HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 01 KASIM 2025, CUMARTESİ

Asgari ücrete zam sinyali

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 7 bin 500 liraya yükseltilen en düşük emekli aylığının nisan ayından itibaren dosya bazında geçerli olacağını ve düzenlemeden 8.8 milyon emeklinin yararlanacağını bildirdi. Seçim öncesi asgari ücrete ara zam sinyali de geldi
29.03.2023 10:53
Asgari ücrete zam sinyali
Asgari ücrete zam sinyali
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, emekli aylığı düzenlemesinden 8.8 milyon kişinin yaralanacağını duyurdu.



Bakanlıktan yapılan açıklamada, emekli aylıklarına getirilen alt sınırının 2019 yılında 1000 lira olarak uygulanmaya başlandığı belirtilerek, en düşük emekli aylığının seyriyle ilgili şu bilgilere yer verildi: "Emekli alt sınır aylığı 2020 yılında 1500 liraya, 2022 yılı ocak ayında 2 bin 500 liraya yükseltilmiştir. 2022 yılı Temmuz itibarıyla 3 bin 500 liraya, 2023 yılı ocak itibarıyla da 5 bin 500 liraya yükseltilmiştir.



5 bin 500 lira olan emekli alt sınır aylığı tutarı bu yılın nisan ödeme dönemi itibarıyla da yüzde 36.36 artışla 7 bin 500 liraya yükseltilecektir. Böylece en düşük emekli maaşı aralık 2022'ye göre yüzde 114.3 artırılmış olacaktır. 2023 yılı Nisan ayı ödeme döneminden itibaren dosya bazında ödenen aylıklar 7 bin 500 lira olarak ödenecek ve 8.8 milyon emeklimiz bu düzenlemeden yararlanacaktır. Emeklilerimize hayırlı olsun."

İkramiyeden EYT'liler de yararlanacak


Açıklamada, 2018 yılında emeklilere Ramazan ve Kurban bayramlarında ikramiye verilmesi uygulamasına başlandığı da anımsatılarak, şunlar kaydedildi: "2018'de 1000'er lira olarak ödenmeye başlanılan bayram ikramiyesi 2021 yılında 1100 liraya yükseltilmiştir. Yeni düzenleme ile bu tutar yüzde 82 artışla 2 bin liraya yükseltiliyor. Emeklilerimiz hem Ramazan hem de Kurban Bayramı'nda 2 biner lira ikramiye alacaklardır. Bu düzenlemeden EYT kapsamında emekli olacaklar da dahil olmak üzere 15.6 milyon emeklimiz yararlanacaktır.

Bayram ikramiyeleri ne zaman yatacak?


Emeklilerimizin bayramlarını kutlu geçirmeleri için 2018'den bugüne kadar 114 milyar lira bayram ikramiyesi ödenmiştir. 2023 yılı Ramazan Bayramı ikramiyesi bayram öncesi, nisan ayı içerisinde, Kurban Bayramı ikramiyesi ise yine bayram öncesi haziran ayı içerisinde ödenecektir."



Bayram ikramiyesinin hak sahiplerinin hisseleri oranında, iş kazası geliri alanlara sürekli iş göremezlik derecesi oranında ödeneceği belirtilerek, "Bayram ikramiyesi emekliliği hak edenin dosyasında birden fazla hisse oranında gelir ve aylık alanlara da en fazla hangi dosyadan ödeme yapılacak ise o dosyadan ödenecektir" ifadeleri kullanıldı.


Peki, asgari ücrete ara zam gelir mi?


En düşük emekli aylığı ve bayram ikramiyelerine yapılan iyileştirmelerden sonra gözler asgari ücrete çevrildi. Herkes seçim öncesi asgari ücrete ek zam gelir mi diye merak ederken son olarak Bakan Bilgin de zam sinyalini verdi. Sosyal güvenlik uzmanları enflasyon rakamlarını göstererek asgari ücrete zam gelebileceğini ifade ediyor.



Enflasyon verilerine bakıldığında şubat ayında yüzde 3.15, yıllık yüzde 55 açıklandı. Hedef olarak yıllık bazda yüzde 20'nin altına düşürülmesi hedefleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ihtiyaç olursa artış yapılacağını söylemişti. Bakan Bilgin ise geçtiğimiz günlerde yüzde 20'nin altına ilerlediğimiz için şu an içi gerek yok fakat gerekli olursa bununla ilgili tekrardan iyileştirme yapılabileceğinin sinyalini vermişti.


Çalışma Bakanlığı'ndan asgari ücret açıklaması


Bu arada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından, gündemde yer alan ve asgari ücrete ara zam yapılmayacağına ilişkin yazılan haberlere dair açıklama yapıldı. Açıklamada, Çalıma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in asgari ücret hakkında bir açıklamasının olmadığı bildirildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bugün bazı web sitelerinde asgari ücret ile ilgili yeni gibi servis edilen bazı haberler yer alıyor. Bakanımızın asgari ücretle ilgili yeni bir açıklaması olmamıştır. Bu haberler gerçeği yansıtmamaktadır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.