HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 31 EKİM 2025, CUMA

ÖZEL İLKYAZ ANAOKULU ORHANGAZİ’DE AÇILDI.

ÖZEL İLKYAZ ANAOKULU YALOVA'DAN SONRA UZMAN KADROSUYLA ORHANGAZİ'DE AÇILDI.
2008 Tarihinden bu yana Yalova'da Faaliyet gösteren M.E.B.  Özel İlkyaz Anaokulu Orhangazi'de ikinci şubesini açtı. Yine M.E.B. onaylı olarak eğitim öğretime başlayan Özel İlkyaz Orhangazi Anaokulu, ilçemizde devlet desteği alma hakkına sahip tek özel okul olma özelliğini de taşıyor.
 
01.09.2015 00:00
ÖZEL İLKYAZ ANAOKULU ORHANGAZİ’DE AÇILDI.
ÖZEL İLKYAZ ANAOKULU ORHANGAZİ’DE AÇILDI.
Konuyla ilgili olarak okul yönetiminden yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi; "Özel Okul eğitim Öğretim Desteği yeterliliğine sahip olan Anaokuluna ,48- 66 ay arası çocukları olan tüm velilerin kayıtları yapılmaktadır. Başvurular 10 Ağustos-02 Eylül 2015 tarihleri arasında Özel Orhangazi İlkyaz Anaokulu'ndan yapılmaktadır. Son başvuru tarihi 02 Eylül 2015 'tir. Destekten faydalanan veliler okul aidatı olarak aylık 382 TL. Ödemektedirler. Orhangazi'de ilk ve tek olan M.E.B. onaylı özel Anaokulumuzda,branş dersleri kapsamında Uygulamalı İngilizce, Bale, Modern Dans, Müzik, Yaratıcı Drama, Satranç, Fen ve Doğa Çalışmaları, Teknoloji Tasarım, Resim-İş Atölye Ve İlkokul Hazırlık çalışmaları verilmektedir.

Sloganımız: Eğitime yapılan yatırım geleceğe yapılan yatırımdır,Temelinde Sevgi olan Eğitim daima başarılıdır.

İlkyaz Anaokulu Yönetimi olarak, bugün hızla değişen dünyamızda, bir ülkenin zenginliği sahip olduğu eğitimli insan gücü ile ölçülür düşüncesi ile kurumlarımızı açıyoruz.. Bu nedenle eğitime yapılan yatırım, geleceğe yapılan yatırımdır, anlayışıyla eğitimin en öncelikli mesele olarak alınması gerektiğine inanmaktayız. Başarılı bir kalkınma süreci, toplumun değişim bilincine kavuşmasına dayanır. Değişim bilincine kavuşmanın ilk adımı da eğitimdir. Bir ülkenin kalkınması o günkü halkın gelişmesi ile ilişkilidir. İnsanları geliştirmek, onlara kalkınmaya uygun davranışlar kazandırmak ancak eğitimle olur. Eğitim küçük yaşta başlar.

Yalova Üniversitesi Genel Sekreterinden tam not

Özel İlkyaz Anaokulunu ziyaret eden Yalova Üniversitesi Genel Sekreteri Adem Taşçı Hoca, yıllardan beri Yalova'da başarılı bir şekilde hizmet veren İlkyaz Anaokulunun Orhangazi'de de faaliyet göstermesini takdirle karşıladıklarını belirten Taşçı " Eğitim kalitesinin yükselmesi için Ana okuldan itibaren bu işin uzmanlarca yapılması ve de sağlıklı nesiller yetiştirilmesi gerekmektedir. Merdiven altı kaçak eğitim kurumları yerine resmi denetimde olan özel eğitim kurumlarının desteklenmesi gerekir. Aksi halde geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi merdiven altı kaçak eğitim kurumlarına mahkum etmiş oluruz" diyerek Özel İlkyaz Anaokul yöneticilerini tebrik etti.

Özel İlkyaz Orhangazi Anaokulu için daha detaylı bilgi almak isteyenler iletişim telefonlarından veya www.ilkyazanaokulu.com adresinden ulaşabiliriler.

ADRES: Arapzade Mah. Arkaltı Cad. No:50 Orhangazi / BURSA

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.