HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 03 KASIM 2025, PAZARTESİ

Memleket Partisi çalışmalarını hızlandırdı

01.05.2023 10:50
Memleket Partisi çalışmalarını hızlandırdı
Memleket Partisi çalışmalarını hızlandırdı
Memleket partisi ilçe yönetimi, milletvekili adayları ile birlikte Orhangazi'deki saha çalışmalarını sürdürüyor. Kent genelinde çeşitli ziyaretler yapan partinin ilçe teşkilatı ve Milletvekili adayları seçimlerde Cumhurbaşkanı adayları Muharem İnce ve kendileri için destek istediler. 3. Göz Medyayı'da ziyaret eden Memleket Partisi Bursa 1. bölge milletvekili adayı Doğan Yıldız, çalışmalarını anlattı.

14 Mayıs tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerine sayılı günler kala seçim çalışmalarına hız veren Memleket partisi Orhangazi ilçe yönetimi, milletvekili adayları ile birlikte ilçe genelinde çeşitli ziyaretler gerçekleştirerek, çalışmalarını sürdürdü.

Partinin ilçe yönetimi  Bursa 1. bölge milletvekili adayı Doğan Yıldız ile birlikte bu kapsamda Orhangazi'de Muhtarlar derneği yönetimi, ilçe emniyet müdürü Erol Yavuz 'u ziyaret edip ardından ise perşembe pazarına giderek burada pazarcı esnafı ve pazar alışverişi yapan vatandaşlar ile bir araya geldiler.

Orhangazi'deki yapılan seçim çalışmaları hakkında bilgiler veren Memleket Partisi Bursa Milletvekili adayı Doğan Barış , " Mayıs tarihinde Türkiye önemli bir seçime gidiyor, ve Cumhurbaşkanı adayımız ve partimizin genel başkanı Muharrem İnce ile birlikte bizlerde bu kapsamda saha çalışmalarımıza hız verdik, Orhangazi'de sahaya inerek, vatandaşlarımız ile bir araya geliyoruz, onların dertleri ile dertleniyoruz ve çözüme kavuşması için notlarımızı alıyoruz, inşallah kısa bir süre sonra yapılacak olan seçimlerde Cumhurbaşkanı Adayımız Muharrem İnce Cumhurbaşkanı olacak bizlerde değerli vatandaşlarımızın teveccühü ile mecliste üzerime düşen görevi en iyi şekilde yapmak için yer alacağız, görevimizin bilincini biliyoruz ve vatandaşlarımıza bunları anlatıyoruz, sahada bize gösterilen ilgiden memnunuz hepsine teşekkürlerimi iletiyorum " dedi. Haber-Muharrem Değirmen-3.Göz HRA

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.