HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 01 KASIM 2025, CUMARTESİ

Sofralık zeytine teşvik

Nihayet Sofralık zeytin için güç birliği yapıldı
İki yıl evvel Bursa Ziraat Mühendisleri Odası eski başkanı ve CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz'ün başlattığı kampanya nihayet sahiplenilmeye başlandı. Sofralık zeytin üreticisinin içine düşürüldüğü çıkmazdan kurtuluşunun yolunun sofralık zeytin üretimine de teşvik primi vermek olduğunu vurgulayıp, topladığı on binlerce imzayı TBMMde Tarım Bakanına sunan Demiröz'ün talebine karşı Ak Partisi Bursa Milletvekili İsmail Aydın bile karşı sunum yaparak bu teşvikin verilmemesi gerektiğini savunmuştu.
Nihayet zeytin üreticisinin sorununa el atılmaya başlandı. Son yılalrda yaptığı faaliyetlerle ülkemizin ve de üreticinin gurur kaynağı olan Marmarabirlik, Zitraat Oda Başkanlarını toplayarak bu soruna köklü çözüm bulunması için güç birliği yapma kararı aldı. Sofralık zeytine teşvik primi verilmesini isteyen ziraat odaları başkanları, Marmarabirlik ile güçlerini birleştirdi. Sektör sorunlarını rapor haline getirmeye hazırlanan Başkanlar, "Güney Marmara sofralık zeytininin havza bazlı koruma altına alınması ve üreticiye kilogram başına teşvik verilmesi gerekir" dedi.
 
01.06.2015 00:00
Sofralık zeytine teşvik
Sofralık zeytine teşvik
Bursa'da zeytin üretimi yapılan kooperatif bölgelerinin ziraat odası başkanları, Marmarabirlik'te bir araya gelerek, zeytinyağına verilen teşvik priminin sofralık zeytine de verilmesi gerektiğine dikkat çekti. Sektörün genel sorunlarını da değerlendiren Osmangazi, Nilüfer, İznik, Orhangazi, Gemlik ve Mudanya Ziraat Odaları Başkanları, Marmarabirlik öncülüğünde gerçekleştirilen toplantılara önümüzdeki süreçte devam edecek. Çalışmaların tamamlanmasıyla sofralık zeytine prim desteği verilmesine ilişkin rapor hazırlanarak, ilgili makamlara sunulacak.

Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, Marmarabirlik'in Başköy Tesisleri'nde gerçekleşen toplantıda, üreticinin girdi maliyetleri ile karşı karşıya olduğunu belirterek, "Her fırsatta sofralık zeytine prim desteği verilmesi gerektiğini savunuyoruz. Son dönemlerde AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber'in sofralık zeytine teşvik verileceği yönündeki açıklamaları da gündeme gelmeye başladı. Sofralık zeytine prim desteği verilmesi, hem üreticiye fayda sağlayacak hem de sektörde üretim tüketim dengesinin oluşmasını sağlayacaktır. Teşvik verilmesi halinde daha kaliteli üretim yapılarak merdiven altı üretimin önüne geçilecek, verilecek teşvik müstahsil makbuzu karşılığında kayıt altına alınmış olacaktır. Kaliteli üretimle birlikte sofralık zeytin tüketimi artarken, üreticinin de daha fazla kazanacağı bir kazan-kazan modeli inşa edilecektir. Üreticiye destek verilmesi için güç birliği yaparak bu görüşlerimizi bir rapor halinde ilgili makamlara sunacağız" diye konuştu.

"ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDECEK"

Asa, daha önceki dönemde aynı masaya oturamayan ziraat odası başkanları ile Marmarabirlik arasında güzel bir bağ kurduklarını da belirterek, şöyle devam etti:

"Bugüne kadar Marmarabirlik ve ziraat odaları farklı görüşleri savunurken, yaklaşık 3 yıldır üreticilerimizin temsilcisi ziraat odaları ile hem üreticilerimizin hem de sektörümüzün temsilcisi Marmarabirlik'in aynı fikirlerin paylaşıyor olması, çok önemli bir noktaya gelindiğini göstermektedir. Önümüzdeki günlerde ilgili kurumların temsilcilerinin de katılımıyla ziraat odalarının başkanları ile tekrar bir araya gelerek, konuyu daha detaylı bir şekilde ele almaya devam edeceğiz."

"HAVZA BAZLI KORUMAYA ALINMALI"

Gemlik Ziraat Odası Başkanı Ali Çelik de sofralık zeytinle ilgili sektör sorunlarının devlet politikası çerçevesinde ele alınması gerektiğine işaret ederek, Türkiye'de tarım sektörüne gelişmiş ülkelerle aynı seviyelerde destek verilmesi gerektiğini söyledi.

Mudanya Ziraat Odası Başkanı Raif Döner ise "Bizim esas amacımız Güney Marmara'daki siyah sofralık zeytinin teşvik altına alınmasıdır. Gemlik tipi zeytini korumak için Güney Marmara sofralık zeytininin havza bazlı koruma altına alınması gerekir" dedi.

"İŞÇİLİK YÜZDE 10 ARTIYOR"

Orhangazi Ziraat Odası Başkanı Hasan Cevizlidere de 2006'da çıkan mevzuat gereği Güney Marmara'daki zeytin ürecisine yağlık zeytin teşviki verildiğini anımsatarak, daha sonra ise Gemlik tipi zeytin için sofralık zeytin olarak bir daha teşvik alınamadığını kaydetti.

Nilüfer Ziraat Odası Başkanı Şenol Aybey ise her yıl işçilik maliyetlerinin en az yüzde 10 oranında arttığını belirterek, üreticiye verilecek desteğin 1 TL'den az olmaması gerektiğini kaydetti. Osmangazi Ziraat Odası Başkanı Hakan Ekin de üreticinin ayakta kalabilmesi ve kaliteli üretimin sürdürülebilmesi için sofralık zeytin üreticisinin desteklenmesinin şart olduğunu söyledi.

"VERİM DÜŞÜYOR"

İznik Ziraat Odası Başkanı Vahit Mutlu ise geçmiş yıllara göre sofralık zeytinde ağaç başına verimin düştüğüne ve üretici sayısının azaldığına işaret ederek, sofralık zeytine kilogram başına destek verilmesi gerektiğini kaydetti. Mutlu, coğrafi işaretlemesi yapılan Gemlik tipi zeytinin korunabilmesi için ürün ambalajının üzerinde üretim yerinin de yazılması gerektiğini vurgulayarak, "Örneğin ambalajın üzerinde 'Gemlik Tipi Orhangazi Zeytini' şeklinde bir ibare yer almalıdır. Bu konuda gerekli denetimler ilgili birimlerce yerine getirilmelidir" dedi.



 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.