HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 01 KASIM 2025, CUMARTESİ

Gençlik haftasında gençler ne durumda?

18.05.2023 14:49
Gençlik haftasında gençler ne durumda?
Gençlik haftasında gençler ne durumda?
19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı'nı içine alan Gençlik Haftası, 15-21 Mayıs tarihlerinde kutlanacak. Ülkemizde gençlik haftasına girilirken Türkiye'de 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı martta bir önceki aya göre 0,7 puanlık artışla yüzde 20,1 oldu.

Türkiye'de işsizlik oranı, martta bir önceki aya göre değişmeyerek yüzde 10 olarak kaydedilirken genç işsizlik oranı ise 0,7 puanlık artışla yüzde 20,1'e yükseldi. 15 Mayıs'ta başlayan Gençlik Haftası öncesi açıklanan bu rakamlar gençlerin güncel ruh halini ortaya koydu. Farklı alanlarda mezuniyeti olan, hatta 2-3 farklı alandan diploması olan gençler iş bulamıyor, bulsa da teklif edilen düşük rakamlar hayatı idame etmelerini sağlamayacağı için kabul etmiyor.

HER BEŞ GENÇTEN BİRİ İŞSİZ

TÜİK'in açıkladığı işgücü istatistiklerine göre; genç işsizliğinde Türkiye, Avrupa'da zirvede yer aldı. 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsizlik oranı erkeklerde yüzde 8,1 iken kadınlarda yüzde 13,8 olarak tahmin edildi. Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı ise yüzde 21,8 oldu. İstihdam edilenlerin sayısı martta bir önceki aya göre 37 bin kişi artarak 31 milyon 462 bin kişiye ulaştı. İstihdam oranı ise yüzde 48,2 olarak gerçekleşti. Bu oran erkeklerde yüzde 66 iken kadınlarda yüzde 30,7 oldu.

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.