleyen, sahaya süren akıl, aslında bir paylaşım savaşı sürdürmektedir. Yoksa ABD'nin, İngiltere'nin amacı, "dünya nüfusunun Ortadoğu" sahasını planlamak olarak açıklanamaz. ABD, rakiplerinin elinden Ortadoğu'yu almak istemiştir. Bu, stratejik bir hamle idi. Suriye sonrasında, muhtemelen İran üzerine yürüyeceklerdi.  Ve şimdi yürümeye başladılar.

ABD için artık bir NATO kurumsallığının önemi kalmamıştır. En büyük askeri ve ekonomik müttefiki bilinen gerçekle artık İSRAİL dir.'' Soğuk savaş'' örgütlenmelerini koruyan emperyalist kamp, aynı zamanda kendi aralarındaki çelişkileri de yönetemez durumdadır. Paylaşım savaşı dediğimiz de budur.

Tüm bu paylaşım savaşı boyunca, dünya çapında, kapitalist sisteme karşı tepki birikmektedir. Ekonomik kriz ile de birleşince bu tepki, birçok yerde kitlesel eylemlere yol açmaktadır.

İsrail'in İran'ı hedeflemesinin ardından da hem Irak, Libya ve Suriye'den alışık olduğumuz "rejim değişikliği gerekliği" ve "demokrasi" masalları yeniden ısıtılıp önümüze konulurken, 2001'den bu yana bölgede sürmekte olan sonsuz yıkım, kan ve trajediyi unutarak bir düşün ortaklığı bizlere demokrasi dilenmemiz bekleniyor.

Bölgemizde kanın ve yıkımın giderek arttığı emperyalist yağma politikaları ve bu politikaların yürütücüsü olan Büyük Ortadoğu Projesinin başat aktörleri olan İsrail  ve ABD durudurulmadan  bu paylaşım savaşları sürecek ve yıkıma devam edecektir.


Emperyalizmin "Ortadoğu'yu demokratikleştirmek" söylemi üzerinden ambalajladığı paketin içerisinde yeni paylaşım savaşları, plana dayalı işgaller, emperyalist talana daha fazla açılacak topraklar bulunacak ve savaş BOM ' dönüşecektir.

 Bugün hedefte İran'ın olduğu yeni bir işgal konuşulurken, kuşkusuz  birileri de Irak'ta, Suriye'de, Libya'da ve Filistin'de olduğu gibi, ABD-İsrail koalisyonuna nasıl hizmet edileceğinin planları yapılıyor.Bu paylaşım savaşı senaryoları dün olduğu gibi bugün de süreceği korkutmaya devam edecektir…

 
Kürşat CÜCÜK / diğer yazıları
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.