CHP’li Belediyelerin Aklanmaları için AK Partiye mi geçmeleri gerekiyor?

14.10.2025 10:49

Beğenmedikleri ve askeri anayasa diyerek küçümseye çalıştıkları 1982 Anayasasına göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti Demokratik, Laik, Sosyal, Atatürk İlkelerine bağlı bir HUKUK DEVLETİDİR!

Hukuk devletinde de yargılama siyasi iradeye göre değil Hukuk ölçüsünde olur.

Öyleyse anayasamıza göre hiçbir belediyenin aklanmak için AK Parti'ye katılma mecburiyeti yoktur.

Durum bu olmasına karşı mevcut yönetimin emrinde işleyen hukuka göre işlerinizi ne kadar düzgün yaparsanız yapın, kafa size takılmışsa aklanmak için AK Parti'ye katılmanızdan başka çıkar yol yoktur.

AKP'ye katılınca da ne kadar yolsuzluk yapmış olursanız olun size yargı dokunamaz. Tıpkı CHP'li Yalova Altınova Belediyesi'nde olduğu gibi.

Yolsuzluk dosyaları Yalova AK Parti İl Başkanlığı'nca Ankara'ya götürülen Yalova'nın Altınova Belediye Başkanı Yasemin Fazlaca, kendisine gösterilen yolsuzluk ve evrakta sahtecilik olduğu iddia edilen dosyalarından kurtulmak için çareyi AK Parti'ye geçerek aklanmakta bulmuştu.

Yine CHP'li Aydın Büyükşehir Belediyesi ve daha birçok belediye yolsuzluk soruşturmalarından kurtulmak için AK Parti'ye geçmekte çareyi buluyorlar.

Hiçbir hukuk ve vicdanın kabul edemeyeceği bu olaylar ülkemizde neredeyse her gün yaşanıyor.

Aklanmak için AKP'ye geçen CHP'li belediyelerin yanı sıra soruşturma yaşamamak için kamu imkanlarını AK Parti'ye aktaran ve de yolsuzlukta zirve yapan AK Parti'li belediyelerin durumları ne olacak?

Yargılanabilmeleri için hükümet değişikliği mi gerekiyor?

Ya da yargıya güven sıfıra inerse ülke darbe girişimlerine açık hale sokulmaz mı?

HUKUKU HİÇE SAYANLARIN AMACI KONTROLLÜ DARBE Mİ?

Bir ülkede hukuk rafa kaldırılırsa o ülkede kaos, anarşi, terör, mafya kol gezer.

Mafya liderleri halk kahramanı, terörist başları barış elçisi gösterilir.

Adlı katiller şirin baba, onlara karşı çıkanlar da gargamel ilan edilirler.

Tıpkı son zamanlarda olduğu gibi.

Bu da o ülkenin seni boşalmış kamyon gibi hızla uçuruma gittiğini gösterir.

Hukuk yok sayılırsa darbelere yol açıları ve de darbecilerin hukukları gündeme gelir.

CHP'li belediyelere yapılan ölçüsüz operasyonlar akıllara ülke nereye gidiyor sorusunu getiriyor.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası yeni bir devlet ve yeni anayasa hazırlıklarını kamuoyuyla paylaşmaktan çekinmeyen Sadatçılar, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda danışman katilosunun başı olarak kamuoyuna tanıtılmışlardı.

Gelen tepkiler üzerine piyasadan çekilen ya da gizlenmeyi tercih eden Sadat ekibinin emrinde binlerce silahlı militanın olduğu unutulmamalıdır.

Şeriat ve hilafet söylemleriyle halktan taraftar toplamaya çalışan Sadat ekibinin her an darbe hazırlığı içinde olma ihtimalleri gözden kaçırılmamalıdır.

CHP'li belediyelere yapılan siyasi operasyonlar beraberinde hilafet söylemlerini de getirirse şaşırmayız.

Tez zamanda hukukun üstün tutulacağı bir yargının sağlanması gerekir.

Yolsuzluğu kim yaparsa yapsın korunmamalı ve de kamu hakları önde tutulmalıdır.

Ağzına kadar yolsuzluğa bulaşmış AKP'li belediyelere kutsamak kimseye fayda vermeyecektir.

Küçücük Orhangazi Belediyesi'nde bile milyonlarca liralık yolsuzluk yapılıyor ve buna göz yumuluyorsa diğer belediyelerin halleri nicedir?

Unutulmamalıdır ki en vahşi hukuk sistemi bile hukuksuzluktan iyidir.

Demokrasi tüm eksikliğine rağmen her türlü darbe ve baskıcı rejimden üstündür.

Türk halkı darbelere ve darbecilere asla meyletmez.

Kimse boşuna heveslenmesin.

İrfan Aydın / 3. Göz HRA Özel Haber