HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 30 MAYIS 2025, CUMA

İznik’te Sessiz Ama Derin Bir Değişim

29.05.2025 00:00
İznik'e girdiğinizde ilk fark ettiğiniz şey, sadece yenilenen yollar, düzenlenen parklar ya da restore edilen yapılar olmuyor. Asıl fark edilen; bir belediyenin, vatandaşının gündelik hayatına ne denli dokunduğu…

Bu gözlemle yola çıkarak, gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Muharrem Değirmen ile birlikte İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta'yı ziyaret ettik. Ziyaretimizde karşılaştığımız tablo, klasik bir yöneticilik anlayışının çok ötesindeydi. Konuşan değil dinleyen, devreden değil üreten bir yönetici profiliyle karşılaştık.

Başkan Usta'nın anlattıkları yalnızca projelerden ibaret değildi; her bir başlık, sahadaki gözlem, halkın talebi ve yerelin gerçekliğiyle şekillenmişti. Yani masa başında yazılan stratejik planlardan değil; köy kahvelerinde, çarşı pazarlarında, esnaf dükkanlarında şekillenen bir yönetim dilinden söz ediyoruz. Bu yaklaşım, son yıllarda İznik'te hissedilen dönüşümün temel dinamiğini oluşturuyor.

Alt yapıdan çevre düzenlemelerine, sosyal yardımlardan gençlik projelerine kadar geniş bir yelpazede yapılan işler, yalnızca belediyecilik faaliyeti değil; aynı zamanda toplumsal dokunun onarımı anlamına geliyor. Özellikle kırsal mahallelerde yürütülen tarımsal destek projeleri, kadın kooperatiflerine verilen katkılar ve gençlere dönük spor-kültür yatırımları; İznik'in büyümesini sadece fiziksel değil, sosyal bir temelde de gerçekleştirdiğini gösteriyor.

Belediyecilik, artık yalnızca yol yapmak, kaldırım düzenlemek, birkaç temel hizmeti yerine getirmekle sınırlı değil. Gerçek belediyecilik; halkın gündelik yaşamına dokunmak, sorunları yerinde görmek ve çözümü birlikte üretmektir. Vatandaşla aynı dili konuşmak, aynı sofraya oturmak, aynı derdi omuzlamak gerekir. Yönetimle halk arasındaki çizgi silikleştiğinde, o şehirde gerçek anlamda bir dönüşüm başlar. Kağan Mehmet Usta'nın İznik'te uyguladığı yönetim anlayışında işte bu bağ tüm açıklığıyla görülüyor.

O, klasik anlamda "makamında oturan başkan" portresinden çok uzak bir profil çiziyor. Günü, sadece mesai saatlerine sığdırmayan; mahalle aralarında dolaşan, kahvehanelerde selam veren, pazar yerinde alışveriş yapan, sabah erken saatlerde şantiye gezip akşam geç saatlerde vatandaşın düğününe, cenazesine, toplantısına katılan bir başkandan söz ediyoruz. Kağan Mehmet Usta için "halk günü" yalnızca belirli bir güne sıkıştırılmış bir formalite değil; her gün, her saat halkla birlikte olmanın doğal bir sonucudur.

Bu anlayış, sadece bir iletişim tercihi değil; yönetimsel bir duruştur. Vatandaşın fikrini dinleyen, talepleri anında değerlendiren, şikâyetleri bir bürokratik süreç içinde kaybeden değil, doğrudan sahaya inip yerinde çözen bir yapı kurulmuş durumda. Belediyeyi ulaşılmaz bir kurum olmaktan çıkarıp herkesin kapısını çalabildiği, fikrini rahatça beyan edebildiği bir mekanizma hâline getirmek kolay bir iş değildir. Ancak İznik'te bugün bu mümkün. Çünkü yönetim ile halk arasında mesafe yok; arada perde yok; önde tabela, arkada sessizlik yok.

Her kesimden insanın kendini ifade edebildiği, eleştirilerin dinlenip öneriye dönüştüğü bir ortam var. Genciyle, yaşlısıyla, çiftçisiyle, esnafıyla, ev hanımıyla kurulan bu köprü; İznik'in gerçek ihtiyaçlarına karşılık veren, günü kurtaran değil geleceği inşa eden bir anlayışın temel taşıdır. Başkan Usta'nın bu yaklaşımı, belediyeciliği bir "kurum işi" olmaktan çıkarıp bir "toplum işi"ne dönüştürüyor.

Bu yüzden İznik'te belediyecilik artık sadece hizmet üretme değil; güven inşa etme, birlik sağlama, ortak akılla yol alma işidir. İşte bu yönüyle Kağan Mehmet Usta'nın yönetim anlayışı, yalnızca başarılı bir başkan profili değil; aynı zamanda halkla bütünleşmiş bir yerel yönetim modelinin somut örneğidir.

Ziyaretimiz sırasında özellikle göl çevresinde hayata geçirilen düzenlemeler, sürdürülebilir turizm hedefleri ve tarihi mirasın korunmasına yönelik projeler dikkat çekiciydi. Tüm bunlar İznik'in geleceğini planlayan, ama geçmişle bağını koparmadan yapan bir anlayışla yürütülüyor. Yani ne tarih ihmal ediliyor, ne doğa. Ne de insan…

Kağan Mehmet Usta'nın halkçı belediyeciliği, sadece seçim dönemlerinde ortaya çıkan "hizmet" söyleminin ötesinde, her gün yeniden üretilen bir emek politikası olarak karşımıza çıkıyor. Sosyal destek mekanizmalarıyla, ihtiyaç sahibine ulaşan bir yapı; kültür-sanat etkinlikleriyle kentin ruhunu canlı tutan bir vizyon; altyapı ve yatırım projeleriyle de İznik'i geleceğe taşıyan bir istikrar…

Bu tablo, yalnızca bir yönetim başarısından ibaret değil; köklü bir zihniyet değişimini, halkla yönetim arasındaki ilişkinin yeniden tanımlandığı bir dönüşümü işaret ediyor. İznik'te artık sadece belediye hizmetleri değil, aynı zamanda sosyal adalet, katılımcı demokrasi ve ortak akıl temelinde inşa edilen yeni bir yerel yönetim modeli konuşuluyor. Bu modelin temelinde ise şeffaflık, hesap verebilirlik ve en önemlisi güven yatıyor.

Bugün İznik'te her vatandaş, yönetime dair bir söz hakkına sahip olduğunu biliyor. Taleplerinin dikkate alındığını, fikirlerinin değer gördüğünü ve eleştirilerinin cezalandırılmak yerine çözüme katkı sağladığını deneyimliyor. Bu da yerel yönetimi yalnızca yönetenlerle sınırlı bir mekanizma olmaktan çıkarıp, tüm kent sakinlerinin ortak sorumluluğuna dayanan bir yapıya dönüştürüyor.

Ve bu anlayış sürdükçe, İznik'in sesi yalnızca göl kıyılarında yankılanmayacak. Bu ses, bölgeyi aşacak, Ankara'nın kulislerine kadar ulaşacak. Çünkü sahici, samimi ve halktan yana bir duruşun, her yerde karşılık bulduğu artık çok açık. İznik'in bu yeni yürüyüşü; sadece bir kentin değil, bir halkın ortak umudunun ayak sesleridir. Ve bu umut büyüdükçe, yerelden genele yayılan daha güçlü bir değişimin öncüsü olacaktır.

İznik'in geleceği artık yalnızca geçmişine yaslanarak değil, akılcı planlarla, kararlı adımlarla ve katılımcı bir ruhla inşa ediliyor. Bugün atılan her adım, yarının güçlü ve dirençli bir İznik'inin temelini oluşturuyor. Ve bu yolda yürüyenler, yalnızca bir kenti değil, bir yaşam biçimini temsil ediyor.

Bu nedenle artık mesele yalnızca bir yönetimi takdir etmek değil; bu anlayışa sahip çıkmak, destek vermek ve birlikte yürümek meselesidir. Çünkü yerelden yükselen bu ses, sadece İznik'in değil, bu toprakların hak ettiği sesi olabilir.

Yüksel AKBAYRAK

 
Yüksel AKBAYRAK / TERS KÖŞE / diğer yazıları
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.