HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 15 TEMMUZ 2025, SALI

Kırsalın Şehirleştirilmesi mi, Hafızasızlaştırılması mı?

15.07.2025 00:00
Bir köyü haritadan silmek kolaydır. Tabelasını indirirsiniz, muhtarlığını kapatırsınız, "artık mahalle oldunuz" dersiniz, olur biter. Fakat bir köyün belleğini, hafızasını, üretim tarzını, yaşayış biçimini ve ruhunu dönüştürmek hiç de o kadar kolay değildir. Bugün Orhangazi'de gündeme gelen hayvan barınaklarının şehir dışına çıkarılması yönündeki belediye meclisi önerisi, işte bu zihinsel ve kültürel kopuşun neticesidir.

Köylüyü şehirli gibi düşünmeye zorlayan, hayvanı kentsel mekândan uzaklaştırmak isteyen, üretimi koku, görüntü ya da gürültü gibi kavramlarla tanımlayan bir yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız. Üstelik bu anlayış yeni değil. On yılı aşkın bir süredir uygulamada olan ve kamuoyunda "Bütünşehir Yasası" olarak bilinen yasal düzenlemenin sonuçları, bu gibi uygulamalarda su yüzüne çıkıyor. Bugün bir maddeyle hayvancılığı şehir dışına taşımaya çalışanlar, yıllar önce bu yasa çıkarken alkış tutanlarla aynı çizgide duruyor.

Orhangazi gibi kırsal gelenekleri güçlü, hayvancılık ve tarım ile iç içe geçmiş bir ilçede, köylerin bir sabah kararıyla mahalleye dönüştürülmesi yalnızca idari bir tasarruf değildir. Aynı zamanda yaşam tarzlarının şehir hukukuna teslim edilmesidir. Oysa köyde yaşayan insanlar, şehir merkezinde oturan bir memur gibi yaşamazlar. Onların sabahları gün doğumuyla başlar, günleri hayvanlarla, toprakla, emekle geçer. Ve evlerinin bahçesindeki barınak yalnızca bir yapı değildir; aynı zamanda geçim kapısı, üretim aracıdır.

Bugün bu barınakların şehir dışına çıkarılması teklif edilirken, aslında köylünün köyle ilişiği kesilmektedir. Mahalleye dönüştürülen köyler, ne şehir olabilmiştir ne de eski kimliğini koruyabilmiştir. Ortaya yarım kalmış, belirsiz, ne yapacağını bilemeyen, destek almadan sorumluluk yüklenen yeni bir kırsal figürü çıkmıştır. Bu yeni figür, tam olarak ne şehirli kabul edilmektedir, ne de üretici kimliğiyle tanınmaktadır. Haliyle yalnızlaşmakta, üretimden kopmakta, çözülmektedir.

Bu sorunun temeli, yasa metinlerinden çok daha derinlerde, zihniyetlerde aranmalıdır. Bir üreticiyi "şehir merkezine yakışmıyorsun" diye uzaklaştırmaya çalışmak, üretimden ziyade vitrine odaklı bir kentleşme modelinin ürünüdür. Oysa kentleşme, üretimi bastırmak değil, onu destekleyerek düzenlemektir. Gerçek şehircilik, köylüyü dışlamakla değil, onu var olan yapıya entegre etmekle başarılır. Fakat bizde bu süreç tam tersi işlemiştir.

Bugün hayvan barınaklarının taşınması bir çevre düzenlemesi gibi gösterilmektedir. Ama gerçek budur ki; bu mesele yalnızca çevre düzeniyle ilgili değildir. Bu, toprağına bağlı yaşayan bir insan topluluğunun, yerinden edilmeden sessizce bastırılmasıdır. Bir bakıma kültürel bir asimilasyon sürecidir bu. Eskiden "köylü milletin efendisidir" denilirdi. Şimdi köylü, şehrin estetik düzenine uymayan bir yük gibi görülmekte.

Belediye meclisinde bu maddeye karşı çıkan seslerin haklılığı, yalnızca siyasi bir tavır değil, aynı zamanda sosyolojik bir duruşun yansımasıdır. Yıllar önce bu yasanın doğuracağı sorunları gündeme getiren, uyarılar yapan bazı gazeteciler, medya kurumları ve kanaat önderleri olmuştu. Bugün o seslere kulak verilmediği için bu sorunlar katlanarak büyüyor. Ama o uyarıların haklılığı şimdi daha açık görülüyor.

Peki köylü ne yapacak? Barınağını taşıyacak ama nereye? Ne karşılığında? Belediyenin sunabileceği somut bir yer, verilebilecek maddi destek, önerilecek bir alternatif üretim modeli var mı? Hayır. O zaman bu karar neyle alınmış oluyor? Sadece yönetmelik dayanağıyla mı? Bu mudur şehirleşme? Üreticiyi yalnız bırakıp, sorunu taşıyarak çözmeye çalışmak gerçek bir çözüm değildir. Bu yalnızca sorunu başka yere süpürmektir.

Bu tartışmalar yeni değil. Tam aksine, bugün yaşananlar, yıllar önce yapılan uyarıların gecikmiş sonuçlarıdır. Orhangazi'de medyanın hafızası niteliğinde çalışan 3. Göz Medya, henüz "bütünşehir" kavramı kamuoyunda netleşmeden önce bu yasanın doğuracağı yapısal sıkıntılara dikkat çekmişti. Bu yayın organı, şehircilik adı altında kırsalın içinin boşaltılacağını, üreticinin şehirli kurallara zorlanacağını, köyün sadece adı değil kaderinin de değişeceğini dile getiriyordu. Ama o yıllarda bu ses yalnız kaldı. Geniş kitleler için yasa, modernleşmenin bir parçasıydı. Fakat 3. Göz Medya'nın tavrı, bir karşı çıkıştan çok, sosyolojik bir direnişti.

İrfan Aydın ise, dönemin yerel basınında adeta bir bellek işlevi gördü. Kaleme aldığı yazılarda, katıldığı toplantılarda, düzenlediği panellerde yalnızca hukuki değil, kültürel boyutlara da temas etti. Köylerin mahalleye dönüştürülmesinin sadece bir yönetim kararı değil, yaşam biçimlerine müdahale olduğunu açıkça ortaya koydu. "Köylüye şehirli gibi davranırsanız onu yalnızlaştırırsınız" diyen Aydın'ın bu sözleri, o dönemde çok az kişi tarafından ciddiye alındı. Fakat zaman geçti, taş yerine oturdu ve bugün İrfan Aydın'ın öngörüleri bir bir gerçekleşti.

Bugün meclis gündemine gelen her madde, geçmişin duyulmayan seslerini yankılıyor. Kimileri "biz böyle olacağını bilmiyorduk" dese de, bu uyarılar arşivlerde, gazete sayfalarında, kamera kayıtlarında hâlâ duruyor. 3. Göz Medya ve İrfan Aydın, yalnızca bir konuyu değil, bir zihniyet değişimini anlatmaya çalıştı. Şimdi bu satırlar okunurken, geçmişin ciddiyeti daha da anlaşılır hale geliyor. Ne yazık ki birçok meselede olduğu gibi, burada da haklı çıkmak teselli değil, geç kalınmışlığın kanıtı oluyor.

Kent yasaları, kırsal yaşamı anlamaz. Çünkü kent, planlamaya dayanır; kırsal ise sezgiye. Kent takvimle ilerler, kırsal mevsimle. Şehir ritmi saate bağlıdır, köy ritmi toprağın sesine. Bu yüzden köylüyü şehir mantığıyla yönetemezsiniz. Onu yalnızca harita üzerinde şehir sınırlarına dahil ettiniz diye şehirli yapamazsınız.

Asıl sorun, köylüye danışılmadan, onun yaşam deneyimi dikkate alınmadan yasa yapılmış olmasıdır. Bu yasa sadece sınırları değil, hayatları değiştirmiştir. Ve bugün gelinen nokta, bu değişimin sancılı bir sonucu olarak karşımızda durmaktadır.

İdare etmek kolaydır, anlamak zordur. Kolay olan, "taşıyın" demektir. Zor olan, neden taşıyamadığını dinlemektir. Kolay olan, "şehir kuralları bunu gerektiriyor" demektir. Zor olan, "bu insanları nasıl koruyabiliriz?" diye sormaktır. Ama bu zor soruyu sormadan alınan her karar, bir gün geri döner, büyür ve başka bir soruna dönüşür. Şimdi yaşanan da budur.

Bu meseleye yalnızca bugünün yönetim sorunu olarak değil, geleceğin üretim ve kimlik meselesi olarak bakmak gerekir. Köylünün üretimden koparılması demek, o bölgenin gıda güvenliğinin zedelenmesi demektir. Yerli üretimin yok olması demektir. Kentin köye, köylünün kente muhtaç hale gelmesi demektir.

İyi niyetle bile alınsa, gerçeklikten kopuk her karar, mağduriyet üretir. Oysa iyi yönetim, yalnızca kanunla değil, sağduyuyla mümkündür. Sağduyu ise ancak yerel hafızayı tanımakla oluşur. O hafıza, köy yollarında, ahır duvarlarında, tarlada çatlayan ellerde saklıdır.

Şimdi yapılması gereken şey bellidir: Köylüyü koruyarak, onun üretim hakkını savunarak, şehrin planlamasını yeniden gözden geçirmek. Yasayı değil, hayatı esas almak. Ve her şeyden önce, köylünün şehirde değil, kendi toprağında yaşamasını mümkün kılmak.

İşte o zaman gerçekten şehirleşmiş oluruz. Çünkü bir toplumu büyüten şey, kentin yüksek binaları değil, köyün verimli topraklarıdır.

 
Muharrem DEĞİRMEN /GÖZLEM / diğer yazıları
•Kırsalın Şehirleştirilmesi mi, Hafızasızlaştırılması mı? 15 00:00:00.07.2025
•ZALİMLERİN DEĞİŞMEYEN SOYU VE HÜSEYİNLERİN DİMDİK DURUŞU 05 00:00:00.07.2025
•Bir Selam Kadar Uzağımızda Ölüm Bizler hep birlikte İyiyiz 02 00:00:00.07.2025
•İKİ YÜZ KARASI AYNA: A HABER VE HALK TV 28 00:00:00.06.2025
•Fazıl Say ile "İznik Türküsü"nün Ardından 25 00:00:00.06.2025
•Ustadan Eser Kaldı, Senden Ne Kalacak? 18 00:00:00.06.2025
•Orhangazi Ziraat Şubesi’nde Ne Oluyor? 18 00:00:00.06.2025
•Partideki 'Biz'den Olmayanlar' Meselesi 18 00:00:00.06.2025
•Mahkumlar ve Yakınlarının Umutlarıyla Oynanan İnfaz Oyunu 11 00:00:00.06.2025
•İznik’ten Ankara’ya Giden Yol Kağan Mehmet Usta 29 00:00:00.05.2025
•“İstanbul’da Suç Olan, Orhangazi’de Neden Normalleştiriliyor?” 13 00:00:00.05.2025
•Hakikati Yazmanın Bedeli 05 00:00:00.05.2025
•Orhangazi’de Eski Mezar Taşlarının Sahipsizliği ve Korunma İhtiyacı: Tarih ve Kültürün Yok Olma Tehlikesi 28 00:00:00.04.2025
•Bursaspor’un Diriliş Öyküsü 16 00:00:00.04.2025
•Hakikat bayrağı düşmez Âşıklar ölmez 14 00:00:00.04.2025
•Cezaevlerinde Adalet Krizi ve Yaklaşan Tehlike 09 00:00:00.04.2025
•Siyaset Tartışıyor, Halk Geçim Derdiyle Boğuşuyor 26 00:00:00.03.2025
•Türkiye ve Orhangazi'de kadın cinayetleri 07 00:00:00.03.2025
•RAMAZANLAR DEĞİŞMEDİ, İNSANLAR DEĞİŞTİ 05 00:00:00.03.2025
•Orhangazi’de BESAŞ Fırtınası Ekmeğin ve Adaletin Hikâyesi 25 00:00:00.02.2025
•Adaletin Peşinde İki Farklı Perspektif 18 00:00:00.02.2025
•Cemal Öner: Orhangazi'nin Milli Görüş Davasına Adanmış İsmi 09 00:00:00.02.2025
•Araştırmacı Gazeteci İrfan Aydın ve 3. Göz Medya’nın Uyuşturucu ile Mücadelesi: Yargı Reformuna Yön Veren Rapor 03 00:00:00.02.2025
•Büyükbaş Hayvancılıkta Kriz: Her Kalemiyle Gerçekler Kurbanlık Büyükbaş Hayvanın Gerçek Bedeli 29 00:00:00.01.2025
•Neler bırakmadık ki 2024’te! 01 00:00:00.01.2025
•Hani otopark spor kulüplerine verilecekti? 25 00:00:00.12.2024
•Müslüman coğrafyasında "Müslüman" arar olduk..! 17 00:00:00.12.2024
•Çalışma hayatında öncü bir kadın ŞÜKRAN ÇOKLAR GÜNDÜZ 16 00:00:00.12.2024
•Özge Demir: Hak Mücadelesinin Güçlü Sesi 10 00:00:00.12.2024
•Orhangazi Tarımına Yön Veren Bir Lider: Dinçer Dimrit 06 00:00:00.12.2024
•PAŞAPINAR’A VE HİZMETE ADANMIŞ BİR HAYAT: CAVİT TAŞ 04 00:00:00.12.2024
•Eğitim, Sanayi ve Sosyal Kalkınmada Öncü Orhangazi TSO 03 00:00:00.12.2024
•Biri anlatsın Ne oluyor bu ülkede? 18 00:00:00.11.2024
•Topuklu Efe Çalışıyor, muhalifleri sahte hesaplarla uğraşıyor 06 00:00:00.11.2024
•BASKF için neden Çetin Yıldız ve ekibi? 31 00:00:00.10.2024
•OKURUMUZDAN MEKTUP VAR!!! 09 00:00:00.10.2024
•Rakı-Balıktan sporcu ile ilgilenmeye fırsat bulamayan Osman Kılıç 16 00:00:00.09.2024
•Sevdası TÜRKİYE olanların adresi 03 00:00:00.09.2024
•Bursa Gençlik ve Spor’da Gökay AZAK büyük bir şanstır 14 00:00:00.08.2024
•Gürle üzerine yazmak 20 00:00:00.07.2024
•Akçe, spor malzemeleri ve Cem Gençoğlu 29 00:00:00.06.2024
•Rakı-Balık Osman Kılıç!!! 24 00:00:00.06.2024
•Orhangazi’nin Sözde Abdulhamid Han Sevdalıları 15 00:00:00.06.2024
•Çetin Yıldız ve BASKF 07 00:00:00.06.2024
•Siyaset vefa ister, vefa başarıyı getirir 05 00:00:00.06.2024
•Kız Meslek dediler, Kimya Lisesi Projesi yaptılar 31 00:00:00.05.2024
•Orhangazi siyaseti sil baştan 23 00:00:00.05.2024
•Hatipoğlu’ndan açıklama var… 20 00:00:00.05.2024
•19 Mayıs öncesi gençlere yapılan kabul edilemez 18 00:00:00.05.2024
•YILDIZ PARLAMADI, BEYGİR ŞAHLANMADI, ŞİMDİ SIRA ARPA’DA! 12 00:00:00.05.2024
•MUHTARLIKLARDA NELER OLUYOR? 18 00:00:00.04.2024
•ORHANGAZİ’DE “GÜLÜMSEMEK” İSTİYOR 15 00:00:00.04.2024
•ORHANGAZİ'NİN BEKA SORUNU BAKİ BEKÂR 04 00:00:00.04.2024
•Seçimin 'etkisiz elemanları' DEVA, Saadet, DP ve Gelecek 04 00:00:00.04.2024
•NEREDEN NEREYE? 20 00:00:00.02.2024
•KALDI MI GİDERAYAK DEVREDİLMEYEN BİR ŞEY? 11 00:00:00.02.2024
•BÜYÜK ACININ 1. YILINDA BURSA VE DEPREM 06 00:00:00.02.2024
•1 NİSAN 2024 SABAHI 05 00:00:00.02.2024
•İRFAN AYDIN’DAN DOĞRU ZAMANDA DOĞRU BİR İZNİK PAYLAŞIMI 05 00:00:00.02.2024
•ANKETLER BİTTİ, TARTIŞMALARI BİTMİYOR 05 00:00:00.02.2024
•Evet, ATATÜRK Ne Güzel Bir Geceydi! 01 00:00:00.02.2024
•MADEM SEVDANIZ "ORHANGAZİ"!!! 24 00:00:00.01.2024
•GAZETECİLİK VEFADIR VEFA… 16 00:00:00.01.2024
•HATİPOĞLU DP’DEN ORTAK ADAY MI? 12 00:00:00.01.2024
•EMRAH KEÇİCİ BAŞARISI 12 00:00:00.01.2024
•Neler bırakmadık ki 2023’te! 03 00:00:00.01.2024
•KAYBEDİLEN 2019 SEÇİMLERİ ve BUGÜN!!! 27 00:00:00.12.2023
•KASABA BİZİM KASABA 27 00:00:00.12.2023
•ZAFER PARTİSİ’NDE YÜKSEL AKBAYRAK SÜPRİZİ 27 00:00:00.12.2023
•BÖLEN DEĞİL, BİRLEŞTİREN 27 00:00:00.12.2023
•AKAN SUDA İKİ KERE YIKANMAZ PAZARKÖY’ÜN GARİP SEÇİM HALLERİ 20 00:00:00.12.2023
•ÖZGÜR ÖZEL ve KILIÇDAROĞLU ARASINDA FARK YOK 20 00:00:00.12.2023
•Siyaset ve koltuk neler yaptırıyor insana! 05 00:00:00.12.2023
•“KADRO YÖNETİR BAŞKAN HESAP VERİR” 05 00:00:00.12.2023
•MEYDANIN ELİ TELEFONLU SİYASETÇİLERİ 15 00:00:00.11.2023
•Anılarda Atatürk ve Orhangazi 10 00:00:00.11.2023
•KİM BU ÖĞRETMENLER? 08 00:00:00.11.2023
•BURSA’DA Kİ BÜROKATIMIZ SEMİH ÖZ 25 00:00:00.10.2023
•CHP HATİPOĞLU’NU ADAY YAPAR MI? 17 00:00:00.10.2023
•EĞİTİMCİNİN EĞİTİMDEN GEÇMESİ!!! 12 00:00:00.10.2023
•RUHU OLMAYAN KASABA 83 YILDA DEĞİŞEN BİRŞEY OLDU MU? 26 00:00:00.09.2023
•Çalışkanlık+Vizyon+Halkla Siyaset=YÜKSEL SERT Birleştirici aday Yüksel Sert’tir… 01 00:00:00.09.2023
•Yerel seçimlere doğru Orhangazi 16 00:00:00.08.2023
•Vefatının 17. Yılında Gökmen’i anlamak ve anmak 10 00:00:00.08.2023
•CHP VE İYİ PARTİ’NİN GENÇLİK TAKİYESİ 03 00:00:00.08.2023
•Bir Belediyecilik okuludur NİMET ERCAN 28 00:00:00.07.2023
•MPR İletişim Danışmanlığı’nda Yılın Personeli Elif Taşdelen 20 00:00:00.07.2023
•ALİ HİLMİ AKBAYRAK 14 00:00:00.07.2023
•Sevdamız Orhangazi’dir 12 00:00:00.06.2023
•Erdoğan’dan Kuvvayi Milliye Mesajı 01 00:00:00.06.2023
•YENİLENLER İTTİFAKI 29 00:00:00.05.2023
•YEŞİLÇAM’IN AZAD’I 24 00:00:00.05.2023
•SEÇİMDEN AKILDA KALANLAR 17 00:00:00.05.2023
•Seçmenden CHP’ye DEVA ve GELECEK Tokadı 15 00:00:00.05.2023
•SAHADA Kİ GÖZLEMLER 08 00:00:00.05.2023
•MUSA SEKMEN FARKI 08 00:00:00.05.2023
•BU 4’LÜ ÇOK GÜÇLÜ 04 00:00:00.05.2023
•Koskoca 1 yıl oldu be Kemal abi 01 00:00:00.05.2023
•SİYASİ PARTİLERİN ADAYLARINA BAKIŞ 18 00:00:00.04.2023
•GÜCÜN EMİR ERİ Cemalettin Kani TORUN 18 00:00:00.04.2023
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.