HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 03 EYLÜL 2025, ÇARŞAMBA

Zamanın İçinde Ölmeden Yaşamak

03.09.2025 00:00
Çocukken hep acelemiz olurdu. Bir an önce büyümek isterdik. Okullar bitsin, askerlik aradan çıksın, evlilik kapıyı çalsın. Sanki ileride bizi çok farklı, çok güzel bir dünya bekliyormuş gibi zamanın hızla akıp gitmesini diler, günleri sayardık.

Ama işte hayat garip bir terazi. Elliyle altmış arası yıllara geldiğimizde dileklerimizin yönü değişiyor. Bu defa zamanın durmasını, hatta mümkünse geriye akmasını istiyoruz. Çünkü önümüzde bir yol kalmadığını, fren mesafesinin tükendiğini hissediyoruz. Gençken yaptığımız hataların telafisi vardı; şimdi aynı cesaretimiz yok, aynı zemin yok, aynı zaman da yok.

Bu noktada içimizde bir tükenmişlik baş gösteriyor. Çocukça hareketleri kendimize yakıştıramıyor, heyecanı bile ağır görüyoruz. Açıkçası yaşarken adım adım ölüyoruz. Daha nefes alırken, daha yürürken ruhumuzdan bir şeyler eksiliyor. Ve ölüm korkusu usulca kapıyı aralıyor.

Oysa mesele zamanı durdurmak değil, algımızı değiştirmek. Her yaşın kendine özgü bir güzelliği var. Belki de sorun, bu güzelliği görememekte. Elliyle altmış arası yılların olgunluğu, tecrübesi, dinginliği; gençlikten farklı ama eksik değil. Eğer yaşımızı kabullenebilirsek, yükümüz hafifler.

Bugün artık yapmamız gereken şey geçmişin pişmanlıklarına saplanmak ya da geleceğin kaygılarına tutunmak değil. Sadece "an"ı yaşamak. Kimseye zarar vermeden, kimsenin huzurunu bozmadan, kul hakkına girmeden… Kendimize biraz daha vakit ayırmak, tahammül sınırımızı zorlayan insanlarla aramıza taş duvar değilse bile en azından bir cam duvar örmek.

Çünkü insan, altmışından sonra eğer hayatı yeniden keşfetmezse, gerçekten de yürüyen bir ölüye dönüşüyor. Ama anı yaşamasını bilen, yaşını kabullenen, kendisine zaman ayıran biri için hâlâ çok şey mümkün. Zamanı durduramayız belki, ama içimizdeki hayatı yeniden canlandırabiliriz.

Sonuçta mesele uzun yaşamak değil, canlı kalabilmek. Önemli olan her sabah uyandığımızda hâlâ hayatın içinde olduğumuzu hatırlamak. Çünkü her yeni gün, elimizde kalan zamanı değerlendirmek için verilmiş taze bir fırsat aslında.

 
Mustafa AYDIN / diğer yazıları
•Zamanın İçinde Ölmeden Yaşamak 03 00:00:00.09.2025
•Özgürlüğün Sonsuz Nefesi 29 00:00:00.08.2025
•Aynı Ülkede, Ayrı Dünyalar 20 00:00:00.08.2025
•Zekâ Kalabalıkta Erir mi? – Ringelmann Etkisinden Günümüze Akıl Tembelliği 12 00:00:00.08.2025
•Müritleşen Zihinler ve İki Yakanın Ortasında Kalanlar 05 00:00:00.08.2025
•Bilgiye Savaş Açanların Karanlığında Yaşamak 29 00:00:00.07.2025
•EMEKLİ BİR PROFESÖRÜN FERYADI ÜZERİNE 15 00:00:00.07.2025
•Din Adamı Yoktur, Dindar İnsan Vardır 02 00:00:00.07.2025
•Harfleri Kutsadık, Hakikati Kaybettik 25 00:00:00.06.2025
•KAŞGAR’DA BAŞLAYAN MÜCADELE 18 00:00:00.06.2025
•YELPAZEYE DÖNÜŞEN SADAKAT: AKLINI KİRAYA VERENLER 11 00:00:00.06.2025
•Devletin Maliyesi mi, Bir Şirketin Bilançosu mu? 29 00:00:00.05.2025
•19 Mayıs ve Bir Milletin Yeniden Doğuşu 18 00:00:00.05.2025
•ELEŞTİRMEK SUÇ DEĞİL, SORUMLULUKTUR 13 00:00:00.05.2025
•Suçlular Dışarıda, Gazeteciler İçeride 05 00:00:00.05.2025
•Kavramlar, Kavgalar ve Kördüğüm Zihinler 22 00:00:00.04.2025
•İklim Adına Dayatılan Yeni Tutsaklık 16 00:00:00.04.2025
•Yapay Zeka Manipülasyonu ve Medya Okuryazarlığı 09 00:00:00.04.2025
•Adaletin Sessiz Çöküşü 26 00:00:00.03.2025
•Çanakkale: Ruhların Zaferi 18 00:00:00.03.2025
•Türkiye’de Siyasi Söylem Değişikliği ve Muhalefetin Çıkmazı 12 00:00:00.03.2025
•Yapay Zeka Hizmetkâr mı, Tehdit mi? 05 00:00:00.03.2025
•Kime Nasıl Anlatsak 18 00:00:00.02.2025
•Sosyal Medya ve Troll Gerçeği 12 00:00:00.02.2025
•İslam'da İktidar Sahiplerinin Adaleti 29 00:00:00.01.2025
•Çöp bidonu..! 18 00:00:00.11.2024
•"Allah'tan kork, kuldan utan" 09 00:00:00.10.2024
•Eğri taştan doğru duvar olmuyor işte. 10 00:00:00.09.2024
•Bağır, çağır, azarla, memleketi pazarla.. 08 00:00:00.07.2024
•Kültür yolunda tasarruf olmaz, festival olur..! 27 00:00:00.06.2024
•İtibar "tasarrufla olur" 31 00:00:00.05.2024
• "Her fabrika bir kaledir." 20 00:00:00.05.2024
•Fulbright mı? Full ihanet mi? 12 00:00:00.05.2024
•Unutmayın ki; sonsuz iktidar yoktur..! 18 00:00:00.04.2024
•Şiir yazamadık ama şiir gibi bir seçim yaptık.. 04 00:00:00.04.2024
•Shrinkflasyon 05 00:00:00.02.2024
•Bizi ancak utanç kurtarabilir.. 12 00:00:00.01.2024
•Zarf başka mazruf başka.. 03 00:00:00.01.2024
•Kirli çamaşırlar..! 27 00:00:00.12.2023
•Zulüm bizdense, Ben bizden değilim..! 20 00:00:00.12.2023
•Biraz oradan, biraz buradan. Artık hepsi sıradan..! 12 00:00:00.12.2023
•Samimiyet içten gelir, dilden değil.! 05 00:00:00.12.2023
•Ya tutarsa.. 15 00:00:00.11.2023
•Yeni bakanlar, eski sloganlar..! 17 00:00:00.10.2023
•Sosyal medyanın Müslüman siyasetçileri..! 12 00:00:00.10.2023
•Önceliğimiz anlamak olmalı.! 26 00:00:00.09.2023
•Aynı tas aynı hamam.. 19 00:00:00.09.2023
•Taban önemli..! 06 00:00:00.09.2023
•Ekonomik bağımsızlığı olmayan bir ülke, demokratik ve özgür olamaz..! 16 00:00:00.08.2023
•Akıl tutulması... 10 00:00:00.08.2023
•Aset mi kaldı.? 03 00:00:00.08.2023
•Sağlık, ekonomi, siyaset..! 28 00:00:00.07.2023
•Keşke yanılmış olsaydık.! 27 00:00:00.06.2023
•Ekonomik bağımsızlığı olmayan bir ülke, demokratik ve özgür olamaz..! 12 00:00:00.06.2023
• Ekonomide "bir ileri iki geri." 30 00:00:00.05.2023
•Yeni Türkiye ve yeni siyaset dili..! 17 00:00:00.05.2023
•Yordunuz artık..! 08 00:00:00.05.2023
•Bu topraklarda 01 00:00:00.05.2023
•Pergel metaforu 18 00:00:00.04.2023
•Bahaneleri hep aynı..! 03 00:00:00.04.2023
•İtibardan tasarruf olmaz diyenlere itibar etmeyin 20 00:00:00.03.2023
•Seçim sath-ı mailine girerken 13 00:00:00.03.2023
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.