HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 13 HAZİRAN 2025, CUMA

Çin İçin Türklük Neden Tehlike?

12.06.2025 00:30
Çin İçin Türklük Neden Tehlike?
Çin İçin Türklük Neden Tehlike?
Çin Halk Cumhuriyeti'nin Doğu Türkistan'da yürüttüğü baskı ve asimilasyon politikaları her geçen gün daha sistematik, daha sert hale geliyor. Peki neden?

Çünkü Çin biliyor ki, Türklük; esareti reddeden, zulme boyun eğmeyen, tarihi boyunca bağımsızlık için mücadele etmiş bir kimliktir.

Türklük, yalnızca bir etnik kimlik değil; irade, direniş ve özgürlük karakteridir.

İşte bu yüzden Çin, Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerini topyekûn bir yok oluşa sürüklüyor.

DİNİ YAŞAMAK "SUÇ", TÜRKÇE KONUŞMAK "AŞIRILIK" SAYILIYOR

Doğu Türkistan'da bugün Kur'an bulundurmak, oruç tutmak, namaza gitmek "aşırılık" olarak görülüyor.

Türkçe konuşmak ya da çocuğuna Türk adı vermek "ayrılıkçı faaliyet" sayılarak hapisle cezalandırılıyor.

On binlerce Uygur Türkü, "yeniden eğitim kampı" adı altında tutuldukları tesislerde fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kalıyor.

Yüzlerce cami yıkıldı, minareler söküldü, mezarlıklar düzlenerek üzerine otoparklar yapıldı.

Kadınlar zorla kısırlaştırılıyor, doğum oranları son beş yılda yüzde 60'a varan oranlarda düştü.

Genç kızlar Çinli erkeklerle zorla evlendiriliyor, çocuklar ise ailelerinden koparılarak Çinli yetimhanelere yerleştiriliyor.

KÜLTÜREL SOYKIRIM: AMAÇ TÜRKLÜĞÜ VE İSLAM'I SİLMEK

Çin'in amacı yalnızca bir halkı değil, o halkın kimliğini ve hafızasını da yok etmek.

Doğu Türkistan'da kültürel kimliğin her izi silinmek isteniyor.

Geleneksel kıyafetler, yemekler, müzikler, bayram kutlamaları yasaklandı ya da denetim altına alındı.

Müslüman Uygur Türklerinin cenazelerine dahi müdahale ediliyor, mezarlık defin şekilleri Çin kültürüne göre yeniden düzenleniyor.

Bu uygulamalar sadece bir topluluğun değil, tüm insanlığın değerlerine yönelik bir tehdit haline gelmiş durumda.

ARAP DÜNYASININ SESSİZLİĞİ: İKİYÜZLÜ BİR DUYARLILIK

Filistin, Kudüs, Yemen gibi başlıklarda yüksek sesle tepkiler veren Arap-İslam dünyası, Doğu Türkistan söz konusu olduğunda neredeyse tamamen sessiz.

Petrol anlaşmaları, yatırım projeleri ve Çin'in ekonomik gücü, İslam coğrafyasını sessizliğe mahkûm etmiş durumda.

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Pakistan gibi ülkeler, Çin'in Doğu Türkistan'daki uygulamalarını açıkça desteklemese de görmezden gelmeyi tercih ediyor.

Birçok İslam ülkesinde Çin'e karşı kamuoyu oluşturmak isteyen aktivistler baskıya uğruyor, sesleri susturuluyor.

BU ÇİFTE STANDART; HEM İNANCA HEM İNSANLIĞA İHANETTİR.

Doğu Türkistan'da Müslümanlar ibadet ettikleri için cezalandırılırken, "ümmet bilinci" sessizliğe gömülmüş durumda.

TÜRKLÜK BİR DİRENİŞ RUHUYSA, SESSİZLİK EN BÜYÜK TEHLİKEDİR

Türklük tarihi boyunca her türlü zulme karşı direnmiş, bağımsızlık ve onur uğruna bedel ödemiş bir milletin adıdır.

Bugün bu milletin soydaşları, din kardeşleri acı çekerken susmak, yalnızca utanç değil, aynı zamanda suçtur.

BU DAVA YALNIZCA UYGUR TÜRKLERİNİN DEĞİL, İNSANLIK ONURUNUN DAVASIDIR.

Doğu Türkistan'da yaşananlar bir iç mesele değil, tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bir insanlık suçudur.

ZULME SESSİZLİK SUÇA ORTAKLIKTIR

Doğu Türkistan'da bir halk sistematik biçimde yok ediliyor.

Ve ne yazık ki bu yok oluş, dünyanın gözleri önünde gerçekleşiyor.

Bugün sessiz kalanlar, yarın bu zulmün başka coğrafyalara sıçradığında konuşamayacak.

Mazluma ses vermek, sadece bir vicdan borcu değil; insan olmanın temel sorumluluğudur.

Bu yüzden artık susulmamalı.

Paylaşılmalı, duyurulmalı, sahip çıkılmalı.

Çünkü unutulan her zulüm, yeniden yaşanır.

Haber-Muharrem DEĞİRMEN / 3. GÖZ HRA

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.