HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 04 KASIM 2025, SALI

Çeteler Mantar gibi çoğalmış!

7 ayda 15 çete çökertildi

 

09.08.2024 09:42
Çeteler Mantar gibi çoğalmış!
Çeteler Mantar gibi çoğalmış!
İstanbul Valisi Davut Gül, yılın ilk 7 ayına ilişkin emniyet verilerini açıkladı. İstanbul Valisi Davut Gül, "Temmuz ayında yapılan 23 operasyonda 15 suç çetesi çökertildi, 10 milyon Türk Lirası değerinde mal varlığına el konuldu" dedi. İstanbul Valisi Davut Gül, 2024 yılı Ocak - Temmuz ayları arasında İstanbul'da meydana gelen asayiş olaylarının verilerini AFAD binasında gerçekleşen basın toplantısında açıkladı. Toplantıya Vali Yardımcısı Hasan Gözen, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Yusuf Kenan Topcu, İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş ile Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanı Tuğamiral Tayfun Paşaoğlu katıldı.

'Biri bombalı biri silahlı olmak üzere 2 terör eylemi engellendi'

2 terör eyleminin engellendiğini söyleyen Vali Davut Gül, 'Bu yılın ilk 7 ayında terör örgütlerine karşı yapılan 2 bin 336 operasyonda 4 bin 887 şahıs yakalandı, 447 şahıs tutuklandı, 483 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandı. Sadece son bir ayda PKK/KCK'ya 43, FETÖ'ye 61, dini istismar eden terör örgütlerine 94, sol terör örgütlerine 7 operasyon düzenlendi. 413 şahıs yakalandı, 52 şahıs tutuklandı, 60 şahsa ise adli kontrol tedbiri uygulandı. Kararlı mücadelemiz ve güvenlik güçlerimizin dikkati sayesinde biri bombalı olmak üzere 2 terör eylemi engellendi. Terörizmin finansmanı için kullanılan 8 milyon 400 bin TL ele geçirildi. Bir diğer önemli başlığımız organize suçlarla mücadele. Güvenlik güçlerimiz İstanbul'da başarılı çalışmalarına devam ediyor. Bu çalışmalar sonucunda 2024 yılının ilk 7 ayında 747 operasyonda 119 suç çetesi çökertildi. 3 bin 583 şahıs yakalandı, bin 677 şahıs tutuklandı, 708 şahsa da adli kontrol tedbiri uygulandı. 33 milyar 411 milyon Türk Lirası değerinde mal varlığına el konuldu. Altını çizerek söylüyorum; yaklaşık 1 milyon dolarlık suçtan elde edilen mal varlığına el konuldu. Sadece Temmuz ayında yapılan 23 operasyonda 15 suç çetesi çökertildi. 10 milyon Türk Lirası değerinde mal varlığına el konuldu' şeklinde konuştu.

'Şehrimizdeki herkesin hukukunu korumak, can ve mal güvenliğini sağlamak en büyük gayemiz'

İstanbul'daki herkesin hukukunu korumak, can ve mal güvenliğini sağlamanın en büyük gayeleri olduğunu ifade eden Vali Gül, "Bu anlayışla bu yılın ilk yedi ayında geçen yılın aynı dönemine göre bakanımızın öncülüğünde büyük başarılar elde ettik. Ekranda gördüğünüz üzere kişilere karşı işlenen en önemli 10 suçun yüzde 10, mal varlığına karşı işlenen en önemli 9 suçun ise yüzde 24 oranında azalması sağlandı. Bu suçlardan kişilere karşı işlenenlerde yüzde 98, mal varlığına karşı işlenenlerde ise yüzde 79 aydınlatma oranlarıyla Türkiye ortalamasının üzerinde başarıya ulaşıld0ı. Özellikle mal varlığına karşı işlenen suçlara baktığımızda geçen yılın aynı dönemine göre otodan hırsızlık yüzde 52, kapkaçta yüzde 55, yankesicilikte yüzde 45, oto hırsızlığı yüzde 43, evde hırsızlık yüzde 30 oranında düştü. Çeşitli suçlardan kimi beş, kimi on ve daha fazla yıldır aranan 105 bin 160 şahıs yakalandı' ifadelerini kullandı.

'Dolandırıcılık suçuyla ilgili daha çok çalışmamız gerektiğini görüyoruz'

Dolandırıcılık suçları ile ilgili daha çok çalışmanın yapılması gerektiğini söyleyen Vali Davut Gül, 'Sadece dolandırıcılık suçuyla ilgili daha çok çalışmamız gerektiğini görüyoruz. Bu konuda istediğimiz hedeflere ulaşabilmek için hemşerilerimizin daha bilinçli olmalarını rica ediyorum. Ayrıca İstanbul'da Jandarma ve polis sayısının artması, bakanımızın ilimize gönderdiği araçların alanda olması yakalanan suçlularla birlikte suç oranlarının düşmesine doğrudan çok önemli katkılar sunuldu. Özellikle medyamızın bilinçlendirme çalışmalarına daha fazla destek vermesiyle, bunun da üstesinden geleceğiz. Temmuz ayının asayiş verilerine baktığımızda ise kişilere karşı işlenen en önemli 10 suçun yüzde 5, mal varlığına karşı işlenen en önemli 9 suçun ise yüzde 22 oranında azalması sağlandı. Bu suçlardan kişilere karşı işlenende aydınlatma oranımız yüzde 99, mal varlığına karşı işlenenlerde ise yüzde 82 oldu. Yine burada da mal varlığına karşı işlenen suçlara baktığımızda hemen hemen hepsinde önemli düşüşler görüyoruz. 4 Bu güzel tabloya vesile olan tüm güvenlik güçlerimize teşekkür ediyorum' ifadelerini kullandı.

'14 tondan fazla uyuşturucu, 27 milyon 192 bin adet hap, 6 bin 709 kök kenevir ele geçirildi'

İstanbul'da yapılan uyuşturucu operasyonları ile ilgili bilgi veren Vali Davut Gül, 'Bir diğer önemli başlığımız ruhsatsız silah. 2024 yılının ilk yedi ayında bin 493'ü son bir ayda olmak üzere 11 bin 542 silah ele geçirildi. Bin 659'u son bir ayda olmak üzere 9 bin 562 kişi yakalandı. Bir diğer başlığımız, küresel bir sorun olan uyuşturucu ve madde bağımlılığı. Bu sorunla mücadelemize hem arz hem de talep cephesinde kararlılıkla devam ediyoruz. 2024 yılının ilk yedi ayında ekranda gördüğünüz gibi imal ve ticarete yönelik 5 bin 522 operasyonda 9 bin 169 şahıs yakalandı, 3 bin 959 şahıs tutuklandı, 2 bin 90 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandı. 14 tondan fazla uyuşturucu, 27 milyon 192 bin adet hap, 6 bin 709 kök kenevir ele geçirildi. Son bir aya baktığımızda ise imal ve ticarete yönelik 803 operasyonda bin 237 şahıs yakalandı, 501 şahıs tutuklandı, 289 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandı. 2 tondan fazla uyuşturucu, 6 milyon adete yakın hap, 3 bin 575 kök kenevir ele geçirildi. Bu konuda da medyamıza, STK'larımıza, üniversitelerimize, hepimize çok önemli görevler düşüyor. El birliğiyle mücadele ederek bu sınavı başarıyla vereceğimize inanıyorum' ifadelerini kullandı.

'Vatandaşlarımızın huzurunun bozulmasına asla müsamahamız yok'

Vatandaşları trafik kurallarına uymaları gerektiği konusunda uyaran Vali Davut Gül, 'Trafikle ilgili verilerimize baktığımızda ise İstanbul'umuz ülkemizdeki araç sayısının yaklaşık yüzde 19'una sahip. Günün her saati trafik akışı olan şehrimizde 5 bin 236 personel, 811 ekiple görevimizin başındayız. Güvenli ve akıcı bir trafik için yılın ilk yedi ayında 10 milyona yakın denetim yaptık. 29'u motosiklet ve motorlu bisiklet olmak üzere meydana gelen 81 ölümlü kazada maalesef 94 vatandaşımız hayatını kaybetti. 22 bin 420 vatandaşımız yaralandı. 5'i motosiklet ve motorlu bisiklet olan bu ölümlü kazaların 13'ü son bir ayda meydana geldi. Buradan sizler aracılığıyla sürücülerimize, yayalarımıza tekrar seslenmek istiyorum. Lütfen ama lütfen trafik kurallarına uyalım. Çok önem verdiğimiz bir konu da şu: Asker uğurlamalarında, düğünlerde konvoy yapılarak trafiğin aksatılmasına, silah kullanılmasına bu şekilde vatandaşlarımızın huzurunun bozulmasına asla müsamahamız yok. Sizler aracılığıyla buradan paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz gibi sanal dünya artık hepimizin gerçeği. Tıpkı gerçek dünyada olduğu gibi bu alemde de aklımıza, hayalimize gelen, gelmeyen her türlü tehlike söz konusu. Gerçek hayatta suç olan her şey sanal dünyada da suçtur. Bu alanda da siber güvenlik ekiplerimizle amansız bir mücadele veriyoruz' diye konuştu.

'İlk 7 ayda suç unsuru olabileceği değerlendirilen 38 bine yakın sosyal medya hesabı incelendi'

Sosyal medya hesaplarının incelendiğini söyleyen Vali Davut Gül, 'Bu yılın ilk yedi ayında suç unsuru olabileceği değerlendirilen 38 bine yakın sosyal medya hesabı incelendi. Bunlardan 576'sının terörle iltisaklı olduğu tespit edildi. 96 şahıs yakalandı, 18'i tutuklandı. Bilişim-ödeme, yasa dışı bahis ve çevrim içi çocuk istismarına yönelik 642 operasyonda, bin 619 kişi yakalandı, 482 kişi tutuklandı. Denetimlerimizi giderek artırdığımız siber dünyada son bir ayda suç unsuru olabileceği değerlendirilen 4 bin 586 sosyal medya hesabı incelendi. Bunlardan 101'inin terörle iltisaklı olduğu tespit edildi. 23 şahıs yakalandı, 12'si tutuklandı. Bilişim ödeme, yasa dışı bahis ve çevrim içi çocuk istismarına yönelik 76 operasyonda, 133 kişi yakalandı, 9 kişi tutuklandı' şeklinde konuştu.

'31 bin 765 Suriyeli gönüllü olarak ülkesine geri döndü'

Göç ile ilgili konulara değinen Vali Davut Gül, 'Bir diğer başlığımız, artık küresel bir sorun haline gelen göç. Şehrimizin hedef ve geçiş noktasında olması sebebiyle bu alanda mücadelemize devam ediyoruz. 1 milyon 74 bin 400 yabancının yaşadığı şehrimizde yılın ilk 7 ayında vize muafiyeti veya ikamet süresi sona eren 191 bin 716 yabancı çıkış yaptı. 31 bin 765 Suriyeli gönüllü olarak ülkesine geri döndü. Göçmen kaçakçılığına yönelik 174 operasyonda 420 şahıs yakalandı, 119 şahıs tutuklandı, 56 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandı. Bu operasyonların 44'ü son bir ayda yapıldı. Dünyada bir ilk olan 100 Mobil Göç Noktası aracımızla ocak ayından temmuz sonuna kadar 420 bine yakın yabancının kontrolleri gerçekleştirildi. 42 bin 709 düzensiz göçmen tespit edildi. Sorgulananların 47 bin 599'u, tespit edilenlerin 6 bin 552'si son bir aya ait' dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.