HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 01 KASIM 2025, CUMARTESİ

Su fiyatlarında kırsala nefes olacak düzenleme

26.09.2023 10:17
Su fiyatlarında kırsala nefes olacak düzenleme
Su fiyatlarında kırsala nefes olacak düzenleme
Sağlıklı, kesintisiz ve ekonomik içme suyunu Bursa'nın her köşesine ulaştıran Büyükşehir Belediyesi BUSKİ Genel Müdürlüğü'nün 1 Ekim'den itibaren geçerli olacak yeni fiyat tarifesi, kırsal mahallelerde yaşayan vatandaşların daha düşük fiyattan su tüketmesini sağlayacak. Eylül ayı meclisinin ikinci oturumunda alınan kararla, kırsal mahallelerde 13-20 metreküp olan ikinci kademe fiyatlandırma aralığı 13-30 metreküpe çıkarıldı. Böylelikle kırsaldaki vatandaşların ilave 10 metreküp suyu daha ekonomik tüketmelerinin önü açıldı.

Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi'nin Eylül ayı ikinci oturumu Meclis Başkanvekili, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz'ın başkanlığında yapıldı. Toplantıda BUSKİ Genel Müdürlüğü'nün 1 Ekim 2023 tarihinden itibaren geçerli olacak yeni fiyat tarifesi de görüşüldü. Daha önce 12 metreküpe kadar şehir tarifesinin dörtte biri, 13-20 metreküp arası şehir tarifesinin 1. kademesi kadar ve 21 metreküp ve üzeri ise şehir tarifesi 2. kademesinden fiyatlandırılan kırsal mahalle ve yerleşim alanları için yeni düzenlemeye gidildi. Yeni düzenleme ile 12 metreküpe kadar olan tüketim yine şehir tarifesinin dörtte biri fiyatlandırmadan devam edecek. Kırsalda 13-20 metreküp olan ikinci kademe fiyatlandırma aralığı 13-30 metreküpe, 21 metreküp ve üzeri olan üçüncü kademe ise 31 metreküp ve üzeri olarak düzenlendi. Kırsaldaki ikinci kademinin 13-20'den, 13-30'a çıkarılmasıyla vatandaşlar ilave 10 metreküp suyu önceki fiyatlandırmaya göre daha ekonomik kullanmış olacak.

Fiyatlara güncelleme

Öte yandan BUSKİ, 1 Ekim 2023 tarihinden geçerli olmak üzere fiyat tarifesinde güncellemeye gitti. Buna göre konutlarda 0-12 metreküp olan birinci kademede suyun metreküp fiyatı 15,83 TL, 12 metreküp üzeri olan ikinci kademe ise 30,08 TL oldu. Ekim'den itibaren atık su ile birlikte ilk kademe, İzmir'de 28.81, Antalya'da 21.22, İstanbul'da 20,63 TL ve Bursa'da 19.79 TL olarak uygulanacak. Halen Ankara'da 19.14 TL olan birinci kademenin Ekim'de uygulanacak enflasyon farkı ile birlikte Bursa'nın üzerine çıkacak. Böylelikle bu yeni fiyat güncellemesine rağmen Bursa, Ekim ayında da ilk 5 Büyükşehir arasında en ekonomik suyun vatandaşlarla buluştuğu şehir olacak.Haber-Muharrem DEĞİRMEN/3. GÖZ HRA



 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.