HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 04 KASIM 2025, SALI

İYİ PARTİ İLÇE BAŞKANI İSMAİL KAYA: “ALGI OPERASYONLARINI BU MİLLET YEMEZ”

Meclisteki katılım ve çalışma düzeninden sorumlu olan meclis başkanı Orhangazi Bel. Bşk. Bekir Aydın görevini yerine getirmediği gibi mecliste yaptığı ''biz ortaklarımızı satmayız'' gibi kahve ağzı siyasi şovlarından sonra bir de yandaş medya kanalıyla İYİ Parti üzerine algı oluşturmaya çalışmaktadır.
 
05.04.2023 11:00
İYİ PARTİ İLÇE BAŞKANI İSMAİL KAYA: “ALGI OPERASYONLARINI BU MİLLET YEMEZ”
İYİ PARTİ İLÇE BAŞKANI İSMAİL KAYA: “ALGI OPERASYONLARINI BU MİLLET YEMEZ”
Değerli Orhangazili hemşerilerimiz

31 Mart yerel seçimlerinden kısa bir süre sonra özel işleri sebebiyle memleketi Malatya'ya gitmek zorunda kalan ve Orhangazi Belediye Meclisi toplantılarına katılım sağlayamayan millet ittifakı belediye meclis üyesi Sn. Soner Yıldırım'ın durumu kamuoyunca bilinmektedir.

İYİ Parti Orhangazi ilçe başkanlığı olarak seçilmiş meclis üyelerinin yani Orhangazili hemşerilerimizin yereldeki vekillerinin görevlerini yerine getirmeleri, mecliste olmaları yönünde her zaman taraf olduk. Dürüst ve liyakatli siyaset anlayışımız ile olması gerekeni yaptık. Bu manada İYİ Parti meclis üyemiz Sn. Aziz Vural'ın iş sebebiyle ilçeden ayrılmış olmasını örtbas etmek yerine gereğini yapıp istifasını aldık.

Ancak meclisteki katılım ve çalışma düzeninden sorumlu olan meclis başkanı Orhangazi Bel. Bşk. Bekir Aydın görevini yerine getirmediği gibi mecliste yaptığı ''biz ortaklarımızı satmayız'' gibi kahve ağzı siyasi şovlarından sonra bir de yandaş medya kanalıyla İYİ Parti üzerine algı oluşturmaya çalışmaktadır.

Meclis başkanı Bekir Aydın'ın Orhangazi Belediye Meclisi'ni layıkıyla yönetemediği için İYİ Parti belediye meclis üyelerinin verdiği dilekçe sonrası ortaya çıkan tabloda MHP meclis üyesi Arif Aydın'ın da toplantılara katılım eksiği olduğu ortaya çıkmış ve dolayısıyla oylaması gündeme gelmiştir.

Sn. Arif Aydın'ın özel durumunu dilekçe verildikten sonra değerli büyüğüm İbrahim Gülbeycan'dan öğrenmiş olmama rağmen İsmail Kaya'nın ''haberi vardı, özellikle yaptı'', ''bir meclis üyesinin geçmiş hırslarından yaptığı'' gibi dedikoduları çıkaranları da Sn. Arif Aydın'ın tek sebebin kendi özel durumu olmadığı ve belediyede ki durumlarda rahatsız olduğunu bildiğimi açıklama gerekirse de muhataplarının yapacağına inanarak kendileriyle baş başa bırakıyorum.

Sırf İYİ Parti ve özellikle Arif Aydın'a meclis komisyonlarında görev vermemek adına yıllardır 5 olan komisyon üyesi sayısını 3'e düşüren, Denetleme komisyonuna muhalefet meclis üyesi almamak adına her türlü yolu deneyen, Ak parti meclis üyelerinin de eksiklerini geçiştirerek bugüne kadar getiren Meclis Başkanı Bekir Aydın'ın kirli siyasetine alet olanları da önce Allah'a sonra da değerli hemşerilerimin vicdanına havale ediyorum.

Milletin oylarıyla seçilen ve görevini layıkıyla yerine getirmeye çabalayan Orhangazi belediye meclis üyelerinin İYİ Parti, MHP, AKPARTİ, CHP, DP fark etmeksizin hepsinin bizler için kıymetli olduğunu belirtiyor Orhangazi kamuoyuna saygılarımı sunuyorum. 

İsmail KAYA

İYİ Parti Orhangazi İlçe Başkanı

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.