HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 01 KASIM 2025, CUMARTESİ

Beşiktaş'ın rakibi PAOK

Siyah beyazlı ekip, Şampiyonlar Ligi 2. ön eleme turunda Yunan ekibi PAOK karşısında tur mücadelesi verecek. Kara Kartal maçı deplasmanda oynayacak.

11.08.2020 00:00
Beşiktaş'ın rakibi PAOK
Beşiktaş'ın rakibi PAOK

UEFA Şampiyonlar Ligi'nde 2. ön eleme turunun kurası çekildi. Beşiktaş, PAOK ile eşleşti. 



Siyah beyazlı ekip tek maç üzerinden oynanacak turda 25 Ağustos tarihinde Yunanistan deplasmanına çıkacak.



Opta verilerine göre Beşiktaş, Avrupa kupalarında Yunanistan takımlarına rakip olduğu dört maçın hiçbirini kaybetmedi (1G 3B).



Kuraya Lig Yolu'ndan seri başı olarak katılan takımlar Beşiktaş, Viktoria Plzen ve Rapid Wien olurken, seri başı olmayan takımlar ise PAOK, AZ Alkmaar ve Lokomotiva Zagreb oldu. Siyah beyazlı ekip bu üçlüden Yunanistan temsilcisi PAOK'a rakip oldu.



Salgın nedeniyle Devler Ligi'ndeki 2 ve 3. ön eleme turları tek maç üzerinden oynanacak. Play-off turu ise çift maç üzerinden gerçekleştirilecek.



UEFA Şampiyonlar Ligi 2. ön eleme turundaki eşleşmelerin tamamı şu şekilde:



ŞAMPİYONLAR YOLU:



Floriana / CFR Cluj - GNK Dinamo

BSC Young Boys - KÍ Klaksvík / Slovan Bratislava

Celtic / KR Reykjavík - Ferencvaros/Djurgarden

Flora Tallinn / Süduva - Maccabi Tel-Aviv / Riga

Legia Warszawa / Drita / Linfield - Ararat-Armenia / Omonia

Celje / Dundalk - Molde (NOR)/KuPS (FIN)

Buducnost Podgorica / Ludogorets - Midtjylland

Dynamo Brest / Astana - Connah's Quay Nomads / Sarajevo

Qarabağ / Sileks - Sheriff / Fola Esch

Dinamo Tbilisi / Tirana - Kızılyıldız / Europa FC



LİG YOLU:



AZ Alkmaar - Viktoria Plzen

PAOK - Beşiktaş

Lokomotiva Zagreb - Rapid Wien



Maçlar ne zaman oynanacak?



UEFA Şampiyonlar Ligi 2. ön eleme turunda maçlar 25 ve 26 Ağustos tarihlerinde tek maç eliminasyon sistemiyle oynanacak.



Maçlar nerede oynanacak? Ev sahibi takım olacak mı?



Tek maç üzerinden oynanacak turda maçlar, ev sahibi olarak çekilen takımın sahasında seyircisiz oynanacak.



Şampiyonlar Ligi 2. ön eleme turunda elenenler Avrupa Ligi'ne gidebilecek mi?



Şampiyonlar Ligi 2. ön eleme turunda kaybedenler yollarına Avrupa Ligi 3. ön eleme turunda devam edecek.



Yoluna devam eden takımlar 3. ön eleme turuna yükselecek. 3. ön eleme turundan sonra ise play-off turu oynanacak.



Şampiyonlar Ligi play-off turundaki eşleşmeler iki maç üzerinden gerçekleştirilecek.



Kaynak : Maçkolik


Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.