ORHANGAZİ’DE SAADET PARTİSİ DİBE VURDU

29.07.2025 02:21

Saadet Partisi Orhangazi İlçe Başkanlığı, uzun süredir içine düştüğü sessizlik ve dağınıklık haliyle kamuoyunun dikkatini çekiyor. Gazze yanarken, Doğu Türkistan feryat ederken, Türkiye ekonomik buhranın pençesindeyken; "Milli Görüş biziz" diyenlerin sessizliğe gömülmesi artık kabul edilemez bir hal aldı. Teşkilatın başındaki isim Yakup Yıldırım'ın pasif, tepkisiz ve içe kapanık yönetim tarzı, partinin ilçedeki görünürlüğünü neredeyse sıfırlamış durumda. Ne sokakta bir hareket var, ne basında bir açıklama, ne de dava ruhunu diri tutacak herhangi bir faaliyet…
SEÇİMDE YAŞANANLAR, ÇÖKÜŞÜN AYAK SESLERİYDİ
Geçtiğimiz yerel seçimlerde yaşananlar, Saadet Partisi Orhangazi teşkilatındaki çöküşün açık bir göstergesiydi. Yapılan ittifak kararları parti tabanında kabul görmedi. Kadın kolları başta olmak üzere pek çok birimde ciddi kopmalar yaşandı. Birçok üye kendi adayına dahi oy vermedi. Teşkilat, partiye yıllarca omuz vermiş gönüllüleri bile küstürdü. Üye sayısında gözle görülür bir düşüş yaşandı.
Bütün bu süreçte ilçe başkanı Yakup Yıldırım ne bir özeleştiri yaptı ne de teşkilatı toparlama yönünde adım attı. Milli Görüş geleneğini temsil eden bir yapının bu kadar başarısız ve etkisiz bir yönetim altında adeta sürüklenmesi, dava bilincine sahip herkesi derinden üzmektedir.
YAN KOMŞUDA HAREKET VAR, ORHANGAZİ'DE SESSİZLİK
Komşu ilçemiz Gemlik'te Cihangir Dinç gibi genç ve atılgan bir ilçe başkanının önderliğinde teşkilat adeta yeniden diriliyor. Üye kayıtları artıyor, sahada güçlü bir duruş sergileniyor. Türkiye genelinde ise Mahmut Arıkan liderliğinde partide yeni bir ivme yakalanmış durumda. Ancak bu canlılık Orhangazi'ye uğramış değil. Çünkü yerel yönetim anlayışı, bu rüzgârı karşılayacak nitelikte değil.
BİZ SORDUK, ONLAR SALDIRDI!
Tüm bu tabloyu gazeteci kimliğimizle kamuoyuna sormaya, anlatmaya çalıştık. Tek sorduğumuz soru şuydu: "Sayın Başkan, AKP'li Orhangazi Belediye Başkanı Bekir Aydın'ı neden ziyaret ettiniz? Ne konuştunuz? Kamuoyunu bu konuda bilgilendirmeyi düşünüyor musunuz?"
Bu haklı ve halk adına sorulmuş soruya cevap vermek yerine; tehdit, hakaret, küfür ve baskıyla karşılaştık. İşverenlerimiz tek tek aranarak işten çıkarılmamız istendi. Kalemimiz susturulamayınca, ekmeğimizle oynanmaya çalışıldı.
Bunun adı ne dava arkadaşlığıdır, ne siyaset, ne de Erbakan Hoca'nın yıllarca anlattığı "önce ahlak ve maneviyat" çizgisiyle en ufak bir benzerlik taşımaktadır.
ERBAKAN HOCA'YI TEMSİL ETMİYORLAR!
Ben bir gazeteci olarak, merhum Erbakan Hoca'nın, rahmetli Şevket Kazan'ın, Oya Ak Gönenç'in izinden gitmeye gayret etmiş biriyim. Yıllardır Milli Görüş davasına gönül verdim, destek oldum. Ama şunu açıkça söylüyorum: Orhangazi'deki mevcut yapının bu davayla ilgisi yoktur. Teşkilatı susturmak, farklı düşüneni bastırmak, ekmeğiyle oynamak; en adi ve en karanlık davranışlardır.
Bu yapının içindeki bazı isimler, partiyi kendi şahsi konfor alanlarına dönüştürmüş, koltuklarını korumak için her türlü çirkinliği meşru görmektedir. Oysa dava adamlığı; eleştiriyi kaldırabilmek, hesap verebilir olmak, samimiyetle halkın karşısına çıkabilmektir.
GENEL MERKEZE AÇIK ÇAĞRI
Buradan çağrımızdır: Sayın Genel Başkan Mahmut Arıkan başta olmak üzere, genel merkez yöneticileri ve İl Başkanı Sayın Hamza Gürsel bu tabloya sessiz kalmamalıdır. Orhangazi'deki teşkilat artık kendi davasına yük olmuş durumdadır. Bir an önce ya bu yapı değiştirilmelidir ya da teşkilat sahada sıfırlanma riskiyle baş başa kalacaktır.
Bizler susmayacağız. Kalemimiz kırılmadı, vicdanımız da satılık değil. Gerekirse bedel öderiz ama susturulmayız. Dava için omuz verdik, şimdi dava adına sesleniyoruz:
Milli Görüş bu değil. Bu sessizliğe, bu beceriksizliğe ve bu baskıcı anlayışa daha fazla tahammül edilemez!
Muharrem DEĞİRMEN ÖZEL HABER – 3. GÖZ HRA