HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 05 ARALIK 2025, CUMA

BU İLÇEDE YÖNETİM ÇÖKMÜŞTÜR!

05.12.2025 00:00
Bir ilçenin gerçek yüzü, kriz anlarında ortaya çıkar. Normal günlerde koltuklarda oturanlar, toplantılarda konuşanlar, ağız dolusu vaat verenler; çocuklar hastanelere taşındığı gün kendilerini ele verir. Sölöz'de yaşanan sağlık krizi, yalnızca hastalanan çocukların sayısı üzerinden tartışılacak bir konu değildir. Bu olay, yıllardır ilçe yönetiminin, özellikle eğitim bürokrasisinin içinde biriken çürümüşlüğün, atalete bulanmış alışkanlıkların ve sorumluluktan kaçmayı marifet sayan idari kültürün kendini ele verdiği bir kırılma noktasıdır.
Orhangazi'nin hafızasında bazı günler vardır ki, sadece yaşanan olay değil, o olaya verilen tepki de tarihe geçer. Sölöz'deki olay tam da böyle bir gündür. Olayın kendisi kadar, belki ondan da fazla dikkat çeken şey, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün gösterdiği yokluk, kayıtsızlık ve gerçeği çarpıtma çabasıdır. Bu kurumun davranışı, yalnızca yönetsel bir eksiklik değil; bir zihniyet arızasıdır. Bu arıza da tek bir günün değil, yıllar boyunca biriken ve kimsenin cesaret edip temizlemediği bir tortunun eseridir.
Olay sonrası ortaya çıkan tabloyu herkes gördü:
Çocuklar fenalaştı, ambulanslar peş peşe hareket etti, veliler panik içinde hastanelere koştu, doktorlar zamanla yarıştı, sağlık çalışanları olağanüstü bir çaba gösterdi, siyasi temsilciler sahaya indi… Peki eğitimden sorumlu makam neredeydi? İşte bu sorunun cevabı, ilçenin yıllardır konuşmaktan çekindiği bir sorunun da cevabıdır: YOKTU.
Ve bir kurumun yokluğu, bazen varlığından daha gürültülü olur. Çünkü bir kriz anında görünmeyen makamın gölgesi bile yoksa, o makam yalnızca bir tabeladan ibarettir.
Bugün konuşmamız gereken şey yalnızca hastalanan öğrenciler değil; bu öğrencilerin kaderiyle oynayan yönetim biçimidir.
Bir yönetim yanlış bilgi veriyorsa, yalnızca hataya düşmüş olmaz; aynı zamanda toplumla bağını koparmış olur. Olayın hemen ardından yapılan açıklamada kullanılan "24 öğrenci" ifadesi, hastane kayıtlarıyla uyuşmadığı gibi, gerçeğin bilerek küçültüldüğünü gösteren açık bir kanıttır. Bu tür manipülasyonlar, bir kurumun önceliğinin hakikat değil, kendini aklama çabası olduğunu gösterir.
Toplam 36 çocuğun hastanelerde tedavi edildiğini bilmeyen yok. Peki İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bunun neresindeydi? Hastanede miydi? Hayır. Sahada mıydı? Değildi. Velilerden bilgi aldı mı? Almadı. Doktorlarla görüştü mü? Görüşmedi.
O zaman bu "24" rakamı nereden çıktı?
Bu soru, sadece bir rakamın kaynak sorgusu değil, bir kurumsal ciddiyet sorgusudur.
Bir ilçede eğitimden sorumlu kurum, gerçeği gizleyerek varlığını koruyacağını sanıyorsa, o kurum çoktan çökmüş demektir. Çünkü gerçeklerden kaçmak, kısa vadede kurtuluş sağlar gibi görünse de, uzun vadede bir kurumu tamamen bitiren şeydir.
Bu ülkede herkesin bir uzmanlık alanı vardır. Doktor, doktorluğunu yapar; mühendis, mühendisliğini yapar; öğretmen eğitim verir; yönetici yönetir. Ama Sölöz'de yaşanan olaydan sonra görüldü ki, bazı makamlar kendi görev alanlarının dışına taşarak, üstelik hiçbir veri olmadan tıbbi teşhis açıklayacak kadar cüretkâr davranabiliyor.
 "Mevsimsel viral enfeksiyonmuş."
Hangi laboratuvar raporuna dayanarak?
Hangi doktorla konuşularak?
Hangi gözlem sonucunda?
Hangi sağlık otoritesinin görüşüyle?
Bu soruların hiçbirine cevap yok. Çünkü ortada tıbbi bir analiz değil, yanlış yönlendirme çabası vardır.
Bu davranış yalnızca sorumsuzluk değil; aynı zamanda halkın zekasına yönelik bir küçümsemedir. Çünkü hiçbir bilimsel temeli olmayan bu açıklama, olayın üstünü örtmekten başka bir işe yaramaz. Üstelik bunu yapan makam, olay anında sahada bile değildir.
Bu noktada Halil Bozoğlu'nun öfkesi haksız değildir. Bu ilçenin seçilmiş temsilcisi olarak, çocukların sağlığıyla ilgili böyle bir manipülasyonu kabul etmek mümkün değildir.
Geçmişte bazı makamlar vardı ki, olayları gerçekten yerinde takip ederdi. Şimdi ise bir olay yaşandığında, sahaya inmek yerine açıklama metinlerinin arkasına saklanan bir idari alışkanlık gelişti. "Süreci yakından takip ediyoruz" cümlesi, artık bürokrasinin sorumluluktan kaçmak için kullandığı bir otomatik cevap haline geldi.
Yakından takip etmek ne demektir?
Hastaneye gitmek demektir.
Velilerle konuşmak demektir.
Çocukların durumunu yerinde görmek demektir.
Doktorların değerlendirmesini yüz yüze dinlemek demektir.
Peki bu süreçte İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bunların hangisini yaptı? Cevap ortada: Hiçbirini. Bu nedenle "yakından takip ediyoruz" cümlesi, gerçeği yansıtmayan boş bir ifadeden ibarettir.
Gerçeği söylemek gerekirse, bu açıklamayı okumak bile insanı öfkelendirmeye yetiyor. Çünkü açıklama metinleriyle gerçek hayat arasındaki uçurum, artık kabul edilebilir düzeyde değildir.
Öğretmenler Günü programının duyurusunun, program başladıktan sonra paylaşılması, aslında bu kurumun zaman yönetimi, planlama ve organizasyon kabiliyetinin ne durumda olduğunu gösteren küçük ama anlamlı bir örnektir. Bir kurum töreni zamanında duyuramıyorsa, krizleri nasıl yönetecektir?
Bu gecikme, özensizliğin, dağınıklığın ve disiplinsizliğin somut bir göstergesidir. Ve bu örnek bile, Bozoğlu'nun eleştirilerinin ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor.
RUHSATSIZ ANAOKULU: GÖRMEZDEN GELİNEN TEHLİKE
Bir ilçenin çocuk güvenliği, o ilçenin yönetim anlayışının aynasıdır. Hürriyet Mahallesi'nde ruhsatsız olarak faaliyet gösteren anaokulu meselesi, bu ilçede nasıl bir denetim eksikliği olduğunu gösteren ürkütücü bir gerçektir. Bir kurum, "çocuk güvenliği" gibi bir konuda bile harekete geçmiyorsa, hangi konuda geçer?
Bu, ihmal değil; ihmali aşmış, umursamazlığa dönüşmüş bir davranıştır.
Bu noktada MHP Orhangazi İlçe Başkan Halil Bozoğlu'nun tepkisi yerindedir. Çünkü bir ilçenin geleceği olan çocuklar, denetimsiz yapılara teslim edilemez.
Sölöz'de yaşananlar, bir olay değildir; bir dönüm noktasıdır.
Bu olay, yıllardır üstü örtülmeye çalışılan yönetim zaafını tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarmıştır.
Bu olay, bir kurumun gerçeklerden nasıl kaçtığını göstermiştir.
Bu olay, Orhangazi'de yönetim mekanizmasının alarm verdiğini ilan etmiştir.
Bu olayın tek kazananı, sorumluluk üstlenen, sahaya inen, velilerin yanında duran, gerçeği söylemekten çekinmeyen MHP İlçe Başkanı Halil Bozoğlu'dur.
Bu olayın tek kaybedeni ise gerçekleri saklamaya çalışan, sahada görünmeyen, açıklamalarla kendini kurtarmaya çalışan ve sorumluluktan kaçmayı alışkanlık haline getirmiş bürokratik zihniyettir.
Bugün yapılması gereken bellidir:
Bu çürüme durdurulmalı.
Bu yanlışlar soruşturulmalı.
Bu ilçeye doğruluk borcu olanlar hesap vermelidir.
Çünkü bir ilçede çocuklar hastanedeyken, yönetim odalarında sessizliğe gömülenler asla affedilmez.
Orhangazi affetmeyecektir.
Halk affetmeyecektir.
Tarih affetmeyecektir.
Sahi Orhangazi Kaymakamı Zafer Karamehmetoğlu tüm bu olaylar yaşanırken siz ne işle meşguldünüz?

 
Muharrem DEĞİRMEN /GÖZLEM / diğer yazıları
•BU İLÇEDE YÖNETİM ÇÖKMÜŞTÜR! 05 00:00:00.12.2025
•Bülent Bakış’tan siyaset üstü bir mücadele 04 00:00:00.12.2025
•KIRMIZIDAN SİYAHA: PAPA’NIN AYAKKABISINA GİZLENEN DİPLOMASİ 03 00:00:00.12.2025
•Çocuklar ölüyorsa hiçbir başarı anlamlı değildir 27 00:00:00.11.2025
•RUHSUZ KASABA ORHANGAZİ 19 00:00:00.11.2025
•Vefa Bitti, Gösteriş Kaldı! 11 00:00:00.11.2025
•ATATÜRK’E LAYIK OLABİLMEK! 10 00:00:00.11.2025
•Zeytin Dallarında Sessiz Bir Çöküş 05 00:00:00.11.2025
•Orhangazi’de Cumhuriyetin İlk Nefesi 29 00:00:00.10.2025
•29 Ekim Kutlamalarına BERNA İL mührü 29 00:00:00.10.2025
•Siyasetin Kör Noktasında ki ORHANGAZİ 22 00:00:00.10.2025
•Zeytin Para Edecek mi? Zeytinyağı Piyasasında Ne Olacak? 14 00:00:00.10.2025
•Bu torakların sesi BÜLENT BAKIŞ 12 00:00:00.10.2025
•HASTALARIN UMUDU, SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SABRI TÜKENİYOR 08 00:00:00.10.2025
•Orhangazi’nin Canına Okuyanlara Son Uyarı 02 00:00:00.10.2025
•Suskunluğunuzun arkasında korku mu var, çıkar hesapları mı? 27 00:00:00.09.2025
•Orhangazi’de Adaletin Yeni Rotası 25 00:00:00.09.2025
•Gaziler Gününü kutlamak “VEFA” ile başlar 18 00:00:00.09.2025
•Belirsizlik büyüdükçe kuşku haklılaşır! 17 00:00:00.09.2025
•MHP’li Bozoğlu’ndan Kaymakama İstiklal Marşı çıkışı 08 00:00:00.09.2025
•Orhangazi’nin gölü kendine küsmüşken 03 00:00:00.09.2025
•Hakikate Adanan Bir Ömür: 30 Ağustos’un Ruhuyla Haydar Baş’ın Vasiyeti 29 00:00:00.08.2025
•Orhangazi Kent Konseyi Ortak Akıl mı, Ortak Çıkar Kulübü mü? 20 00:00:00.08.2025
•ORHANGAZİMETRELİ ARKADAŞLAR… 18 00:00:00.08.2025
•Yurt Yerini kime neden sattın Bekir Aydın? 12 00:00:00.08.2025
•SİYASETİN UMUDU, HALKIN SESİ BERNA İL 05 00:00:00.08.2025
•Birinci Vazifen’ Bursa’da Birlik Ruhunun İmtihanı Kalem burada biter; meydan, umuda kalsın. 05 00:00:00.08.2025
•ORHANGAZİ’NİN PART TİME SİYASETÇİLERİ 29 00:00:00.07.2025
•Kırsalın Şehirleştirilmesi mi, Hafızasızlaştırılması mı? 15 00:00:00.07.2025
•ZALİMLERİN DEĞİŞMEYEN SOYU VE HÜSEYİNLERİN DİMDİK DURUŞU 05 00:00:00.07.2025
•Bir Selam Kadar Uzağımızda Ölüm Bizler hep birlikte İyiyiz 02 00:00:00.07.2025
•İKİ YÜZ KARASI AYNA: A HABER VE HALK TV 28 00:00:00.06.2025
•Fazıl Say ile "İznik Türküsü"nün Ardından 25 00:00:00.06.2025
•Ustadan Eser Kaldı, Senden Ne Kalacak? 18 00:00:00.06.2025
•Orhangazi Ziraat Şubesi’nde Ne Oluyor? 18 00:00:00.06.2025
•Partideki 'Biz'den Olmayanlar' Meselesi 18 00:00:00.06.2025
•Mahkumlar ve Yakınlarının Umutlarıyla Oynanan İnfaz Oyunu 11 00:00:00.06.2025
•İznik’ten Ankara’ya Giden Yol Kağan Mehmet Usta 29 00:00:00.05.2025
•“İstanbul’da Suç Olan, Orhangazi’de Neden Normalleştiriliyor?” 13 00:00:00.05.2025
•Hakikati Yazmanın Bedeli 05 00:00:00.05.2025
•Orhangazi’de Eski Mezar Taşlarının Sahipsizliği ve Korunma İhtiyacı: Tarih ve Kültürün Yok Olma Tehlikesi 28 00:00:00.04.2025
•Bursaspor’un Diriliş Öyküsü 16 00:00:00.04.2025
•Hakikat bayrağı düşmez Âşıklar ölmez 14 00:00:00.04.2025
•Cezaevlerinde Adalet Krizi ve Yaklaşan Tehlike 09 00:00:00.04.2025
•Siyaset Tartışıyor, Halk Geçim Derdiyle Boğuşuyor 26 00:00:00.03.2025
•Türkiye ve Orhangazi'de kadın cinayetleri 07 00:00:00.03.2025
•RAMAZANLAR DEĞİŞMEDİ, İNSANLAR DEĞİŞTİ 05 00:00:00.03.2025
•Orhangazi’de BESAŞ Fırtınası Ekmeğin ve Adaletin Hikâyesi 25 00:00:00.02.2025
•Adaletin Peşinde İki Farklı Perspektif 18 00:00:00.02.2025
•Cemal Öner: Orhangazi'nin Milli Görüş Davasına Adanmış İsmi 09 00:00:00.02.2025
•Araştırmacı Gazeteci İrfan Aydın ve 3. Göz Medya’nın Uyuşturucu ile Mücadelesi: Yargı Reformuna Yön Veren Rapor 03 00:00:00.02.2025
•Büyükbaş Hayvancılıkta Kriz: Her Kalemiyle Gerçekler Kurbanlık Büyükbaş Hayvanın Gerçek Bedeli 29 00:00:00.01.2025
•Neler bırakmadık ki 2024’te! 01 00:00:00.01.2025
•Hani otopark spor kulüplerine verilecekti? 25 00:00:00.12.2024
•Müslüman coğrafyasında "Müslüman" arar olduk..! 17 00:00:00.12.2024
•Çalışma hayatında öncü bir kadın ŞÜKRAN ÇOKLAR GÜNDÜZ 16 00:00:00.12.2024
•Özge Demir: Hak Mücadelesinin Güçlü Sesi 10 00:00:00.12.2024
•Orhangazi Tarımına Yön Veren Bir Lider: Dinçer Dimrit 06 00:00:00.12.2024
•PAŞAPINAR’A VE HİZMETE ADANMIŞ BİR HAYAT: CAVİT TAŞ 04 00:00:00.12.2024
•Eğitim, Sanayi ve Sosyal Kalkınmada Öncü Orhangazi TSO 03 00:00:00.12.2024
•Biri anlatsın Ne oluyor bu ülkede? 18 00:00:00.11.2024
•Topuklu Efe Çalışıyor, muhalifleri sahte hesaplarla uğraşıyor 06 00:00:00.11.2024
•BASKF için neden Çetin Yıldız ve ekibi? 31 00:00:00.10.2024
•OKURUMUZDAN MEKTUP VAR!!! 09 00:00:00.10.2024
•Rakı-Balıktan sporcu ile ilgilenmeye fırsat bulamayan Osman Kılıç 16 00:00:00.09.2024
•Sevdası TÜRKİYE olanların adresi 03 00:00:00.09.2024
•Bursa Gençlik ve Spor’da Gökay AZAK büyük bir şanstır 14 00:00:00.08.2024
•Gürle üzerine yazmak 20 00:00:00.07.2024
•Akçe, spor malzemeleri ve Cem Gençoğlu 29 00:00:00.06.2024
•Rakı-Balık Osman Kılıç!!! 24 00:00:00.06.2024
•Orhangazi’nin Sözde Abdulhamid Han Sevdalıları 15 00:00:00.06.2024
•Çetin Yıldız ve BASKF 07 00:00:00.06.2024
•Siyaset vefa ister, vefa başarıyı getirir 05 00:00:00.06.2024
•Kız Meslek dediler, Kimya Lisesi Projesi yaptılar 31 00:00:00.05.2024
•Orhangazi siyaseti sil baştan 23 00:00:00.05.2024
•Hatipoğlu’ndan açıklama var… 20 00:00:00.05.2024
•19 Mayıs öncesi gençlere yapılan kabul edilemez 18 00:00:00.05.2024
•YILDIZ PARLAMADI, BEYGİR ŞAHLANMADI, ŞİMDİ SIRA ARPA’DA! 12 00:00:00.05.2024
•MUHTARLIKLARDA NELER OLUYOR? 18 00:00:00.04.2024
•ORHANGAZİ’DE “GÜLÜMSEMEK” İSTİYOR 15 00:00:00.04.2024
•ORHANGAZİ'NİN BEKA SORUNU BAKİ BEKÂR 04 00:00:00.04.2024
•Seçimin 'etkisiz elemanları' DEVA, Saadet, DP ve Gelecek 04 00:00:00.04.2024
•NEREDEN NEREYE? 20 00:00:00.02.2024
•KALDI MI GİDERAYAK DEVREDİLMEYEN BİR ŞEY? 11 00:00:00.02.2024
•BÜYÜK ACININ 1. YILINDA BURSA VE DEPREM 06 00:00:00.02.2024
•1 NİSAN 2024 SABAHI 05 00:00:00.02.2024
•İRFAN AYDIN’DAN DOĞRU ZAMANDA DOĞRU BİR İZNİK PAYLAŞIMI 05 00:00:00.02.2024
•ANKETLER BİTTİ, TARTIŞMALARI BİTMİYOR 05 00:00:00.02.2024
•Evet, ATATÜRK Ne Güzel Bir Geceydi! 01 00:00:00.02.2024
•MADEM SEVDANIZ "ORHANGAZİ"!!! 24 00:00:00.01.2024
•GAZETECİLİK VEFADIR VEFA… 16 00:00:00.01.2024
•HATİPOĞLU DP’DEN ORTAK ADAY MI? 12 00:00:00.01.2024
•EMRAH KEÇİCİ BAŞARISI 12 00:00:00.01.2024
•Neler bırakmadık ki 2023’te! 03 00:00:00.01.2024
•KAYBEDİLEN 2019 SEÇİMLERİ ve BUGÜN!!! 27 00:00:00.12.2023
•KASABA BİZİM KASABA 27 00:00:00.12.2023
•ZAFER PARTİSİ’NDE YÜKSEL AKBAYRAK SÜPRİZİ 27 00:00:00.12.2023
•BÖLEN DEĞİL, BİRLEŞTİREN 27 00:00:00.12.2023
•AKAN SUDA İKİ KERE YIKANMAZ PAZARKÖY’ÜN GARİP SEÇİM HALLERİ 20 00:00:00.12.2023
•ÖZGÜR ÖZEL ve KILIÇDAROĞLU ARASINDA FARK YOK 20 00:00:00.12.2023
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.