HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 13 AĞUSTOS 2025, ÇARŞAMBA

Gazze yanarken İslam Alemi saçını tarıyor

12.08.2025 11:53
Gazze yanarken İslam Alemi saçını tarıyor
Gazze yanarken İslam Alemi saçını tarıyor
Gazze'de insanlık dramı yaşanırken, İslam alemi Gazze katilleriyle ticari ve siyasi işbirliklerini artırma yarışına girmiş durumda. Gazze'de yaşanan insanlık katliamının temelinde, İslam aleminin Kerbela'yı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü anlayamamış olması yatıyor diyen "Gazze yanarken İslam alemi saçını taramak" önemli açıklamalarda bulundu.

Aydın yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:

Bugün Gazze'de yaşananlar ne savaş hukukuna ne de işgal hukukuna giriyor. Her yönüyle katliamın en vahşi yönlerinin sergilendiği Gazze, aynı zamanda İslam aleminin de en büyük turnusoludur. Yıllar önce kaleme aldığımız makalede, "Kerbela'nın hesabı görülmeden İslam alemi huzur bulmaz" demiştik. Bundan tam 15 yıl önce kaleme aldığımız o makaleyi yine bir Filistin dramı ve İsrail zulmü üzerine yazmıştık. Bir hafta sonraki Üçüncü Göz gazetesinin manşet haberinde de "Atatürk Filistin davası uğruna mı şehit edildi?" başlığını kullanmıştık. Önemine binaen bu iki makaleyi olduğu gibi yeniden yayınlıyoruz.

Öncelikle, Kerbela olayını anlamadan bir adım yol alamayacağımızı bilmemiz gerekir. İnsanlık tarihinin en fedakâr, en cesur, en onurlu duruşunu hiç şüphe yok ki Kerbela ehli sergilemiştir. İnsanın, değerleri uğruna can feda etmesi yüce bir fedakârlık olsa bile; inandığı değerler uğruna evlatlarını feda etmesi, hiçbir kelime ile izah edilemez. Kerbela'da İmam Hüseyin ve yarenlerinin yaptığı budur. Bu büyük olayı anlamaktan uzak, Kerbela'yı bilmeyen, zalime ve zulme alkış tutan anlayışın insanlığa katacağı hiçbir değer yoktur.

Yine bugün yardım toplama etkinlikleri yaparak kınayan anlayışın, Filistinli çocuklar bahanesiyle nasıl da zenginleştiklerini gördük. Son yüz yılı değerlendirdiğimizde, Filistin gerçeğinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk olduğu görülecektir. Acı ama gerçek. Filistin ve Gazi yanarken, İslam aleminin şeyhleri, liderleri, siyasileri, zenginleri hepsi saçlarını taramakla meşguller.

Oysa ki daha İsrail diye bir terör devleti kurulmamışken, Filistin Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gündemindeydi. 1937 yılında Atatürk'ün verdiği demeç bunu açıkça gösterir. Zaten bu demeçten sonuç çıkarılmamış, hemen işgal planının simülasyonu hazırlanıp uygulamaya konulmuştur. Biz bu süreçte ne mi yapıyoruz? Büyük İsrail'in planlarına adım adım uymaya çalışıyoruz. Katil İsrail'in işgalci, ölçüsüz, bebek katili ordusunda görev alan askerlerin çocuk öldürürken kullandıkları silahların namlularını Orhangazi'deki atıl çelik fabrikasında üretip ihracat rekoru kırıyoruz. Üçüncü Göz gazetesinde bir yıl önce bunun belgesini yayınlamıştık. Hatırlatmak için tekrar yayınlıyoruz.

Bu gün İsrail karşıtı söylemlerde bulunanlar Refah – Yol Hükümeti döneminde İsrail'le askeri işbirliği anlaşmaları ve istihbarat paylaşımı gibi pek çok ihanet anlaşmasının altına imza atan iradeyle aynı olması, siyasetin kirli yüzünün yanı sıra milletimizin zayıf iradesini de göstermesi açısından önem arz ediyor. 28 Şubat sürecine kadar siyasi yapılarını Atatürk düşmanlığı üzerinde kuranlar, ATÜRK'ü milletimize dinsiz ve Yahudi dostu olarak lanse etmişler ve pek çok fidan beynin kirletilmesine sebebiyet vermişlerdi İsrail Cumhurbaşkanıyla ballı çay içip, ballı anlaşmalar imzalayanların aksine Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1937 yılında yayınladığı demecinde bakın hangi görüşlere yer veriyor. "Arapların arasında mevcut olan karışıklığı ve hoşnutsuzluğu kimse bizim kadar bilemez. Biz vakıa birkaç sene Araplardan uzak kaldık. Fakat şimdi kendimize kâfi derecede güvenip kudretimizi bildiğimiz için İslâmiyet'in mukaddes yerlerinin Musevilerin ve Hıristiyanların nüfuzunun altına girmesine mani olacağız. Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki, buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz. Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslâmiyet'e lâkayt olmakla itham edildik. Fakat bu ithamlara rağmen Peygamber'in son arzusu yani, mukaddes toprakların daima İslâm hâkimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dökmeğe hazırız. Avrupa bu mukaddes yerlere temellük etmek için yapacağı ilk adımda, bütün İslâm âleminin ayaklanıp icraata geçeceğine şüphemiz yoktur." (27 Temmuz 1937-Hakimiyet-i Milliye Gazetesi) evet Gazi PAŞA bu açıklamasından sonra herkesin bildiği üzere hastalanmış ve akabinde de 10 Kasım 1938'de bedenen aramızdan ayrılmıştı.

Bu kadar samimiyetsiz bir ortamda gidiş bellidir ve o da çok yakın görünmektedir. Deccale ve deccalizme hizmet yarışına girmiş İslam dünyasının vay haline. Elbette ki gecenin en zifiri anı, güneşin doğumuna en yakın andır. Müjdelenene ve onun da olacak olanlara selam olsun diyerek Gazi gündemine farklı bir bakış açısı getirdi.

Haber-Muharrem Değirmen / Üçüncü Göz Özel Haber

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.