HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 03 KASIM 2025, PAZARTESİ

MİLLET İTTİFAKINDAN YALOVA’DA GÖVDE GÖSTERİSİ

18.04.2023 00:46
MİLLET İTTİFAKINDAN YALOVA’DA GÖVDE GÖSTERİSİ
MİLLET İTTİFAKINDAN YALOVA’DA GÖVDE GÖSTERİSİ
CHP Yalova  İl Başkanlığının Raif Dinçkök Kültür Merkezi'nde, düzenlediği toplantıda 28. dönem Yalova milletvekili adaylarını tanıttı. Yoğun bir katılımın sağlandığı tanıtım toplantısında CHP Çınarcık İlçe Gençlik örgütünün kalabalık ve coşkulu performansı tanıtım toplantısına damga vurdu. Toplantıda sık sık  "Birleşe Birleşe Kazanacağız" sloganları atıldı.

Toplantıya, CHP'li Belediye Başkanlarından Koru Belediye Başkanı Kamil Yaman, Subaşı Belediye Başkanı Turan Canbay, Kaytazdere Belediye Başkanı Ali Kangal, Belediye Meclis üyeleri,  CHP Yalova Merkez ilçe Başkanı Erdem Doğancı, CHP Altınova ilçe başkanı Cemalettin Kılıç, CHP Çiftlikköy İlçe Başkanı Cüneyt Çalışkan, CHP Termal ilçe Başkanı Selahattin Aksoy, CHP Çınarcık İlçe başkanı Ali Zara ve Armutlu İlçe Başkanı Ali Çetinkaya ile CHP örgütünün Kadın ve Gençlik Kolu Başkanları  ilçe yöneticileri ile vatandaşlar katıldı.

CHP İl Başkanı Muttalip Tunç'un açış konuşmasıyla başlayan toplantıda;  Millet İttifakının bileşenlerinden DEVA Partisi kurucu İl Başkanı Mehmet Demirhan,  İYİ Parti İl Başkanı Osman Kendir, Gelecek Partisi İl başkanı Kürşat Emre Çandır, DP Yalova İl Başkanı Zehra Görener, SP İl Başkanı Celal Korkmaz birer konuşma yaparak salonu dolduran kalabalıklara seslendi.

İl başkanlarının yaptığı konuşmaların ardından CHP Yalova Milletvekili Adayları kalabalık topluluğa yapacakları çalışmalardan söz ederek 14 Mayıs seçimlerinin önemine ilişkin açıklamalar gerçekleştirdiler.

2019 seçimlerinde CHP'den  Altınova belediye başkan adayı olan CHP 3. sıra Yalova Milletvekili Adayı Yasemin Fazlaca yaptığı konuşmada "Halkımız şunu çok iyi görecektir bizi terörle ilişkilendirenler, 'onlar gelirse bu gününüzü bile ararsınız' deyip korku siyasetiyle ötekileştirilen millet ittifakının başarılarını ve halkımızın ne kadar yanıltıldığını yalan ve iftira siyasetinin son bulduğunu hep beraber yaşayarak göreceğiz.Borç batağındaki belediyelerden, içi boşaltılmış aile şirketine dönüştürülmüş kurumlardan, liyakatsiz insanların önemli koltukları işgal etmesinden, yap işlet devret modeliyle halkımızın uzun yıllar boyunduruk altına alınmasından, mültecilerin ülkemizi işgal etmesinden, adaletin adamına göre tesis edilmesinden, hepsinden önemlisi doğal afetlerde nerede bu devlet demeyecek yeni bir ikinci yüzyıl Türkiye'sini yatmak için, çocuklarımız için iktidara susamış herkesi göreve davet ediyorum." Dedi

Daha sonra kürsüye çıkan CHP Yalova 2. sıra Milletvekili Adayı Mehmet Gürel, "Yalova'da yaşayacağım ve herkesin ulaşacağı bir milletvekili olacağım. Birleşe birleş oluşturduğumuz bu güç birliği ile milletvekili olarak kazanıp Ankara'ya gittiğimde bütün Yalova halkının milletvekili olacağım, alınan oyların hakkını vereceğim. Bu yüzden liyakate dayalı, araştırmaya dayalı, çağdaş ve ilericiliğe dayalı bir milletvekili performansı göstermeye ve tüm Türkiye'nin takdir ettiği bir milletvekili olmaya söz veriyorum.İnsanların yoksullaştırıldığı, iş hayatının olumsuz hale geldiği, kültürel hayatın giderek fakirleştiği bir Yalova görüyoruz. 20 yıl öncenin özlemi ile yaşıyoruz. Yatırımları sanayi alanında, tarım alanında, ürün planından pazarlamasına kadar, hizmet sektöründe eşit adaletli kaliteli, turizmde uluslararası turizm hareketinin bir uğrak noktası olmaya gayret etmeye, imar planlarındaki yolsuzlukları engellemeye kadar Yalova milletvekili olarak bu şehrin bütün sorunlarını bilen, bütün sokaklarında hatıraları olan ve Yalova'nın geleceğine dair heyecanı ve sorunları dert haline getirmeye kabiliyeti olan şahsım inşallah bu duyarlılıkla Yalova'nın görmediği bir milletvekili olmaya sizlere söz veriyorum"  dedi

CHP Yalova 1. sıra Milletvekili Adayı Tahsin Becan, ise yaptığı konuşmada, "1999 depreminde birinci derece yakınlarımı kaybettim. Son 6 Şubat 2023 depreminin de yakın tanığı olan biri olarak  Yalova'nın en önemli sorununun deprem ve Yalova'daki %40'nı oluşturan deprem görmüş konutlardır.  Öncelikli olarak 99 depreminden önce yapılmış konutların, vatandaşa yük olmadan sosyal devletin bir gereği olarak yıkılıp yeniden yapılması için uğraşacağım" diyerek konuşmasına şöyle devam etti.

"Millet Bahçesi'nin Yalova için sonuna kadar yanlış bir proje olduğunu birkez daha ifade ediyorum. Yalova'nın her yeri zaten millet bahçesi. Oraya yapılan yatırımın yerine daha faydalı yatırımlar yapılabilirdi.  Günümüzde yapılan yanlışlardan biriside 250 bin dolara ev alana vatandaşlık sattık. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Biz bu kadar ucuz bir ülke değiliz. Şimdi bir sürü vatandaş var ve bunlar oy kullanacaklar. Çünkü hedef buydu. Ben Yalova'ya gelen yabancı uyruklu vatandaşları toplayıp bir fabrika yapmaya teşvik edeceğim en azından istihdama yarasınlar. Aldıkları evin hiç kimseye bir faydası yok. Yalova'ya yatırım olarak sürekli Osmangazi Köprüsünü söylüyorlar. Köprü Yalova'nın değil Türkiye'nin yatırımıdır. Yalova'ya hiçbir devlet yatırımı yapılmadı." Asıl yatırım nedir biliyormusunuz.  Almanya'daki bir profesör grubu ve Yalova Üniversitesinin enerji bölümündeki akademisyenler geliştirdikleri  önemli bir proje var. Deniz suyuyla Yalova'yı ısıtacak bir proje . Pilot olarak bu uygulamayı ilk kez Çınarcık'dan hayata geçirmek için çaba sarf edeceğim. Çınarcık'da bunu başarırsak Yalova geneline kısa süre içinde yaygınlaştıracağız. Bunu hayata geçirirsek Yalova'da hiç kimse doğalgazla ısınmayacak"Düzenlenen aday tanıtım programı yeni üyelere rozet takımı ile sona erdi.









 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.