CUMA GÜNÜ...

29.07.2025 00:00

Günaydın CUMA

CUMA günü

Günaydın konu komşu.

Her gün olduğu gibi, anneler,büyükanneler erkenden uyanmış olur. Herkes kapısının önünü sular ,sonra da süpürür.Bizim yeni sokak ve diğer sokaklarda tertemiz dir.

Müstakil evlerin bulunduğu yerlerden geçince orada eski düzende yaşayan aileler olduğunu anlarım.Helede kapı önünde saksı veya teneke kutularda ,pencere önlerinde saksılarda renk renk çiçekler varsa, orada

düzenli bir anne ,yüzde seksen Balkan Türkleri yaşıyordur .Bu Karadeniz bölgesinde de aynı.Her bölgede aynı.

Perşembe den yapılan temizlikten sonra ev pırıl pırıldı.Kahvaltıdan sonra komşular kapı önlerinde toplanırlar.

Küçük tahta ( seki) lere oturup sohbet ederler.Şimdinin sabah kahvesi halt etmiş.Öyle neşeli günlerdi.

Kimisi yama sepetini getirmiş, çorap yamar ,kimi tentene örer.Eskiden çoraplara yama yapılırdı. JİLLL geliyor atın çorapları...

diyen reklamlar yoktu.Tabii yamalı çorap ev içinde veya tarlada giyerlerdi.

Kadınlar cuma saatine kadar otururlardı.

Bizim sokak, korcu İsa amcaların evden ,Limoncu Halil abilerin evin köşeye kadar uzun bir sokaktı.

Tatillerde bu şenliği görmeniz lazımdı. Ablalar ve biz onların kardeş ,kuzen ve yeğenleri,genç yeni evli kadınlar toplanılır, Dombiş , Kuka ,İp atlama ,Çelik çomak,Aç kapıyı bezirgan başı gibi hareketli neşeli

oyunlar Cuma selasına kadar sürerdi. Ben arkadaşlarım ve kardeşlerim bazen ayrı oynardık, bazen de ablalarımız bizi de oyuna alırlardı.Bizi oyuna sütten sayarlar.Sanki yedek oyuncu gibi..

Sokaklar tertemiz toprak, araba yok ,trafik denen karmaşanın adı bile bilinmezken ne kadar mutlu çocuklardık.

Mahallemizin ,sokaklarının tüm ablaların çok sever ,onlara özenirdim.

Ablalarım, Hayriye, Şükriye ,Hasibe ablalarım, Cevriye ,Necmiye ,Fahriye ,Nermin ablalarım, Nasiye ,Zekiye ablam. ,Fatma, Hayriye,Muammer abla.

Arkadaşlarım,Hasret ,Emir ,Emrah, Kadriye,Nazmiye ,Necmiye,Esma ve kardeşlerim.

Tekke Camii nin müezzini selaya başladı mı, çocuklar hariç herkes evine girerdi. ( tabii o zamanlar oturduğu yerden ezan okunmaz ,minaredeki şerefeden okunurdu.)

Yakın tarlalarda ve çarşıda çalışan babalar eve gelip üst baş değişip camii ye koşarlardı.

Birazdan ,babalar ,dedeler evlerine gelir ,öğle yemeğini hep birlikte yerdik.

Öğleden sonra, Anneanne ve babaannelere giderdik.

Yahut hem akraba hem komşumuz olan ,Emetullah halamıza ve Cevriye yengemize kısa ziyaretler yapardık.Ikisininde evi bahçemize bitişikti.

İkisine de gidince, hemen bakır mangal ortaya gelir ,külü eşelenir ,kor ortaya çıkar. Duvarda gömme bir dolap

vardı.Önünde kaneviçe işli bir perde..Oradan güzel bir sepet ,içinde beyaz işlemeli bir örtü ,kenarları oyalı.Bir kaç fincan ,öyle böyle değil, çekoslovakya malı gibi incecik ve zarif.

Odayı kahve kokusu kaplar ,sadece odayı mı..?Bu asil Halamın ve yengemin bahçesinde bir sürü çiçek.. şebboylar ,hanımeli, her renkten sardunyalar, ıtırlar,zambaklar ,karagözler, fesleğenler..

Damadı Zülfü Bakırdan amcam Kahveci Şekerci Ismail

Yünden ,amca dan yeni getirmiş kahveyi,kokusu bahçedeki çiçekleri kıskandırıyordu.

Biz çocuklara da ,Şekerci Ahmet Ataç amca dan alınan miss gibi lokumlar ve akide şekerleri düşerdi .Bazen de zambo sakız..

Herkes birbirinden memnun, hatır ,gönül saygı sevgiyi perçinliyordu.

Cuma öğleden sonra , evlerde mevlit ve Kuran-ı Kerim okunur,tesbihler çekilerek, hayırlar yapılır. Yakınlar, yaşlılar yemeğe davet edilirdi.

Şimdi gibi boş boş hayırlı Cumalar ,denmez,el öpülür. Hayır dua istenirdi.

Haftaya Cumartesiyi yazacağım.

Her gününüz dünden güzel sağlıklı bereketli geçsin. Selamlar Sevgiler,Saygılarımla.

Müyesser Güzel.

******

Ağaç

Bir Ağaç Altı

Dibinde Çiçekler, Böcekler..

Ardında Karıncalar.

Dalında Kuşlar.

Gök Masmavi

Her Yer Yemyeşil Di.

Daraldın Mı Git Gölgesine ..

Dalına Salıncak , Hayaller Kur.

Al Eline Palet..

Resim Çiz.

Olmadı Bir Türkü Tuttur.

Öyle Yaptık...Ta..

Kaç Fidan Diktik .

Nasıl Koruduk...??

Bazen Çok Dertlendik.

Oturduk ,Tek Başımıza..Toprağa Tutunduk.

Büyük Ninemiz,

Meryem Bakış,

Öyle Dermiş. Anneannem

Anlatırdı.

"Kızım,Herkese Halini Evini Açma.

Otur Bir Ağaç Altına..

Anlat Derdini Ağaç Kovuğuna."

Anneannemin Evin Önünde ,

Bir Zeytin Ağacı..Cinsi Çelebi

Etrafında Otururduk.Ağaç In

Alt Gövdesi Oyuktu.

Korkan , Altını Islatan Çocukları Onun

İçınden Gecırırlerdı Bır Kaç Defa..

Dualarla..

İyi Gelirmiş.

İyi Gelmek ,İyi

İnsana Denk Gelebilmek .

Hangi Ağaç Kötüydü..Hiçbiri.

Ağaçlar Ayakta Ölürdü.

Yanarsa Kora Döner.

Oysa Yandı Binlerce Ağaç.

Ormandaki,

Minik Ayıcık...Bir Tatlı Kirpi..Kuşlar ,Kurtlar.Kaplumbağa, Geyikler ..

Tümünün Dünyası Alt Üst Oldu.

İnsan Korusa ..

Başka Varlıklar İzin Verdi.Nefsine Yenik Düştüler.

Yüreğimiz Yandı..Yandı..

27.7.2025..Müyesser Güzel

******

Hayat böyle Muharrem , Bir evlat olarak ,Sen yeterince ilgi sevgi saygı gösterdin Annene.Ama eksikliğini daima hissedeceksin.

Anneni baban bekliyordu..

Kavuştular.

Kendine dikkat et, sağlık, sabır dilerim.

Annem 20 gün aynı durumda yaşadı..

Bizlere diyordu Ben sizi nasıl bırakırım...

Doktorlar çare yok ,böyle 6 ayda yaşar bir yıl da diyordu. 83 yaşında hayat doluydu.

Elini tuttum .Anne dedim ,hepimiz seni çok seviyoruz.Sana da ihtiyacımız var ..

Ama gitmek istersen ,sıkma kendini.Rahat ol..bizi düşünme.

Gideceğin yer daha güzel.Babam ,ilk yavrun ve Münevver kızın seni bekliyor .Annen ,baban ,kardeşlerin seni bekliyor ,dedim.Duymuyor görmüyordu.

Vedalaştım.

Ne kadar yaşlı olsada Anneydi.11 yıl oldu.halen onun eşyası, iğne ipliği, makası, kumaşlarını kullanıp eyleniyorum.

Annen gençti.daha ama dünya geçici yer,belki de bu dünya cehennemi yordu.

İnan ki bende çok yoruldum.

Şimdi sen ,Anneden sonra yıllarını yaşayacaksın...Dua ile hayır ile rahmetle anacaksın.

Hayatına yön vereceksin.

Sevgi ,Sabır dileklerimle ,kardeşlerine de başsağlığı diliyorum.