HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 01 KASIM 2025, CUMARTESİ

Esnafa kötü haber: Kredi faiz oranları arttı!

Halkbank aracılığıyla esnaf ve sanatkarlara verilen kredi faiz oranı, 10.07.2023 tarihinden itibaren yüzde 7.50'den yüzde 12.50'ye yükseltildi. Kredi üst limiti ise 400 bin TL olarak güncellendi. 10.07.2023 tarihinden önce kullanılan kredilerde ise faiz oranları kullandırılığı oran ile devam edecek.
28.07.2023 14:18
Esnafa kötü haber: Kredi faiz oranları arttı!
Esnafa kötü haber: Kredi faiz oranları arttı!
Halkbank aracılığıyla verilen, Hazine ve Maliye Bakanlığı faiz destekli kredilerin faiz oranlarında artış gerçekleşti.

Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri, Hazine ve Maliye Bakanlığı faiz destekli krediler hakkında esnaflara bilgilendirme mesajı gönderdi. Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi kanalıyla kullandırılamakta olan Hazine ve Maliye Bakanlığı faiz destekli kredilerin faiz oranlarında artışa gidildi.

Halkbank aracılığıyla esnaf ve sanatkarlara verilen kredi faiz oranı, 10.07.2023 tarihinden itibaren yüzde 7.50'den yüzde 12.50'ye yükseltildi. Kredi üst limiti ise 400 bin TL olarak güncellendi. 10.07.2023 tarihinden önce kullanılan kredilerde ise faiz oranları kullandırılığı oran ile devam edecek.

"FAİZ ORANLARI YENİ KULLANDIRILACAK KREDİLERDE GEÇERLİ OLMAK ÜZERE YÜZDE 7,50'DEN YÜZDE 12,50'YE YÜKSELTİLMİŞTİR."

Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri tarafından esnaflara gönderilen bilgilendirme mesajında, "Esnaf ve Sanatkârlarımıza kooperatifimiz kanalıyla kullandırılmakta olan T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı faiz destekli kredilerin faiz oranları Halk Bankası tarafından 10.07.2023 tarihinden itibaren yeni kullandırılacak kredilerde geçerli olmak üzere  yüzde 7,50 'den yüzde 12,50 'ye yükseltilmiş, kredi üst limiti de 400.000 TL olarak güncellenmiştir. 10.07.2023 tarihinden önce kullandırılmış olan kredilerin faiz oranları kullandırıldığı oran ile devam edecektir" ifadelerine yer verildi.

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.