HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 02 KASIM 2025, PAZAR

Bu nasıl bir İhanet?

25.11.2024 00:01
Bu nasıl bir İhanet?
Bu nasıl bir İhanet?
Orhangazi İlçe Stadı'nda oynanan Süper Amatör Lig A Grubu maçı, Orhangazi Gençlerbirliği ile Odunluspor arasındaki karşılaşma, hakem kararları ve saha içindeki olaylarla büyük bir gerginliğe sahne oldu. Bu gerginlik, maç sonunda yaşanan kavga ve soyunma odasında meydana gelen skandallarla zirveye çıktı.

Karşılaşmanın başından itibaren, hakem Emre Tanyol'un kararları büyük tartışmalara neden oldu. İlk yarıda Gençlerbirliği'nin attığı golün ofsayt gerekçesiyle iptal edilmesi, ev sahibi takımın oyuncuları ve taraftarları tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. Gençlerbirliği'nin net penaltı pozisyonlarına da kayıtsız kalan hakem, oyun içinde birçok tartışmalı karar verdi. Bu durum, maçın ilerleyen dakikalarında gerginliğin artmasına yol açtı.

Odunluspor'un oyuncusu Şakir Bozlar, maç boyunca yaptığı sert müdahalelerle dikkat çekti. Bozlar, oyundan çıkarken tribünlere doğru yaptığı hareketlerle büyük tepki topladı. Hem sahada hem de tribünlerde tansiyonun yükselmesine neden olan bu hareket, maçın sonunda olayların büyümesine zemin hazırladı.

Karşılaşmanın sonunda gerginlik zirveye çıktı. Hakem Emre Tanyol, Gençlerbirliği'nden Atakan Cevizlidere, Cihan Özkaymak ve Ferdi Altuner'e kırmızı kart gösterirken, Odunluspor'dan da kaleci Eren İlgin ile Metin Vatansever'i oyundan attı. Kırmızı kartlar, her iki takımın oyuncuları arasında büyük bir gerilim yarattı.

Maçın ardından, Odunluspor ekibinin soyunma odasında yaptığı hareketler büyük bir skandala dönüştü. Odunlusporlu oyuncular, soyunma odasında lavaboları kırarken, duşlara zarar verdiler ve perde gibi malzemeleri yerinden sökerek büyük bir maddi hasar oluşturdu.

Orhangazi Gençlerbirliği'nden Odunlukspor Karşılaşması Sonrası Açıklama

Orhangazi Gençlerbirliği Spor Kulübü, bugün Orhangazi İlçe Stadyumu'nda gerçekleşen ve 1-1 berabere tamamlanan Orhangazi Gençlerbirliği – Odunlukspor karşılaşması sonrasında sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

Kulüp, maç boyunca yaşanan hakem hatalarını ve takımlarına verilen haksız ofsayt kararlarını kınayarak, bu durumun genç sporcularının emeğini gölgelediğini belirtti. "Bu tür profesyonel olmayan uygulamalar, oyuncularımızın motivasyonunu olumsuz etkiliyor" ifadeleriyle, hakem kararlarının karşılaşmaya olumsuz etki yaptığına dikkat çekildi.

Ayrıca, Odunlukspor oyuncularının maç sırasında sergilediği sözlü ve fiziksel rahatsızlıkların kabul edilemez olduğuna vurgu yapıldı. "Sporun dostluk ve centilmenlik ruhuna tamamen aykırı olan bu davranışlar, genç sporcularımızı ve camiamızı derinden üzmüştür" denildi.

Maçın ardından, Odunlukspor'a tahsis edilen soyunma odasında yapılan hasar da dikkat çekici bir diğer olaydı. Soyunma odasında duş perdelerinin sökülmesi ve lavaboların kırılması gibi sorumsuz hareketler tutanakla belgelendi. Kulüp, bu tür davranışları kınayarak, Türk futbolunun değerlerinin korunması adına daha duyarlı olunması gerektiğini belirtti.

Orhangazi Gençlerbirliği, sporun centilmence mücadeleyle anlam kazanacağına dikkat çekerek, futbol sahalarında bu tür olumsuz davranışların tamamen silinmesi için daha dikkatli olunması çağrısında bulundu.

Haber-Muharrem DEĞİRMEN

3. GÖZ HRA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.