HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 25 TEMMUZ 2025, CUMA

ANNEME SON MEKTUP…

24.07.2025 12:19
ANNEME SON MEKTUP…
ANNEME SON MEKTUP…
Babamdan sonra bu hayatta en büyük yol arkadaşım, en büyük sırdaşım, en büyük dua yoldaşım sendin annem… ,
Evimizin direği, gönlümüzün duasıydın. Gecemi gündüzümü seninle bölüştüm. Sevincimi seninle büyüttüm, derdimi seninle küçülttüm. Hayat boyu bana hakkını helal ettin, ben de senin hakkını ödeyemedim annem…
Ödeyemezdim ki zaten ömrüm boyunca da.
Ödenir mi bir annenin hakkı?
Sen dünyaya geldiğimde ilk nefesimi okudun, düşe kalka yürüdüğümde ilk duasını sen ettin. Büyüdüm, delikanlı oldum, baba oldum… Senin dizinin dibinde hep çocuk kaldım. Ben kaç yaşına gelirsem geleyim senin gözünde ben hep o elinden tuttuğun oğlundum.
Bir evlat olarak tek muradım vardı: Sana layık bir evlat olabilmek. Elimden geldiğince her isteğini yerine getirmeye uğraştım. Hastalandın, başucundaydım. Derman aradım, çare aradım. Belki Rabbim senden razıydı, belki beni sınıyordu. Ben senin dualarınla ayakta durdum annem.
Sen ömrünce Atatürk sevgisini dilinden düşürmedin. Cumhuriyetin kıymetini bil dedin, inkılapları anlat dedin, torunlarına da anlat dedin. Kurtuluş Savaşı'nı büyüklerinden dinleyip bizlere aktardın. "Biz bu toprakları kolay kazanmadık" derdin, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı biz olmayacaktık" derdin.
Okullarda her konferans verdiğimde akşam eve geldiğimde merakla nasıl geçtiğini sorun programın videosunu birlikte izleyip fotoğraflara bakıp ve her defasında da gurur duyduğunu söylemen en büyük moral kaynağım oldu.
Senin en büyük hayallerinden biriydi Anıtkabir'i görmek. "O büyük adama bir Fatiha okuyayım, mezarına bir avuç toprakla selam vereyim" derdin. Ne zaman Anıtkabir'i televizyonda görsen ellerini açar dua ederdin. "Bir gün beni oraya götür oğlum" dedin… Ben de seni götürmeye söz verdim. Ama olmadı annem. Rabbim izin vermedi. Gönlündeki Atatürk sevgisini ben yaşatacağım, torunlarına da anlatacağım. Senin Atatürk sevdana da sahip çıkacağım annem…
Sen sadece Atatürk'ü değil, Ehlibeyt'i de her şeyden çok sevdin. Evimizin bereketi dualarındaydı. Hz. Fatıma dedin, Hz. Ali dedin, Hz. Hasan dedin, Hz. Hüseyin dedin, Hz. Zeynep dedin… Her Muharrem ayında yas tuttun, ağıtlar yaktın. Aşure günlerinde kazan kaynattın, komşuya dağıttın. Torunlarına Kerbela'yı anlattın.
Ve çok sevdiğin Hz. Hüseyin Efendimizin şehadete koştuğu Muharrem Ayında rabbine, resulüne ve ehlibeytine kavuştun annem.
Ehlibeyt sevgisiyle kalbimizi diri tuttun. Türbelere gitmek, dergahları ziyaret etmek senin için ömre bedeldi. En mutlu olduğun yer türbe avlularıydı. Ben de elimden geldiğince seni türbeden türbeye gezdirdim. Gönlün huzur bulsun istedim.
Ne güzel hayaller kurmuştuk annem… Dedim ki, "Bu Ramazandan sonra seni Umre'ye götüreceğim. Kâbe'ye gideceğiz, birlikte tavaf edeceğiz. Birlikte Mescid-i Nebevi'ye selam vereceğiz…" Dualar ettik, niyet ettik, valiz bile düşündük. Ama Rabbim seni benden daha çok sevdi. Rabbim seni yanına aldı.
Dünyada bir anne evladını affeder, bir de Allah kulunu affeder. Sen hakkını helal ettin mi bilmem, ama ben senin helalliğine muhtacım annem. Ben seni çok sevdim. Herkes bilsin, herkes duysun: Ben bu dünyada anam kadar kimseyi sevmedim, sevmeye de kimseyi gücüm yetmez.
Rabbim seni Peygamber Efendimiz'e komşu etsin. Ehlibeyt'in yanına alsın. Babamın yanına, o yıllarca sabırla yolunu gözlediğin Muzaffer Değirmen'in, ölümü ile ciğerinin yandığı anacığının, genç yaşta kaybettiğin içinin kavrulup hergün ağzından düşürmediğin ilk göz ağrın Mesut'unun, evladın olarak sevdiğin genç yaşında vefatı ile ömründen ömür alan Ergün'ünün yanına koysun. Hasretinizi cennette dindirsin. Burada yarım kalan dualarını orada tam eylesin. Senin yokluğun bu dünyada benim en büyük sınavım olacak. Ama bil ki ben senin yokluğunu dualarımla örteceğim annem.
Senin duasız bıraktığın bir günüm olmadı. Ben de seni duamdan, dilimden, yüreğimden hiç düşürmeyeceğim. Her Kâbe'ye gidene "Annemin niyeti vardı, onu da duasına kat" diyeceğim. Her Anıtkabir'e gidenin yanına bir Fatiha da sana okutacağım. Torunlarına seni anlatacağım. Evimizin kapısından içeri giren her aşure kazanında, her hayır sofrasında bir tabak da senin ruhuna ayrılacak.
Annesiz kaldım ama senin sevgini bırakıp gitmedin annem. Bu evde senin duaların, senin nasihatlerin, senin sessizce okuduğun Yasinler yankılanacak. Beni ayakta tutan ne varsa senin öğretin, senin izindir. Bana helal lokma yemeyi, kimseyi kırmamayı, hayırla anılmayı sen öğrettin. Şimdi senin yüzün suyu hürmetine Rabbim beni de affetsin.
Mekânın cennet, komşun Resulullah olsun annem. Babamla yan yana, sevdiklerinle bir arada, hasret kaldığın ne varsa Rabbim orada versin. Seni çok seviyorum annem. Hakkını helal et. Ben hep senin oğlun olarak kalacağım. Dünyada anam, ahirette de cennet kapım ol annem…
Seni hiç unutmayacak, her nefeste anacak, her duamda adını fısıldayacak oğlun:
Muharrem Değirmen




 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.