HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 13 AĞUSTOS 2025, ÇARŞAMBA

Toprağımızın ve Soframızın Üzerindeki Kara Gölge: Cargill ve Monsanto

12.08.2025 02:28
Toprağımızın ve Soframızın Üzerindeki Kara Gölge: Cargill ve Monsanto
Toprağımızın ve Soframızın Üzerindeki Kara Gölge: Cargill ve Monsanto
İlhan Erdem'in kaleme aldığı köşe yazısında, Cargill başta olmak üzere tarım sektöründe faaliyet gösteren küresel şirketlerin tarım, gıda güvenliği ve insan sağlığı üzerindeki etkileri sert bir dille eleştirildi. Erdem, yazısında hem dünya genelinde hem de Bursa özelinde yaşanan gelişmelerin, tarımın geleceği açısından ciddi tehditler barındırdığı uyarısında bulundu.

Küresel Tohum Deposu ve Gıda Üzerindeki Oyunlar

Erdem, Norveç'in Longyearbyen kentinde bulunan ve "Kıyamet Ambarı" (Doomsday Vault) olarak bilinen Svalbard Küresel Tohum Deposu'na dikkat çekerek, bu tesisin 2008 yılından beri dünyanın dört bir yanından getirilen tohumları sakladığını hatırlattı. Projenin amacının görünürde tohum çeşitliliğini korumak olduğunu belirten Erdem, perde arkasında ise GDO'lu gıdaların yayılması ve gıdanın bir silah olarak kullanılması gibi tehlikeli bir stratejinin bulunduğunu öne sürdü.

Erdem, Paris İklim Sözleşmesi, Evanjelizm ve küresel güçlerin 2030 yılına yönelik planlarını aynı eksende değerlendirerek, "Bu kadar masraf, bu kadar hazırlık başka ne için yapılır? Yer altı sığınak şehirler hazırlanıyor, tek ihtimal kimyasal veya nükleer silah senaryolarıdır" ifadelerini kullandı.

Bursa Tarımında Tehlikeli Şirketler: Monsanto ve Cargill

Yazısında, 1901 yılında kurulan ve bitki biyoteknolojisi, tohum ve tarım kimyasalları üzerine çalışan Monsanto şirketine geniş yer veren Erdem, şirketin 1997'den beri Türkiye'de faaliyet gösterdiğini, Bursa'nın Kemalpaşa ilçesinde tesisleri bulunduğunu ve geçtiğimiz yıllarda Alman Bayer firmasına satıldığını hatırlattı.

Erdem ayrıca, Orhangazi'de faaliyet gösteren Cargill şirketinin özel yasa ile korunduğuna dikkat çekerek, bunun bile tarımda nasıl ayrıcalıklı ve dokunulmaz bir konum elde ettiğinin göstergesi olduğunu vurguladı. "Bursa'da faaliyet gösteren bu iki dev şirketin tarımda söz sahibi olması, Türk tarımını tehlikeli bir sürece sürüklüyor" diyen Erdem, özellikle GDO'lu mısırın olumsuz etkilerini örneklerle dile getirdi.

Alternatif Üretim Zorunluluk Haline Geldi

Sosyal medya hesabından paylaştığı GDO'lu mısırla beslenen kobay fare görüntülerine atıfta bulunan İlhan Erdem, sağlık, tarım, ilaç ve gıda alanlarında mutlaka alternatif üretim modelleri geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. Yazısını "Bütün okurlara saygı, sevgi ve esenlikler diliyorum" sözleriyle tamamlayan Erdem, yerli ve doğal üretime yönelmenin Türkiye'nin geleceği için hayati önem taşıdığını belirtti.

Haber-Muharrem Değirmen / 3. Göz HRA

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.