HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 03 KASIM 2025, PAZARTESİ

ÇÖP KONTEYNERLERİ YENİLENDİ

15.09.2020 00:00
ÇÖP KONTEYNERLERİ YENİLENDİ
ÇÖP KONTEYNERLERİ YENİLENDİ

Orhangazi Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından İlçe genelinde tahrip olan ve eskiyen konteynerlerini yeniledi.



 Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hibe olarak verilen toplamda 130 çöp konteyneri, Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından daha önceden tespitleri yapılarak, eskiyen ve kullanımları tahrip olan çöp konteynerleri yenilendi.



 Orhangazi Belediye Başkanı Bekir Aydın, "İlçemiz genelinde ilk etapta 60 adet ve sonradan 70 adet konteyner ile toplamda 130 adet yeni çöp konteynerimizi Temizlik İşleri Müdürlüğümüzdeki ekiplerimiz tarafından daha önceden tespiti yapılarak tahrip olan konteyner ile değiştirerek yeniledik. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından hibe olarak aldığımız 130 adet çöp konteynerimizi İlçemiz genelinde değişim yaparak yeniledik. Pandemi sürecinde özellikle çöp konteynerlerimizi dezenfekte çalışmalarımız, İlçe genelinde yıkama çalışmalarımız bir yandan sürerken şimdide tahrip olan ve eskiyen konteynerlerimizi yeniledik. İlçe genelimizde kirli görüntüyü bir nebze de ortadan kaldırdık.



 Yeni cepheler açarak kirli görüntüye son verdikTemizlik İşleri Müdürlüğü ekiplerimiz tarafından İlçe genelinde en fazla çöp dökülen bölgeleri 'de tespitini yaparak, yeni çöp konteynerleri cepheleri açtık. Böylece ilçe genelindeki kirli görüntüyü azaltmak adına çöp toplama noktalarımızı genişlettik. Kısa bir zaman içerisinde dolan çöp konteynerlerinin yakınlarına yeni çöp konteynerleri cepheleri oluşturarak, çöp toplama işlemlerine kadar geçen süre içerisinde dolmamalarını sağladık. Bu süreçte en büyük dikkat etmemiz gereken şey temizlik dedik ve temizlik adına elimizden gelenin fazlasını yapmanın gayreti içerisine girdik" dedi.


Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.