HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 31 EKİM 2025, CUMA

Orhangazi belediyesinden toplu sünnet

Başkan Çağlayan çocuklarla yakından ilgilendi
Orhangazi Belediyesi'nin geleneksel hale getirdiği toplu sünnet şölenlerinin bir yenisinin daha startı verildi. Bu yılki sünnet şöleninin ilk etkinliği olan mevlit-i şerif programı hafta sonu Nadır Sosyal Tesisleri'nde yapıldı. Belediye Başkanı Neşet Çağlayan ve eşi Zöhre Çağlayan'ın ev sahipliği yaptığı programa Kaymakam Dr. Yalçın Yılmaz, başkan yardımcıları Şemsi Kılıç ve Necmettin Şahin, Meclis üyeleri, AK Parti ilçe başkanı Mustafa Kaya ve yönetimi, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarından yöneticilerle birlikte yüzlerce Orhangazili katıldı.
 
26.07.2015 00:00
Orhangazi belediyesinden toplu sünnet
Orhangazi belediyesinden toplu sünnet
"MUTLULUĞUNUZA VESİLE OLMAK MUTLU EDİYOR"

Mevlit programında konuşan Belediye Başkanı Neşet Çağlayan, ülkenin çeşitli yerlerinde terör eylemleri yaşandığını belirterek, bu saldırılar nedeniyle sünnet şöleninin kına gecesi ve konser etkinliğinin 28 Temmuz'a ertelendiğini hatırlattı. Çağlayan, terör saldırılarında yaşamını yitirenlere rahmet diledi. Sünnet olacak 60 çocuğun mutluluğuna ortak olmaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Başkan Çağlayan, "60 çocuğumuz erkekliğe ilk adımını atıyor. Bu mutluluğa vesile olmak bizleri de mutlu etti. İnşallah çocuklarımızın düğünlerini de beraber yaparız" dedi.



MEVLİT-İ ŞERİF OKUNDU

Orhangazili din görevlilerinden Fuat Ayık, Ahmet Kaygusuz ve Erdoğan Gül'ün mevlit-i şerif okuduğu programda, tasavvuf müziği sanatçısı Veysel Bilen birbirinden güzel ilahileri seslendirirken, semazenler de sema gösterisi yaptı.



İKRAMLAR YAPILDI

Sünnet çocukları ve mevlide katılan diğer çocuklar Belediye tarafından ücretsiz ikram edilen patlamış mısır, elma şekeri, pamuk şekerlerden almak için uzun kuyruklar oluşturdu. Programda ayrıca dondurma ve etli pilav da ikram edildi.



GÜN ÇOCUKLARIN GÜNÜ

Bu yılki sünnet şöleni bünyesinde düzenlenen mevlit-i şerif programının en çok eğleneni ise yine çocuklar oldu. Çocuklar, Belediye tarafından kendilerine özel hazırlanan oyun parkı ve sünnet treninde eğlenceli vakit geçirdi. Cemiyet boyunca palyaçolar da çocuklarla oyunlar oynadı.



HEDİYELER VERİLDİ

Mevlit-i şerif programından sonra Kaymakam Yılmaz, Belediye Başkanı Çağlayan, Başkan yardımcıları, Meclis üyeleri ve AK Parti Başkanı Kaya sünnet çocuklarına hediyeler verdi. Hediyelerini alan çocuklar ardından da protokol üyeleriyle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.



SÜNNETLER ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA

Bu yıl sünnet olacak 60 çocuğun kesimleri ise önümüzdeki hafta yapılacak. 3 Ağustos itibariyle 10'ar kişilik guruplar halinde sağlık görevlileri çocukları sünnet edecek.

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.