HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 15 TEMMUZ 2025, SALI

Bir Ahırın Sessizliği

15.07.2025 00:00
Yıllar önce, Orhangazi'de bazı sesler bu sessizliği öngörmüştü. O dönem, "Bütünşehir Yasası" kamuoyunda yeni yeni konuşulurken, yasaya karşı çıkanların sesi kısık, dinleyen ise azdı. O suskunluk döneminde, Milliyetçi Hareket Partisi Orhangazi İlçe Başkanı olarak ben, bu yasanın yalnızca idari değil, sosyolojik bir kırılma yaratacağını defalarca dile getirdim. Köylerin mahalleye çevrilmesiyle birlikte insanların, üretimin, hayvancılığın ve yerel yaşam biçiminin şehir mantığına uymaya zorlanacağını anlatmaya çalıştım. Toplantılarda, basın açıklamalarında, bire bir ziyaretlerde hep aynı cümleleri söyledik: "Bu yasa kırsalı bitirir, üretimi parçalar, köylüyü yerinden eder." Bugün geldiğimiz nokta, o uyarılarımızın haklılığını apaçık ortaya koyuyor.

Bugün de aynı çizgide duran güçlü bir ses var: MHP Orhangazi İlçe Başkanı Halil Bozoğlu. Aradan geçen yıllara rağmen partimizin bu konudaki tavrı değişmedi. Çünkü mesele sadece bir yasa değil, bir insanlık meselesidir. Halil Bozoğlu, meclise gelen hayvan barınaklarının şehir dışına taşınması maddesine karşı çıkarak, halktan ve üretimden yana net bir duruş sergilemiştir. Bu tavır, partimizin yalnızca geçmişte değil, bugün de halkın sesi olma sorumluluğunu sürdürdüğünün kanıtıdır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak o gün ne diyorsak, bugün de aynısını söylüyoruz: Köylü ezilmemeli, üretici yalnız bırakılmamalıdır.

O dönemde bu mücadeleyi yalnızca siyasi bir tepki olarak vermedik. Aynı zamanda 3. Göz Medya ve gazeteci dostumuz İrfan Aydın ile birlikte yürüttüğümüz bilinçlendirme süreci, yerel basının tarihine not düşen bir direnişti. Gazete köşelerinde yazdık, halk toplantılarında konuştuk, paneller düzenledik. İrfan Aydın, "yasayla şehir oluruz ama yaşamla köy kalırız" diyerek o günün şartlarında duyulması güç ama bugünün en net cümlelerini kurmuştu. 3. Göz Medya ise köylünün, üreticinin ve yerel değerlerin sesi oldu. Bugün gelinen noktada görüyoruz ki, o cümleler yalnızca birer uyarı değil, aynı zamanda bugünün manşetidir.

Ve şimdi bir sabah uyanıyoruz. Ahırda yıllardır sabahın ilk ışığında otlayan hayvan artık yok. Bahçeye çıktığınızda sadece toprağın değil, geçmişinizin de kuruduğunu hissediyorsunuz. Çünkü o ahır sadece hayvan barınağı değildi; bir hafızanın, emeğin, sabrın mekânıydı. Şimdi, bir kararnameyle ya da belediye tutanağıyla şehir dışına çıkarılmak isteniyor. Sorulmuyor bile: "Sen burada ne yaşıyorsun?" diye. Yasa söylüyor, düzenleme emrediyor. İnsana soran yok.

Bugünün yönetim anlayışı insanı değil, planı esas alıyor. Yaşam alanları artık masa başı çizimlerle şekilleniyor. Koordinatlar, plan paftaları, zon kararları… Fakat bu topraklarda köy, haritadan çok daha fazlasıdır. Hayvanın yem saatiyle, toprağın kuraklığıyla, çocukların sokakta oynadığı saatle yoğrulmuş bir yaşam biçimi vardır. Bunu hesaba katmadan yapılan her uygulama, kırsalı eksiltir, toplumu kökünden zayıflatır.

Hayvancılık bugün meclis gündeminde. Konu yalnızca hayvanlar değil aslında; konu aidiyettir. Kim şehirli, kim değil? Kim burada yaşayabilir, kim dışarı çıkarılmalı? Bunları tartışıyoruz. Ve bu tartışmaların gerisinde, köyün kimliğinin elinden alınması var. "Buraya hayvan kokusu yakışmaz" diyenlerin, o kokunun ardında sabahın beşinde uyanan, sağım yapan, rızkının peşinden giden kadını görememesi var. Şehirleşme adı altında, belleği örselemek var.

Bu kararlar yalnızca idari değil; kültürel, toplumsal ve tarihsel anlamlar taşıyor. Köyü mahalle yaptığınızda köylü şehirli olmuyor. Hayatını değiştirmediğiniz sürece tabelayla kimlik değişmez. Bu insanlar hâlâ üretici, hâlâ hayvan sahibi, hâlâ toprağa bağlı. Ama artık şehir yasalarıyla yönetiliyorlar. İşte çelişki burada başlıyor. Çünkü şehir, üreticiye alan açmak yerine onu sistemin dışına atıyor. Hayvan barınağını şehir dışına taşımak, yalnızca bir yapı taşımak değildir; bir yaşam biçimini ötelemektir.

Çözüm, üreticiyi kent dışına atmakta değil; üreticiyle birlikte şehirle uyumlu bir model geliştirmektedir. Yasalarla değil, sahadaki gerçeklikle uyumlu düzenleme gerekir. Bugün mecliste gösterilen direniş, geçmişte verilen mücadelenin devamıdır. Ve o mücadele, köyü yalnız bırakmamak içindir. Çünkü biliyoruz ki, bir toplum köylüsünü yok sayarsa, geleceğini kaybeder. Ahırdan çıkan bir sessizlik varsa bugün, bu yalnızca hayvansızlığın değil, siyasetsizliğin, duyarsızlığın ve merkezci bakışın sessizliğidir.

Bizler dün nasıl ses verdiysek, bugün de aynı sesle köylünün yanındayız. O ses susturulmadığı sürece, köy sadece yer değil, değer olarak yaşamaya devam edecektir. Ve bir gün, yeniden ahırlarda hayvan sesi değil, umut yankılanacaktır.

 
Yüksel AKBAYRAK / TERS KÖŞE / diğer yazıları
•Bir Ahırın Sessizliği 15 00:00:00.07.2025
•“Zulme Boyun Eğmeyenlerin Efendisi: Hz. Hüseyin” 05 00:00:00.07.2025
•Hücrede Doğan Siyasi Cazibe: Ümit Özdağ ve Yeni Neslin Sessiz Haykırışı 02 00:00:00.07.2025
•150 GÜNÜN ARDINDAN ORHANGAZİ 25 00:00:00.06.2025
•“Hedef Türkiye” Gerçeği: Bir Uyarının Gölgesinde 20 Yıl 18 00:00:00.06.2025
•Ekonomik Gerçekler ve Çözüm Arayışları 11 00:00:00.06.2025
•İznik’te Sessiz Ama Derin Bir Değişim 29 00:00:00.05.2025
•ADD Aile Şirketi Değildir, Egoların Gölgesi Hiç Değildir ADD: Açılımı Artık “Aile Dostları Derneği” mi? 21 00:00:00.05.2025
•19 Mayıs bir uyanış, bir itiraz, bir meydan okumadır 18 00:00:00.05.2025
•Sadabat Paktı Krizler İçinde Doğunun Ortak Aklı 13 00:00:00.05.2025
•"Sadece Bir Kişiye Değil, Bir Duruşa Saldırıdır Bu" 05 00:00:00.05.2025
•Hayalden Hakikate 22 00:00:00.04.2025
•TÜRKİYE İÇİN KRİTİK BİR DÖNEMEÇ İKLİM YASASI VE DEVLETİN STRATEJİK KARARLARI 16 00:00:00.04.2025
•Sosyal Devlet, Milli Devlet ve Atatürkçü Duruşun Mirasçısı 14 00:00:00.04.2025
•En yüce değer ADALET 09 00:00:00.04.2025
•İklim Kanunu’na Karşı Çıkmalıyız! 26 00:00:00.03.2025
•OĞUZ TÖRESİ VE ÇANAKKALE - ATATÜRK'SÜZ ZAFER OLMAZ! 18 00:00:00.03.2025
•Bir Milletin Ruhunu Yaşatan Tarihler 12 Mart ve 14 Mart 12 00:00:00.03.2025
•Oğuz Kağan'dan Atatürk'e Uzanan Kutsal Miras Türk Kadını 07 00:00:00.03.2025
•Güçlü Türkiye için: İklim yasasına hayır! 04 00:00:00.03.2025
•AYNI SENARYO, AYNI FİGÜRANLAR 24 00:00:00.01.2024
•CHP ORHANGAZİ’DE NEREYE KOŞUYOR? 12 00:00:00.01.2024
•HAKSIZLIKLARA ve BASKILARA RAĞMEN... 03 00:00:00.01.2024
•CHP’DE AKIL TUTULMASI MI YAŞANIYOR? 27 00:00:00.12.2023
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.